Muazzez Ersoy’un göçmenler konusunda neden hiç sesi çıkmıyor?

Neslihan KORUTÜRK - 02.11.2016

Bu dünyada herkese yer var.


Neden çıksın diye soruyorsunuz!

Çıkması lâzım, çünkü Muazzez Ersoy, Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliğinin Türkiye’deki iyi niyet elçisi… Hem de 2006’dan beri…

Peki, böyle bir görevi üstlenen sanatçı, son 5 yıldır ülkenin en önemli meselesi hakkında tek laf etmez mi?

Bişey söylediğini, göçmen veya mülteciler meselesiyle ilgilendiğini duydunuz, gördünüz mü?

Haksızlık etmeyelim; ilgilenmiş!

İnternetteki kayıtlara göre, bir kere… 2011 Kasım ayında, Nizip’teki konteyner kentte yaşayan Suriyelileri ziyaret etmiş. O konteyner kentte 4 bin “sığınmacı” kalıyormuş… Ersoy, “kentte her şeyin mevcut olduğunu, hizmetlerden çok etkilendiğini, en küçüğünden en büyüğüne kadar bütün Suriyelilerin ihtiyaçlarının karşılandığını” söylemiş. (Haberler.com, 11 Kasım 2011)

O günlerdeki toplam Suriyeli sığınmacı sayısı 25 bin civarındaydı.

İnternette, Muazzez Ersoy’un mültecilerle ilgili başka bir haberine, bir sözüne rastlamadım.

Söz konusu ziyaret üzerinden 5 sene geçer ve Suriyeli göçmen sayısı 3 milyona ulaşırken, iyi niyet elçisinden tık yok.

Bu “iyi niyet” kavramını küçümsememek lâzım! Çok önemli bir “gönüllülük” işi…  Mutlaka çok önemli işlevleri olan, olması gereken bir yükümlülük…

O kadar ciddi bir hadise ki bu konunun eğitimini veren üniversiteler ders kitabına alıyor… İnsan Hakları ve Demokratikleşme ders kitabının 88’nci sayfasına Muazzez Ersoy’un bir resmini koyuyor ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin iyi niyet elçisi olduğunu bildiriyor. Bu kitaplarda çok az resim kullanılıyor. Sanatçının resmini koymakla, üniversitenin, bu görevi ne kadar ciddiye aldığını anlayın, artık!

Lâkin Muazzez Ersoy’un elçilik işini o kadar da ciddiye aldığını söylemek kolay değil…

Bildiğiniz gibi, Angelina Jolie bile ta Amerikalardan iki kere geldi… Mültecileri ziyaret etti… İlgili Bakanlarla görüştü… “Türkiye’nin sığınmacılara çok iyi baktığını” söyledi. Kendi açısından konuyu gayet “iyi” değerlendirdi.

Bu kadar önemli bir mevzuda bizim “iyi niyet” elçimizin söyleyeceği hiçbir şey yok mu?

Acaba, şimdi de 5 yıl öncesinde olduğu gibi, “küçüğünden büyüğüne Suriyelilerin her ihtiyacı karşılanabiliyor” mu?

3 milyon mültecinin sosyal, ekonomik, psikolojik dokumuza, ülke güvenliğine tesirleri ne olmuş?

Bu mültecilerin, bilhassa çocukların istikballeri ne olacak?

Dağlar gibi yığılan “mülteci sorunları”na nasıl çözümler üretilecek?

Bu konularda Muazzez Ersoy’dan yapıcı fikirler, dünya gündemini sarsacak çıkışlar beklemek hakkımız değil mi?

Tarih: 02.11.2016 Okunma: 866

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?