Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yanıldığımı itiraf etmeliyim. Musul Harekâtının “kolayca” yapılacağını, IŞİD’in pek fazla direnmeden Musul’u terk edip, Suriye’ye geçeceğini, asıl savunma hattını, Rakka’da kuracağını ve orada “ölümüne” bir direnç göstereceğini düşünmüştüm.
Öyle olmadı… IŞİD, Musul’da “kök söktürüyor”. Karşı saldırılara geçiyor, Iraklı güçlere hayli büyük zayiat verdiriyor. Tabii kendisi daha çok kayıp veriyor…
Harekât başlarken, kimlerin katılacağı çok tartışılmış, biz de bayağı heyecanlanmıştık. Türkiye’siz olmaz demiştik. Bizzat olmasak bile bizim eğittiğimiz güçler mutlaka harekâta katılacak diye direttik ve bunu da başta hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş olmak üzere en yüksek perdelerden ilan etmiştik.
Peki, Türkiye veya onun eğittiği güçler katıldı mı?
Ne yazık ki Türkiye harekâtta yok… Eğittiği güçler kimlerdi? Sayıları 2 bin ila 6 bin arasında telaffuz edilen “Ninova Muhafızları”… Onlar var mı harekâtta? Hiç duymadık… Hiçbir haberde, hiçbir noktadaki harekâtta adları geçmedi. Bu arada, “Ninova” adı nereden geliyor, onu da hatırlatalım: Ninova, milattan önceki yıllarda bölgede hüküm süren Asurluların Başkenti. Musul’un yanı başında, şimdi antik kent… IŞİD burayı kırıp dökerek, kente büyük zarar verdi.
İşte, adını oradan alan, eğittiğimiz muhafızların harekâtta esamisi okunmuyor. 17 Ekim’de başlayan harekâta, Irak ordusu, Peşmerge güçleri, Sünni Arap aşiretler ve Şii milisler katılıyor. Koalisyon güçleri de havadan destek veriyor. Burada Türk uçakları olabilir.
BBC Türkçe’nin yayımladığı haritaya bakacak olursanız, bir aylık süre zarfında şöyle adam akıllı bir ilerleme sağlanamadığını görürsünüz. Musul’un can damarına girilemedi. Ama on binlerce sivil evlerini terk etmek zorunda kaldı.
BBC Türkçe’ye göre, “Irak güçleri sert bir direnişle karşılaştı. IŞİD militanları keskin nişancılar, intihar bombacıları ve el yapımı patlayıcılar ile saldırıyor. Militanlar Musul Havalimanı pistini de sabote ederek savaş uçaklarının kullanılmasının önüne geçti. BM, Musul’daki 1,5 milyon kişinin hayatından endişe duyduğunu açıkladı ” (17 Ekim 2016)
Bilindiği gibi, IŞİD, ihanet ettikleri gerekçesiyle pek çok sivili infaz ediyor.
Bu arada, Uluslararası Af Örgütü, çatışmalarda karşı tarafın da benzer suçları işlediğini söylüyor. Örgüte göre, polis üniforması giyen kişiler Musul’un güneyinde sivillere işkence yaptı ve onları öldürdü. Sünni aşiretler de benzer suçları işledi.
Oysa harekât başlamadan evvel ve harekât esnasında neden korkuluyordu?
Şii Haşdi Şabi milislerinin katliamlarından. Şu ana kadar onlarla ilgili bir suçlama duyulmadı. Belki de baştan, o endişelere karşı tedbir alındığındandır.
BM’ye göre; Ekim ayındaki çatışmalarda, 1,120’si sivil olmak üzere 1,792 kişi hayatını kaybetti.
Görüldüğü gibi, savaşta asıl zarar görenler siviller oluyor. Suriye’de de öyle değil mi?
x x x
Menfaat
Düşünelim, hepimizin menfaati nedir?
Herhalde kavga, gerilim, öfke, kin, nefret değil.
Anlayış, hoşgörü hepimizin menfaatinedir.
Önyargı, kayırma, fitne, fesat, rüşvet değil.
Bornovalı Nazmî
x x x
Günün çizgisi, Gırgır’dan, 16 Kasım 2016…