Bu milletten ve bu Meclis’ten ümit kesilemez

İsmail Hakkı CENGİZ - 25.11.2016

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Haklarını teslim edelim; milleti uyandıran yüce Meclis’in mebusları oldu.

Malûm yasa tasarısı, 17 Kasım 2016 Perşembe gecesi TBMM Genel Kurulu’na geliyor. O saate kadar 50 civarında yasa tasarısı geçiyor. Sıra, araya tıkıştırılan, bu “küçükleri istismar” tasarısına gelince, “dur bakalım, geçit yok” diyorlar.

Tasarının geçmesi için, üye tamsayısının üçte 1’i olan 184 vekilin parmağı yeterli… Bu sayıya ulaşılamıyor. Sayıya ince dikkat gerek: Demek ki 316 kişilik AKP grubunun bile yarıya yakını tasarıya “onay” vermiyor. Yoksa rahatlıkla geçerdi.

Milletvekillerinin uyanıklıklarını ve hassasiyetlerini tebrik ederim. Ayrıca, ülkenin menfaatleri ve istikbali açısından bize büyük ümit verdikleri için de teşekkür ederim.

Öte yandan, milletvekilleri, Meclis’teki tavırlarıyla millete de “önderlik” etmiş oldular.

Bu önderliğin peşinden, Cuma sabahından itibaren bütün millet ayağa fırladı…

Çocuklarına ve istikbaline sahip çıktığını ve çıkmaya devam edeceğini gösterdi.

Tepkiler çığ gibi büyüdü… Ülkenin her yanına yayıldı… Yanal kanal ve kalemler pek beğenmese de, kalabalıklar, 15 Temmuz sonrasının “demokrasi nöbetleri”ni andıran sahneler yarattılar.

15 Temmuz sonrasında ayağa kalkan halk, haddizatında, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kanıtlamıştı. Şimdi, bir kez daha, benim rızam olmadan bu memlekette hiçbir şey yapamazsınız mesajını verdi. Bunda kararlı olduğunu cümle-âleme bir kere daha gösterdi.

Ben de bu milletin bir evladı olmaktan bir kere daha onur duydum.

Yanal medyanın aksi yöndeki akıl almaz yönlendirmelerine rağmen, bu millet ve Millet’in Meclisi sağduyunun sesi olduğunu ispatladı.

Bu milletten ve bu Meclisten ümit kesilemez.

“Görmeden ölürsem millette ümit ettiğim feyzi/Seng-i kabrime yazsınlar vatan mahzun, ben mahzun” diyen vatan şairi Namık Kemal bu günleri görmeliydi.

Millette ümit ettiğin feyzi torunların gördü, Üstad-ı Azam… Ruhun şad olsun!

x   x   x

Ben Aslı

Fıkranın ta kendisi olan haber dünkü (22/11) Yeniçağ’dan…

Bodrum'da özel bir bankanın müdürü 54 yaşındaki Yüksel Yurtsever, geçen pazartesi günü yaşadığı olayı sosyal medyada şöyle anlattı:

"Zor şartlarda çalışıyoruz. Malum bankacılık. Bugün bir müşterim mail ortamında talimat yolladı. 'Tamam ağabey işlemi yaparız' dedim. 'Ama bize aslı lazım, sen sonra yollarsın' dedim. Öğleden sonra o şirketten bir kız geldi. 'Ben Aslı, beni istemişsiniz' dedi. Ben öylece kalakaldım. Konuşunca, 2 dakika sonra olayın gerçeğini anladık, kahkahalara boğulduk."

 

x   x   x

Günün çizgisi... Umarım, kızlarımızın bu makus talihini yendik!




Tarih: 25.11.2016 Okunma: 892

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?