7 yaşında başkan, 76 yaşında başbakan

İsmail Hakkı CENGİZ - 29.11.2016

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Tarih profesörü, yanal kanala çıkmış, yüzyıllardır gözden kaçan veya kaçırılan bir hakikati(!) ifşa ediyor: “Osmanlı Başkanlık sistemiydi”!

Nasıl bir Başkanlık sistemiydi?

Sayın Prof. anlatıyor, çırpınıyor, yırtınıyor, terliyor…

Lâkin nasıl bir “Başkanlık”mış pek anlaşılamıyor!

Ben anlatıvereyim:

Osmanlı’nın kurulduğundan itibaren elbette bir Başkan’ı vardı. Önce, “Bey”, sonra, yavaş yavaş “Sultan”, daha sonra da sırasıyla, “Padişah”, “Hakan”, “Han” unvanları kullanıldı.

Devlet kurulduğu andan itibaren de “Sistem”in bir “vezir”i vardı.

Devlet büyüyünce  “Vezir-i Azam”ı, yani “baş vezir”i oldu.  Baş vezire sonradan “Sadrazam” adı verildi.

Sadrazam’a, Başbakan diyebilir miyiz?

Padişah’a “başkan” denebiliyorsa, sadrazama haydi haydi “başbakan” denilebilir. Çok daha doğru olur. Hatta tam doğrudur. Sadrazam, bugünkü dilde tam olarak başbakanın karşılığıdır.

Osmanlı’nın devlet olduğu andan yıkılışına kadar kesintisiz, mutlaka bir sadrazamı, yani başbakanı oldu.

Bu başbakanlar, padişahın durumuna göre, bazen padişahtan daha fazla “güç” sahibi olabildiler. Bazı dönemlerde hem padişah, hem de sadrazam güçlüydüler. Bunun en çarpıcı örneği, Kanunî ve Sokullu Mehmet Paşa ikilisidir. İkisi de güç sahibiydi.

Kanuni öldükten sonra göreve devam eden Sokullu, Kanuni’nin oğlu II. Selim ve onun oğlu III. Murat’tan daha güçlü bir konumdadır.

Yükselme Devri’nden sonra ise IV. Murat, II. Mahmut, II. Abdülhamit gibi kudretli padişahlar dışında, Devlet-i Ali’yi hemen bütünüyle sadrazamlar idare etmiştir.

Söz konusu devre ait ilginç bir örnek var: Şu anda, bir TV kanalında gösterilen “Kösem” adlı dizinin anlattığı dönemin sonunda, 1656’da Sultan İbrahim “halledilir”. Yerine ancak 7 yaşında olan IV. Mehmet, namı diğer Avcı Mehmet geçirilir. Böylece, 7 yaşındaki bir çocuk “Başkan” olur. Bu yaşta devlet idare etmek mümkün olmadığından, validesi Hatice Turhan Sultan dirayetli bir sadrazam arar. 76 yaşındaki Köprülü Mehmet Paşa’yı tavsiye ederler. Köprülü, “yönetimine müdahale edilmemesi” şartıyla sadrazamlığı, yani “başbakanlığı” kabul eder. 81 yaşında ölünceye kadar devleti, sarayın müdahalesi olmadan yönetir. İşte, Osmanlı böyle bir “Başkanlık sistemi”ydi.

1908’deki II. Meşrutiyet’in ilanından sonra ise, padişahlar tamamen “sembolik” hale gelmiştir. O tarihten yıkılışa, yani 1922’ye kadar idare sadrazam ve onun kabinesindedir.

x   x   x

Daha önce nerelerdeydiniz?

Osmanlı’nın “Başkanlık sistemi” olduğunu söyleyen Prof. 70 yaşında var. Bu yaşa kadar hiçbir derste, talebelerine, “Osmanlı başkanlıktı” demiş midir, acaba?

Prof’um, daha önce de Cine5 adlı kanalda tarih sohbetleri yapardı. Ben de beğenerek yıllarca seyrettim. O programlarda da hiç, “Osmanlı Başkanlıktı” dediğini duymadım.

Demek biraz geç keşfetti…

Olsun, keşif keşiftir. Kendisini tebrik ederim! Hayırlı muvaffakiyetler dilerim.

 

x   x   x

Günün çizgisi, Twitter’dan…



Tarih: 29.11.2016 Okunma: 881

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?