Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Güzel haber, Yeniçağ’da, Ahmet Takan’ın köşesinde: Diyanet İşleri Başkanlığı, “5 Aralık 2016 tarihinden itibaren Hac ve Umre ücretlerini TL olarak tahsil edecek”miş! En büyük döviz çıkışlarından birisi o kanaldan yapılıyordu. Tabii Suudi Arabistan’daki masraflar, otel ücretleri neyle ödenecek, orası açık değil. Umarım, riyal veya Türk Lirası’yla olur.
Vatandaşın “doları bozdur” kampanyasına desteği çok duygulandırıcı…
Döviz bozduranlara;
Ücretsiz tıraş kıyağı,
Bedava çay,
Bedava kahvaltı veya karnını doyurma vs. teşvikleri…
Millet uyanıyor diye ümit ediyorum.
Bu hakikaten, fevkalade kıymetli bir şuurlanma hali, tarihî bir “millileşme” hamlesi!
Elin, yabancının parasının ne işi var cebimizde, yastık altında veya banka hesaplarında?
“Amerika’ya, Avrupa’ya karşıyım” de, hatta düşmanlık et ama cüzdanın onların paralarıyla dolu olsun!
Eğer alış-verişini Amerikan parasıyla yapıyor, Amerikan parasıyla tasarruf ediyorsan, bil ki onun parasını güçlendiriyor, değerlendiriyor, Türk parasını ise zayıflatıyorsun, değerden düşürüyorsun!
Amerikan parası tutarak sadece Amerikan ekonomisini güçlendirmekle kalmıyorsun, Amerikan ordusunu da güçlendiriyorsun. Hatta Amerikan doları tutmakla Amerika’ya askerlik ediyorsun!
Tabii ithalat-ihracat yapanlar, turizmciler, çocuğunun okul taksitini dövizle ödeyenlerin işleri dövizle… Onlar döviz bulunduracaklar… Onlar yazdıklarımızdan alınmasın.
Sözlerimiz, hiçbir mecburiyeti olmadığı halde Türk parası yerine yabancı parayı elinde tutanlaradır.
Dövizin hızla fırlamasına karşı millette meydana gelen tepki çok önemli, çok kıymetli, çok yararlı…
Nitekim dövizdeki fırlama hız kesmiş gibi…
Bu devam etmeli… Gereksiz yere asla döviz satın almamalı, dövizi bir “tasarruf aracı” olarak görmemeliyiz. Zaten değildir.
Bazı vatandaşlarımız, “faiz haramdır” hükmünden hareketle, enflasyon karşısında birikimlerini korumak için bankaya Türk parası olarak yatırmak yerine dövize yöneliyorlar. Burada, Diyanet’e iş düşüyor. “Faiz”den kastın, enflasyon oranındaki “resmî” olanının değil, “tefeciliğin” yasak olduğuna vurgu yapmak.
Bir de yabancı paraya kuvvet verip kendi paramızı zayıflatmanın “faiz”den daha sakıncalı, daha büyük günah olduğunu görmek, göstermek!
x x x
Günün çizgisi, ticaretpusulasi.com'dan…