TEKLİF-ÖNERİ-SÖZLER...

Özgür DENİZ - 21.12.2016

SAYIN DEVLETİM! SAYIN CUMHURBAŞKANIM! SAYIN BAŞBAKANIM! SAYIN MİLLİ EĞİTİM BAKANIM!

 

İlk evvelde şunu ifade edeyim: Münafık değilim. Hain değilim. Riyakâr değilim. Makam, mansıp, paye derdinde hiç değilim. Sadece samimiyim. Ciğerim yanar taaa derinden. Derin duygusalım. Aklımı kendim kullanırım. Hiçbir klik, fraksiyon, gurup müntesibi değilim. Allah’tan başka sahibi olmayan bir kulum. Kul tapıcısı değilim. İstiyorum ki kudretli bir devletim, bilinçli ve eylemi, söylemi tenasüp içinde olan asil bir milletim olsun. İstiyorum ki, devlet ve millet olarak sözümüz olsun. Yumruğumuzu vurduk mu ses getirsin. İstiyorum ki, yürekleri ve bedenleri tertemiz, kafası ve kalbi aydınlık, umut dolu, ilim ve irfan sahibi nesillerimiz olsun. İstiyorum ki, adalet ve ahlak, önce yüreklerimiz de, sonra da toplumumuz da egemen olsun.

 

Daha sonra şunu ifade edeyim: Millet ve Devlet olarak, terakki kaydetmek, sahici devrimci hamleler yapmak, müreffeh bir varlıksal konuma erişmek, gönenç içinde yaşamak, evrensel platformda layık olduğumuz yeri almak, söz sahibi olmak, söylediğimiz sözü her hâlükârda dinletmek, soydaş ve dindaş dünyaya ağabeylik yapmak istiyor muyuz? Buna cidden bir karar vermek zorundayız. Sonra da eyleme geçmek durumundayız. Yani hem söylemde hem de eylem de ciddiyet, samimiyet, disiplin sonsuz öneme haizdir. Samimiyet yoksa, her şey ama her şey boştur, anlamsızdır. Söylem ve eylem insicamı, varoluş, yokoluş kavgası kadar ehemmiyet arz eden bir durumdur. İman-amel ilişkisi durumu yani.

 

En sonunda da şunu ifade edeyim: Sözümü fazla uzatmak ve gereksiz kelimelerle boğup, meramımı tesirsiz ve anlamsız kılmak istemiyorum. Eğer, bendenizi dinlerseniz lütfen ve düşüncelerime değer verirseniz ve değer verdiğiniz düşüncelerimi eyleme geçirirseniz, vallahi, billahi, tallahi bu ülke kısa zamanda çok ciddi terakki kaydeder, hakikatli ve muhakkak bir devrimsel hamle yapmış olur ama mutlak surette icrası iktiza eder. Eğitim ve sair konularda ki düşüncelerimin dinlenilmesini arzularım. Ama asla ve kata hitapta bulunduğum saygın ve mühim mevkilerde bulunan şahsiyetler haricinde hiçbir insanoğluyla düşüncelerimi paylaşmak istemiyorum ve paylaşmam da. Diyeceğim odur ki, söylerim dinlenilir ama değer verilip dikkate alınmaz ve icrası ifa edilmezse, samimiyetimiz üzerinde şüphe bulutları dolaşıyor demektir. O zaman da sözün bittiği yer olur. Yani haddizatında her şey söylemde kalıyormuş gibi bir izlenim oluşur ve yukarıda ifade ettiğimiz ideallerimizin de filhakika sadece dil ucunda kaldığı tezahür etmiş olur. Eğer söylediklerim uygulanır ve netice alınmazsa, sonucuna katlanırım. Çırpınışım, ülkem, devletim, milletim, soydaş ve dindaş tüm ümmetim içindir, daha ötesi insanlık namınadır. Yüreğimin yangınlar içinde bulunmasından dolayı artık yüreğimi dökmek istedim. Büyük iddialar; samimiyet, ciddiyet, gayret barındıran yüce eylemleri koşul kılar. Anlaşıldığıma inşaAllah inanıyorum.

 

Saygılarımı sunarım.

 

ÖNERİ

 

Sayın Devletim! Bendeniz evladın, olgulara, olaylara ters bakmayı, uçuk kaçık bakmayı seven biriyim malum. Bu durum düşüncelerimde bariz olarak tezahür eder bazen. Ki, haddizatında sende belki aynı bakış açısından bakıyorsundur bazen zımnen ama elbette yüze karşı söylemek olmaz bazı şeyleri. Diyeceğim odur ki, şayet bakmıyorsan bile bir baksan derim naçizane. Şöyle ki; vicdanı hayatının ekseni yapmayan, hayatının ekseni mutlak olarak dünya olan bir baba oğlunu katledebilir değil mi ve buradan da bazı kirli, kanlı, karanlık emellerine mülaki olmak isteyebilir. Nihayetinde bigünah bir resim vermektedir, evladını katletmiştir ve acısını kötü amaçlar için kullanabilir. Olmaz diye bakılabilir ama bir de olabilir diye bakılmasında fayda olmaz mı? Fayda olmasa da en azından bir zararı olmaz böyle bakmanın ve duruma göre pozisyon almanın değil mi? Görünen yüzün ardında başka yüzler olabilir ve senin kadim bir tarihin vardır tecrübelerle yüklü. Dost bellidir, düşman belli ve her düşman farklı yüzle gelir ve farklı hedefleri kotarmaya çalışır. Ama sonunda düşmanlar birdir! Bilmiyorum, düşüncem içimde kalsın istemedim. Allah seni korusun! Ama önce sen seni korumak için elinden gelen her türlü tedbiri alman, olgulara ve olaylara her açıdan bakman icap eder değil mi? Belki katil bir babanın evladı, şefkatli bir babayı daha derin bir sevgiyle sever ve katil baba nezdinde o evlat artık bir anlam ifade etmez ve ha var ha yok anlamsız kalır. Türk Devleti ve Türk Milleti Allah’ın yanında oldukça, Allah’ta Türk Devletinin ve Türk Milletinin yanında olacaktır, tüm kalbimle buna inanıyorum.

 

SÖZLER

 

‘’’’Emperyalistlerin ve soysuz maşalarının kirli, kanlı, karanlık tezgâhlarına gelmeyelim ve bu ülkenin en önemli kuvvet ve varoluş iksiri olan kardeşliğe asla ve kata zarar vermeyelim inşaAllah. Küresel şeytani Siyonist Haçlı emperyalizminin köpekleri tabanlarını kaybetti. İşte asıl mesele budur. Yeniden kazanmak istiyorlar.’’’’

 

Bendeniz

 

‘’’’Bakın, kalbimin inancını söylüyorum; kazanan biz olacağız!’’’’

 

Cahit Zarifoğlu

 

""Zaman geçip gidiyor. Hayallerin gerçekleştiğinde saçların beyazlamış oluyor.""

 

Seven Samurai

 

""Bir sözü yanlış anlamanın iki temel nedeni vardır:

1. Zeka geriliği (mantık)

2. Kötü niyet (ahlak)

Çaresi satranç taşlarıyla dama oynamak.""

 

Dücane Cündioğlu

 

""Ve çamura doğru alçalan veya Allah'a doğru yükselen yine yalnız insandır.""

 

Ali Şeriati

 

""Şu halde her şeyden önce insan olma ve nasıl insanlaşma sorunu çözülmelidir.""

 

Ali Şeriati

 

""Az az ölüyoruz her gün

Yağmurdan havadan söz eder gibi...""

 

Cahit Zarifoğlu

 

""Ahlak, dinin öbür halidir.""

 

Aliya İzzetbegoviç

 

""İnsanlığın en güzel görevi adalet dağıtmasıdır.""

 

Voltaire

 

""Her insan yapmadığı tüm iyiliklerden dolayı suçludur.""

 

Voltaire

 

""Adalet ve ahlak devrimi Allah adına olacaktır.""

 

Aliya İzetbegoviç

 

""Bugün İslam'a yapabileceğimiz en büyük iyilik, bizim onu temsil etmediğimizi söylemektir!""

 

Muhammed İkbal

 

‘’’’Aydın olmak için, önce insan olmak lazım. İnsan, mukaddesi olandır. İnsan hırlaşmaz, konuşur; maruz kalmaz, seçer. Aydın, kendi kafasıyla düşünen, kendi gönlüyle hisseden kişi, aydını yapan: uyanık bir şuur, tetikte bir dikkat ve hakikatin bütününü kucaklamaya çalışan bir tecessüs.’’’’

 

Cemil Meriç

 

‘’’’Sevginin yaşanmadığı, hep nefretlerin barındığı ve kalplerin çarpıştığı bir cemiyette, hayat yaşamaya değmez bir hal alacaktır.’’’’

 

Nurettin Topçu

 

''"Lâ Havle velâ kuvvete illa billah'' anlam dolu bir söz ve devrimci bir slogandır. Ne yazık ki bugün, bir vird şekline dönüşmüştür. Ama dün, Allah'tan başka her şeyi herkesi red ediyordu.""

 

Ali Şeriati

Tarih: 21.12.2016 Okunma: 769

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?