Nevzat DAĞLI
Biat etmek ne güzel, reis bilir her şeyi,
Her şerde birçok hayır görüyorsun ne mutlu.
Seçimlerde galipsin, helal ettin her oyu,
Göğsünü gere gere veriyorsun ne mutlu.
Alnı secde görene güvendin mutlu idin,
Onunla beraberken esendin, kutlu idin.
Şimdi onlar kaçarken ardında atlı idin,
Ümüğünü sıkmaya varıyorsun ne mutlu.
Fethullah’ı öveni alkışladın bir zaman,
Paralel denilince küfredersin her zaman.
Senin gönlün geniştir, yoktur şükür dar zaman,
Yandaşlıkla safalar sürüyorsun ne mutlu
Ümmetçilik gözdeyken, tüm keramet ondaydı,
Atatürk’ün ilkesi, sırada en sondaydı.
Dün bu milliyetçilik ayaklar altındaydı,
Bu gün dinle ırkını karıyorsun ne mutlu.
‘Barış süreci’ denen, terörle müzakere,
Alkıştan ellerini kızartmıştı kaç kere.
Şimdi hain, uğursuz yazıyorsun her yere,
Muhalifte suçluyu arıyorsun ne mutlu.
Teröristi aklarken Habur’da seyyar hukuk,
Mutluluktan ötmüştün medyada guguk guguk.
Şimdi dağda, şehirde kan akar oluk oluk,
Hesabını askerden soruyorsun ne mutlu.
ABD dostun idi, yere göğe koymazdın,
Emperyalist diyeni hiç adamdan saymazdın.
Batı’nın desteğinden asla şüphe duymazdın,
AB’ye bir çıkıp bir giriyorsun ne mutlu.
Komşuyla sıfır sorun, Şam, Halep tozlu yoldu.
Alım satım ganiydi, her yerde kazanç boldu.
Esad, Esed olunca kanlı bir zalim oldu,
Oku takıp yayını geriyorsun ne mutlu.
Rus uçağı düşünce sevinçten uçuyorsun,
Her gün sosyal medyada neşeler saçıyorsun.
Şehidi alkışlayıp, askerden kaçıyorsun.
Kendi sahte yaranı sarıyorsun ne mutlu.
Rus’tan özür dilendi, mutlu olan yine sen,
Ticaret canlanınca, parsa alan yine sen.
Her utanca münasip çare bulan yine sen,
Rezilliğe postunu seriyorsun ne mutlu.
Zalime kul olursun, kulluğa seçmiş ise,
Eşiğe yüz sürersin bir kapı açmış ise.
Dik durmanın modası birazcık geçmiş ise,
Yumuşayıp bir güzel eriyorsun ne mutlu.
Ozan şimdi korkudan çıkarmıyor sesini,
Fincancı katırının düşünür küfesini.
Nevzat’ın taşı ile Nevzat’ın kafasını,
İhbar edip güçlüye, yarıyorsun ne mutlu.
Halk Ozanı Karamanlı Nevzat