Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Kitlesel şehit haberleri normalmiş gibi veriliyor
Dün, El-Bab’dan 14 şehit, 33 yaralı, önceki gün Kayseri’den 15 şehit 23 yaralı, geçen hafta İstanbul’dan 45 şehit 155 yaralı haberleri…
Çok seyredilen televizyonların gündemine sıradan, mutat haberlermiş gibi giriyor…
Rus büyükelçinin öldürülmesi Ankara’da ve tam haber saatine denk geldiği için, o terör saldırısı bir nebze ilgi uyandırdı… Uzunca verildi… Uzaktan-yakından yankılandı…
Ötekiler kısaca verilip diğer haberlere geçiliyor…
Biyerde hata var mı? Nerede hata yapılıyor?
Bu saldırılar önlenemez miydi?
Silahlar, patlayıcılar nasıl, nereden temin ediliyor?
Nasıl saklanıyor, olay yerlerine nasıl bu kadar kolay taşınabiliyor?
İstihbarat ve istihbarara karşı koyma (İKK) zafiyeti var mı?
Alınan tedbirler yeterli mi?
Askerin-polisin eğitimi yeterli ve uygun mu?
Fırat Kalkanı yeteri kadar kuvvetle mi yapılıyor?
ÖSO denilen yapıyla bu iş başarıya ulaştırılabilir mi?
Suriye devletiyle koordinede bulunmadan ilerlenebilir mi?
İçişleri Bakanı,
Millî Savunma Bakanı,
Genelkurmay Başkanı,
İlgili şehrin valisi emniyet müdürü, jandarma komutanı,
Sınır ötesi harekâttan sorumlu komutanlar yeterli ve işinin ehli mi, diye ne bir sorgulama var, ne bir sual!
Bunları sorgulaması beklenen, asker-polis mevzuunda duyarlı olarak bildiğimiz MHP milletvekilleri ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, sadece, Twitter hesaplarından “şehitlere rahmet, yaralılara acil şifa dileklerini” bildirip geçiyorlar…
Böylece millî, siyasî görevlerini, önderlik işlevlerini yerine getirmiş, ruhlarını serinletmiş, vicdanlarını rahatlatmış oluyorlar!
Tamam!
Bitti!
Terörle yaşamaya alışın diyorlardı…
Alışmışız!
x x x
Burada, din âlimlerine bir sorum olacak…
Doğrudan doğruya cennete giden şehitlerin, dünyanın süfli arzularıyla, menfaat beklentileriyle ruhlarını karartmış biz fanilerin “rahmet dilekleri”ne ihtiyaçları var mı?
Ki Arif Nihat Asya, bir şiirinde, şehitlerin ağzından şöyle sesleniyor:
“Fatihalarla İhlasların sana kalsın ey yolcum,
Bize kuşlar hatim indirmede.”
x x x
İnsanın aklına bir mısra daha geliyor, Necip Fazıl Kısakürek’e ait:
“Allah’ım sen acı bu saf millete.”
x x x
Günün çizgisi, Twitter’dan…