Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Öyle, yerel kanallara çıkıp, milleti hiçbişey görmüyor, hiçbişey bilmiyor yerine koymasınlar.
Bunlardan birine Samsun’un AKS adlı TV’sinde, diğerine Afyonkarahisar’ın Kanal3’ünde rastladım.
AKS’deki vekil, “MHP’nin devlet krizlerinde sorun çözücü olduğu”ndan dem vuryordu. O sıralar, henüz mecliste olan “Anayasa değişikliği paketi”ni onun için savunduklarını söylüyordu.
İyi de sayın vekil, biz devlette kriz falan görmüyoruz. Tam tersine, gayet güçlü bir “tek parti” iktidarı, ona bağlı güçlü bir meclis grubu ve istikrarlı bir yürütme görüyoruz. “Kriz” dediğiniz bu istikrarın neresinde?
x x x
Pazartesi (23 Ocak 2017) akşamı, Kanal3’te rast geldiğim sözcü ise, iyice ipe-sapa gelmez şeyler söylüyordu. 1980’de cumhurbaşkanı seçilemediğinden 12 Eylül darbesi yapıldı diyordu!
Ama sayın vekil, 80’de cumhurbaşkanının seçilememesi, darbecilerin yüzlerce gerekçesinden sadece biriydi… Netekim 1982 Anayasası’nda onun da tedbirini aldılar!
Evet, 2007’deki 367 saçmalığıyla geçici bir tıkanma yaşandıysa da aynı yıl yapılan halkoylamasıyla, “cumhurbaşkanını halk seçer” maddesi getirildi ve 2014’te uygulamaya geçilerek, ilk turda seçim gerçekleşti.
Burada sorun ne?
Meclis’ten geçirdiğiniz değişiklikte, 2007’de yürürlüğe sokulan seçim usul ve esaslarının virgülüne bile dokunmadığınıza göre, “1980’de cumhurbaşkanı seçilememişti”yi niye gündeme getiriyorsun?
x x x
Hiçbir önyargım yok
18 maddelik Anayasa Değişikliği paketini alıp okudum. Bugünkü kurallardan daha ileriye götüren bir maddesini göremedim.
Ben görememiş olabilirim. Siz gösterin!
Deyin ki, “Bak, şurada yasamayı güçlendiriyoruz. Daha evvel bir gecede 5-10 kanun çıkaramıyorduk. Artık çıkarabileceğiz.”
Deyin ki, “En mühimi, başbakanlığı kaldırıyoruz. Çünkü asırlardır süren veziriazamlık-sadrazamlık-başbakanlık geleneği Türk’ün bünyesine uygun değildi. Şöyle şöyle mahzurları vardı. Kaldırdık, şimdi, yürütme daha hızlı olacak.”
Veya deyin ki, “Yargıyı güçlendiriyoruz. Yaptığımız şu değişikliklerle artık yargı daha hızlı, adil, tarafsız ve bağımsız bir hale geliyor.”
Bizi ikna edin, seve seve EVET oyu verelim.
Yok, bunları diyemiyorsanız ya susun veya “Bahçeli böyle buyurdu, bir bildiği vardır dedik, destekledik” deyin! İnanın o zaman, sizi anlarız ve daha sevimli buluruz.
Böyle çok sevimsiz, çok itici oluyorsunuz.
x x x
Günün çizgisi, Twitter’dan…
