Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) gidilmeyebileceğinin sinyalini verdi.
Çok isabetli olur.
Çünkü AYM’ye başvurmak, sonuç ne çıkarsa çıksın puan ve zaman kaybetmenize yol açar.
Malûm, iki ihtimal var:
İlki, başvurunun reddedilmesi… Bu durumda, değişiklikler Anayasa’ya uygunmuş gibi bir algı oluşur ki bu, puan kaybettirir.
İkincisi, çok zayıf bir ihtimal olmak üzere, hasbelkader, “değişikliklerin iptali”! Bu durumda ise, “milletten korkmakla, milletten kaçmakla” itham edilirsiniz. Bu, muhtemel bir erken seçimde çok kötü istismar edilir.
Halkın kararının söz konusu olmadığı yasal düzenlemelerde AYM’ye gitmek çok tabii… Fakat bir değişiklik halka sorulacaksa, artık, AYM’ye gitmenin pek bir manası yok. Son sözü halk söylesin diyebilmelisiniz.
Milletin, asgarî 150 yıllık demokrasi tecrübesine ve kültürüne,
Yine 150 yıllık Anayasa mücadelesi birikimine ve bilincine güvenin!
Gelinen, 2017 seviyesinden geriye gidiş, geriye dönüş söz konusu olabilir mi?
Önümüze konulan halkoylaması, iktidarın veya yerel yönetimlerin belirlendiği bir seçim değildir. Yeni bir yönetim biçimini, “Başbakanlık” kurumunun kaldırıldığı bir biçimin tercih edilip edilmemesinin oylanmasıdır.
Dolayısıyla bu oylama, bir parti, bir kişi meselesi değildir. Hal böyle olduğu için, siyasetiniz partiler üstü, kişiler üstü bir şekle bürünmelidir.
Bu siyaset dâhilinde kimse dışlanmamalı, kimse kırılmamalı, bütün millet kucaklanabilmelidir.
Paketteki en somut değişiklik, “Başbakanlığın kaldırılması”dır. Bunun üzerinde fazlaca durulmalıdır. Halka, “şimdiye kadar başbakanlıktan nasıl bir zarar gördüğü” sorulmalıdır. Bu ve diğer değişiklikler üzerinde düşünmesi sağlanabilmelidir.
İçinden çıkmakla onur duyduğumuz milletin hakemliğine gidiliyorsa, hiçbir endişeye mahal yok demektir.
Halk Türküsü ne güzel söyler:
Bu babamın evidir,
Temelleri kavidir.
Millete güvenin…
Güveninize layık olmaya çalışacaktır.
Her ne olursa, milletin kararı başımızın üstündedir.
x x x
Günün çizgisi, Twitter’dan…
