KENDİ AKLINI KULLANMA CESARETİ GÖSTER!...17...

Özgür DENİZ - 28.02.2017

Bu topraklardan doğmayınca, mankurtlaştırılmamız da kolay oluyor. Haddizatında sistemimiz bu topraklardan doğmayınca, bu topraklardan doğmayan nesiller doğuruyoruz ve o nesillerle yok oluşa sürükleniyoruz tedricen. Kafamızı kullanamıyoruz. Aklımız uçup gitmiş. Merak etme yetimiz öldürülmüş. Kitapsızız. Düşünmüyoruz. Sorumuz yok. Sorgulamıyoruz. Her şey basit ama biz karmakarışık hale getirip, içinden çıkamıyoruz bir türlü. Kur’an’ı çoğalttık. Şeytan bizi Allah ile aldattı. Eğitimi çoğalttık. Asli olanı geri plana attık tali olanda kendimiz kaybettik, mankurtlaştık. Çok mu iyi yaptık? Azı, özü, iyiyi bir türlü yapamıyoruz. Bağımsız düşünemiyoruz. Birey olmayı beceremiyoruz. Nümayişlerimiz bile içeriksiz, anlamsız, kısır. Nümayişlerimiz doğurgan değil, bilakis öldüren. Bir fikir serdettiğimiz zaman, sen kimsin? Oluyor. Hemen vur gitsin diyoruz. Çok basitiz, sığız, sıradanız. İdeal sıfır. Feraset, basiret sıfır. Samimiyet, ciddiyet, dürüstlük sıfır. Çok sekter, bağnaz, alık, bön bir karaktere sahibiz. Dinlemeyi, anlamayı beceremiyoruz. Makam sevdalısı, servet tapıcısı, şöhret budalası, cinsellik müptelası bir toplum olmuşuz maalesef. Kimse, utancından böyle değiliz demesin. Aptal değiliz. Yalancı ve müfteri değiliz. Ki, hepimiz de biliyoruz. Neyi saklayacağız? Psikoloğumuz psikolog değil. Sosyoloğumuz sosyolog değil. Eğitimcimiz eğitimci değil. Felsefecimiz felsefeci değil. İlahiyatçımız ilahiyatçı değil. Siyasetçimiz siyasetçi değil. İşçimiz işçi değil. Namuslu kim var bu dünyada? Dünyayı kaybetmektense kendimizi kaybetmeyi tercih ediyoruz. Geçelim! Oysa kafanı kullansan, sorsan ve sorgulasan, önyargılarını kırıp gerçeği namusluca araştırsan ve cellâtları gerçekten bulmak adına kavga versen herkes kurtulur ve herkes daha mutlu bir yaşam sürer. Kardeş kardeşi katletmez, kaos ortaya çıkmaz. Suçlu hangi taraftansa ortaya çıkar ve ya millet tarafından darağacına çekilir ya da bu yapılamıyorsa zindanlarda it gibi çürütülür. Bu bir İslamcı ise de böyledir, bir Milliyetçi ise de böyledir, bir Solcu ise de böyledir. Yeterki gerçeği görmeye cesaretimiz olsun, gerçeği kabullenecek kadar namuslu olalım. Bizi, yalnız ve yalnız parlak hakikat güneşi özgürlüğe, aydınlığa kavuşturacaktır. Adalette, barışta, kardeşlikte, ancak bu şekilde hâsıl olacaktır. Kendinize kıymayınız sevgili gençler! Yarınlar sizindir ve sizin olsun. Ölünüz değil diriniz çıksın yarınlara. Cellâtların oyuncağı olmayın. Koyun gibi güdülmeyin. Vatanınızı, milletinizi, hazinelerinizi düşmanlara kendi elinizle teslim etmeyin. Düşman için, sizin, İslamcı, Milliyetçi, Solcu olmanız asla bir şey değiştirmez. Düşman bugün çıkarları gereği seni kullanır ama yarın seni ayakları altında bit gibi ezer. Vallahi de ezer, billahi de ezer, tallahi de ezer. Sen benim için çalıştın deyip sana gülücük saçmaz ve senin başını okşamaz. Hiç akletmiyor musunuz?

 

Oturup konuşmayı bir türlü beceremiyoruz. Konuşsakta kendimiz olarak yani birer birey olarak konuşmayı beceremiyoruz. Acaba nasıl konuşsam, ne söylesem, nasıl bir tarz ve üslupta söylesem diye tereddütler içinde kalıyoruz ve söz bize gelinceye değin her şeyi unutuyoruz. Farklılıklarımıza asla tahammül edemiyoruz. Farklılıklarımızı zenginlik bilemiyoruz. Zevahirde güya tolere ediyoruz ama batında asla tolere edemiyoruz. Yani kendimizi kandırıyoruz, kendi kendimizi kandırdığımızı bile bilemeyecek kadar kör kütük alığız. Niye böyle oluyor? Çünkü ufuksuz ve idealsiziz. Dünyaya tapınç içindeyiz. Elimizdekilere tutunmaya çalışan asalaklarız. Üretme, yapma, eser ortaya koyma derdimiz, gayretimiz yok. Amme menfaati için değil, ferdi menfaat için varız. En ufak nüans farklılığını bahane ederek, kabiliyet sahibi biri varsa onu feda etmeyi göze alıyoruz. Hatta o yok olsun daha iyi, bizim varlığımız ortaya çıkar, öyle ya! Onu güzel şeyler yapmaya yönlendireceğimize, onu harcamayı tercih ediyoruz. Niye? Çünkü idealimiz yok. Varmış gibi görünüyoruz ama yokluğundan hiç rahatsız olmuyoruz, zira var olduğuna inanmışız, yok olduğu halde. Vallahi da cahiliz, billahi de cahiliz, tallahi de cahiliz. İster kabule delim, ister reddedelim. Hakikat asla değişmez! İstediğimiz kadar kendimizi akıllı sanalım. Cehalet paçalarımızdan akıyor da haberimiz yok, hatta haberimiz var da, alık olduğumuzdan kim olduğumuzu, nasıl olduğumuzu fark edemeyecek kadar zır ve kör cahiliz. Kusura bakmayalım, acıtsa da gerçeği haykırmak zorundayız, kabul etmek zorundayız.  Hep rahat olmak iyi olmuyor, biraz da rahatsız olalım değil mi? Belki rahatsız olursak, bir şeyler aklımıza dank ederde silkelenir, sarsılır, uyanır ve kendimize geliriz. Lütfen artık lütfen, Allah aşkına biraz kafamıza, yüzümüze vuralım da uyanalım, kendimize gelelim. İçimiz düzelmeden dışımızı düzeltemeyiz. Tıpkı içimizde ki kompradoru yenmeden, dışımızda ki kompradoru asla ve kata yenemeyeceğimiz gibi. Bir güzelliği kendi coğrafyamıza egemen kılmadan, vatan coğrafyamızda egemen kılamayacağımız gibi. Hiç akletmiyor muyuz Allah, vatan, namus aşkına? 

 

SÖZLER:

 

---Sunucu: "Neden yeni yapılan türküler, sizinkiler kadar kalıcı olamıyor?"

Neşet Ertaş: ''Biz çekmediğimiz derdin türküsünü yakmayız gızım..."---

 

Neşet Ertaş

 

“"Fikirlerin kanatları vardır, kimse insanlara ulaşmasını engelleyemez.”"

 

İbn Rüşd

 

""Acizliğin en çirkin manzarası hasettir. Kıskanç olan, eğer tek gözlü ise, ister ki herkesin de en azından bir gözü çıksın.""

 

Cenap Şahabettin

 

""Şeytan, insana; -Kur'an okuma! Demez. -Sen anlayamazsın! Der.""

 

Ali Şeriati

 

""Kendine ağır geIeni, bir başkasına da yapma.""

 

Hacı Bektaş Veli

 

""Ve sordular:

"Neresi daha karanlık bu âlemin?"

Ve ben cevap verdim:

Sevginin olmadığı her yer.""

 

Farid Farjad

 

""Kalbinizde yeşil bir ağaç bulundurun, belki şarkı söyleyen bir kuş gelir konar.""

 

Çin Atasözü

 

""Bir yerde herkes birbirine benziyorsa; orada kimse yoktur.""

 

Micheal Foucault

 

""Acı insanları yakınlaştırırmış. Hangimiz mutluyuz da bu kadar uzak kaldık birbirimize?""

 

Oğuz Atay

Tarih: 28.02.2017 Okunma: 797

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?