Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Sadece Türkiye konusunda hassas olmamız çevreyi korumaya yetmiyor.
Güney Amerika’daki Amazon Ormanlarına, Afrika’daki Yağmur Ormanlarına, kutuplardaki buzullara zarar verilmesi,
Çin’deki hava kirliliği, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de patlayan bombalar,
On binlerce kilometre ötedeki okyanusların kirletilmesi, balinaların karaya vurması, diğer balıkların ölmesi bizimle ilgisiz değil. Bunların hepsi bizi de doğrudan etkiliyor, sağlığımızı ve gelecek kuşakların hayatını tehdit ediyor.
Dolayısıyla, dünyanın öbür ucundaki çevre felaketi bizi ilgilendirdiği gibi, Türkiye’deki bir çevre felaketi de 7 buçuk milyar insanın problemi…
Bu, “küreselleşme”nin çevre boyutu…
İstesek de istemesek de, desteklesek de karşı çıksak da, “küreselleşme” kaya gibi katı bir gerçek!
Artan ulaşım ve iletişim imkânları, ülkeler ve toplumlar arasındaki etkileşimi kolaylaştırıyor. Tanıdık-tanımadık, dünyanın her yerindeki insanlarla, saniyede yan yana veya karşı karşıya gelebiliyorsunuz!
x x x
BU DEĞİŞİM, ELBETTE SİYASETİ DE “KÜRESELLEŞTİRİYOR”
Artık, ülkedeki siyaset Avrupa’dan, hatta Amerika’dan bağımsız değil!
Amerika’ya başkan seçilirken, sanki bütün dünyaya seçiliyormuş gibi bir ilgi ve algı oluşuyor.
Bununla beraber, bizim için asıl ve yakın “siyasî vatan” Avrupa! Tabii ki parçası olduğumuz Ortadoğu ve Orta Asya’daki siyaset de çok önemli… Fakat biz aynı zamanda Avrupa’nın da bir parçasıyız. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının en yoğun bulunduğu yer Avrupa… Öte yandan, hedefimiz Batı’yla bütünleşmek olduğundan, Avrupa’yla girift ilişkiler içindeyiz.
Siyaseten yandaşlarımız veya karşıtlarımız sadece Türkiye içindekiler değil, aynı zamanda, Avrupa’da da taraftar veya rakiplerimiz de var. Üstelik bunlar çok da etkili olabiliyorlar.
Bizdeki iktidarla, Avrupa’daki iktidarlar arasındaki mücadeleyi takip ediyorsunuz. AKP iktidarının, Almanya, İsviçre ve Hollanda’nın olumsuz tutumu üzerinden Türk seçmeni etkilemeye, oylarını artırmaya çalıştığı yorumları yapılıyor.
Elin oğlunun eli de armut toplamıyor tabii!
Aynı şeyi onlar da Türkiye’deki iktidar üzerinden yapıyor: “İngiliz Times gazetesi, Hollanda'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi'nin (PVV) lideri Geert Wilders'in, partisinin kan kaybını durdurmak için Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı suçladığını ve Türk bakanlara referandum kampanyası yasağı istediğini yazdı.” (BBC Türkçe, 09 Mart 2017)
Görüldüğü gibi, artık, siyasî mücadele bakımından Türkiye Avrupa’dır, Avrupa Türkiye! Siyaseten bütünleşmişiz!
x x x
Günün çizgisi, Twitter’dan…