Yazdığınız bu destanın 102. yılını kutluyoruz. Ne mutlu bu millete ki; böyle övünebilecekleri bir tarihe sahibiz.
Her karış toprağı kanla sulanmış bir yarımadayı düşünün. Denizden defalarca geçmeyi denemişler, hep hüsran!...
Karadan yaptıkları deneme ise; yüz-binleri o toprakların kara bağrına bırakıp, boyun eğip, kalanları toparlayıp, ülkelerine boynu bükük dönüşleri!...
Bu destan için yüzlerce cilt yazılsa, yine de yetmez!..
Dünya harp tarihinde, askerine şu emri veren bir komutan duydunuz mu hiç? "Ben size ölmeyi emrediyorum!".. Göremezsiniz,duyamazsınız!... Mustafa Kemal'in Çanakkale'de, bu ülkenin makus talihini değiştirecek, komutanın yarbay rütbesinde görüldüğü cephedir!..
57. Alayın son neferine kadar şehit olduğunu bilmeyenimiz var mı? Harp tarihinde örneği yoktur. Yine de alayın sancağını, düşman ele geçirememiştir.
Bu zafer, bu destan, 250.000 şehitle yazılmıştır. Ümmetten Millete geçişimizi burada gerçekleştirdik. Biz burada millet olduk. O şehitlerimiz, koyun koyuna o topraklarda yatıyor, şimdi!..
Bu topraklara gelenler için; şair şöyle sesleniyor:
DUR YOLCU!..
"Bilmeden bastığın bu toprak, bir vatan kalbinin attığı yerdir!."
Hak ettik, kutluyoruz. Ders alarak, ders çıkararak kutlamak, Emperyalistlerin bir gün, bu kuyruk acılarını çıkartacaklarının bilinci içinde olarak, bu destanın 102.yılında, tüm şehitlerimizin manevi huzurlarında, dudaklarımızda Fatiha ile eğilerek, ruhlarına gönderiyor ve görevimizin bilincinde olduğumuzu, BU DESTANI YAZANLARA duyuruyoruz. Kutlu olsun!..
Hilmi ÇAKIR
18.3.2017