Bakan Elvan’ı dinlerken…
16 Nisan 2017’de yapılacak halkoylamasına son iki hafta kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti öncülüğünde ve MHP Lideri Bahçeli katkılı Evet kampanyası devam ediyor. Öbür taraftan Hayır kampanyasını da CHP ve bazı kuruluşlar ile MHP’li muhalifler yürütüyor. Bu kapsamda CHP milletvekilleri sık aralıklarla ve sırayla Hayır çalışması yaparken, Mersin Milletvekili ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan da Anamur’a gelerek bir dizi temaslarda bulundu. Anamur Öğretmenevinde STK temsilcileri ve mahalle muhtarları ile bir araya gelerek referanduma ilişkin görüşlerini paylaştı. Bu toplantıdan sonra Anamur Ak Parti İlçe Merkezi önünde toplanan kalabalığa bir konuşma yaptı.
Referandum kampanyaları devam ederken, Ak Parti İlçe Merkezi önünde düzenlenen programa katılıp, gözlemler yaptık. Miting programında neler konuşuldu, merak edenler, yerel medyadan öğrenebilirler. Biz medyada yer almayan diğer ayrıntılar üzerinde durmaya çalışacağız.
Hemşerimiz Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ı birkaç Anamur programlarında ve televizyonlardaki konuşmalardan takip ettik. Anladığımız kadarı ile Elvan iş bitirici, inisiyatif alabilen, vasıflı, iyi bir bürokrat ve politikanın kirli sokaklarında eriyip gidecek bir insan değil. Devletin, planlama, koordinasyon ve araştırma geliştirme gibi alanlarında çok daha başarılı işler yapabilir. Bakan Lütfi Elvan’ın kampanya süresince Mersin’de çalışması, sanki Büyükşehir adaylığına hazırlandığı gibi bir intiba veriyor.
Havanın mevsim şartlarına göre sıcak olmasına rağmen Bakan Lütfi Elvan’ın konuşmasını dinlemek ve destek vermek amacıyla genci, yaşlısı, erkeği kadını, okumuşu okumamışı her kesimden yüzlerce kişi programa katıldı. Bu duruma parti yöneticileri memnun olmuş, rahatlamış olmaları lazım.
Çevre düzenlemelerinden söz edelim. Güvenlik güçleri tarafından miting çevresi bariyerlerle kapatılarak giriş çıkışlar kontrol edildi. Çok sayıda polis görev yaptı. Partinin karşısındaki direkler arasına 2023 hedeflerini ifade eden büyük bir bez afiş asarak miting alanını sınırlanırmışlar. Seçim otobüsünü partinin hemen önüne gelecek şekilde yerleştirince, cadde boyunca yukarı doğru yayılan kalabalık çok fazlaymış gibi bir görüntü oluşturdu. Akıllıca bir iş yapmışlar. Gelenlere bol miktarda Ak Parti bayrağı, flamaları ve şapka dağıtıldı. Dağıtılan Türk bayrakları büyük ilgi gördü. Ak Parti bayrak ve flamalarla süslenen meydan büyük boy Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın portreleri asıldı.
Programa katılanlar arasında çok sayıda devlet memuru, kurum amiri, STK temsilcisi, muhtarlara rastladık. Geçmişte CHP’ye, MHP’ye, Refah Partisine, Doğru Yol ve Anavatan Partisine oy vermiş, geleceği Ak Partide görerek, aktif olarak çalışmalara katılan insanlarla karşılaştık. Bir tarafımızda eski bir Fazilet Partili, diğer yanımızda halen MHP’de sözü geçen iki dostla birlikte programı izledik.
2012-2013 yıllarında, bizim bazı yazılara karşılık, Cemaat (Fetö), övgüsü yapan, kurban ve bağışlarını onlara veren, 17-25 Aralıktan sonra terk edip, Ak Parti saflarında yer alan kişileri gördük. Memur-Sen üyeleri aktifti. Referandumda Ak Partinin ortağı olan MHP’den pek fazla kişiyle karşılaşmadık. CHP’liler de yoktu. Bu anlamda program Ak Partinin seçim çalışmasıymış gibi bir şey oldu.
Bunlar bizim gibi toplumlarda olağan şeyler. Eğer insanların ekonomik durumları iyi değilse, çok yoğun bir işsizlik var ise, kültür seviyesi düşük ise buna benzer manzaralarla karşılaşmayı normal görmek gerekiyor. İnsanlar iktidara göre, güce göre tavır alabiliyorlar. Kim seçimi kazanmışsa, kim iktidara sahip ise, kim güçlü ve kim varlıklı ise insanlar onların etrafında dolaşır, onlarla birlikteymiş gibi bir görüntü verirler. Bu doğru mu? Bize göre yanlış. Ama ülkemizin gerçeği bu.