Atatürk ve Başbakanlığın kaldırılması

Neslihan KORUTÜRK - 07.04.2017

16 Mart 1920’de İstanbul İngilizler tarafından işgal edilmişti. 23 Nisan 1920’de açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ilk işlerinden biri, “16 Mart 1920’den itibaren TBMM’nin onayı dışında İstanbul hükümeti tarafından yapılmış bütün antlaşmalar ve icaraatları geçersiz” sayması oldu. Dolayısıyla, 23 Nisan 1920’den itibaren, Anadolu ve Trakya’daki gerçek Türk devleti, TBMM ile temsil edilen devlettir.

Bu yeni Türk devleti süratle yönetim organlarını oluşturur. TBMM, 23 Nisan’da, en yaşlı üye Sinop Mebusu Şerif (Avkan) Bey’in başkanlığında açıldı. 24 Nisan’da Mustafa Kemal’i Meclis Başkanı seçti. Meclis kendi içinden, hükümet işlerini yürütecek icra vekillerini (bakanları) seçti. Meclis başkanı, aynı zamanda bu heyetin de başkanı olacaktı. Meclis, kabul ettiği bir maddeyle, meclis başkanına, bir devlet başkanında olması gereken yetkileri de verdi.

Buna göre, Meclis Başkanı, aynı zamanda, hem başbakan hem de cumhurbaşkanı yetkileriyle donatılmış oluyordu.

Bu “olağanüstü durum”, ne zamana kadar sürdü?


29 Ekim 1923’e kadar!

O gün Meclis’teki 158 vekilin oybirliğiyle Mustafa Kemal cumhurbaşkanı seçildi. Bu seçimle birlikte, Mustafa Kemal, aynı zamanda “başbakanlık” da uhdesinde olmak üzere devam edebilirdi.

Ama öyle yapmadı… Hemen aynı gün İsmet Paşa’yı başbakan olarak atadı. İsmet Paşa kabinesini kurdu ve ertesi gün, 30 Ekim’de TBMM’den güvenoyunu aldı.

O gün, bugündür Türkiye Cumhuriyeti’nin bir başbakanı var.

Tıpkı bütün Osmanlı tarihinde de olduğu,

Selçuklu’da da olduğu,

Ondan önceki Türk devletlerinde de olduğu gibi!

Türk Milletinin, tarih sahnesine çıktığı ilk günlerden itibaren, her dönemde, devlet başkanının yanında bir de “vezir, vezir-i azam, sadrazam, başvekil” adı altında mutlaka bir başbakanı olmuştur.

Atatürk de bu geleneği, Cumhuriyet’in kurulduğu günden itibaren “ihya etmiş” ve sürdürmüştür.

x   x   x

Şimdi, önümüze gelen Anayasa paketindeki en somut değişiklik “başbakanlık makamının kaldırılması”dır.

Buna Atatürk’ün taraftar olması mümkün mü?

Tam tersine, bu değişiklikler Atatürk’ün özenle, önemle sürdürdüğü “başbakanlığı” kaldırıyor. Ki Atatürk olsa, kimse bunu dile getirmeye bile cesaret edemezdi.

Tarih: 07.04.2017 Okunma: 906

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?