İMAN-AMEL//DÜŞÜNCE-EYLEM...

Özgür DENİZ - 01.06.2017

""İman ettik demekle, kurtulacağınızı mı sandınız?""

 

""Ey iman edenler! İman ediniz.""

 

Hiç düşünüyor muyuz? Yoksa okuyup geçiyor muyuz? Ya da sesi güzel birinden dinleyipte: -"ne güzel okuyor" deyip ahmakça avunuyor muyuz? Yahut duvarımıza asıp: -"bu öyle bir kitap ki!" gibisinden teranelerle mi tatmin oluyoruz? Veyahut: -"ya nasıl bir ayet bu!" gibisinden sahte hayretler mi yaşıyoruz? Sahi iman ettik deyince cennet serilir mi ayağımızın altına? Ya da bozulmuş bir imanla, insan olarak varolmamız kabil midir? Bir genç; sınav tarihini, saatini, yerini, sadece bildiği için, en yüksek puanı alıp zirvede ki bölüme gidebilir mi? Ahlak olgusunun ne olduğunu tüm detaylarıyla çok iyi düzeyde bilsek ama ahlaksız olsak, bilgimiz ne ifade eder? Hayatın bozuksa, eylemlerin bozuktur; eylemlerin bozuksa, düşüncelerin bozuktur. Yani düşünce-iman bozuksa ardından gelen her şey bozuk olacaktır. Bunun başka açıklaması olamaz. Öyleyse bozuk giden şeyleri düzeltmek için ilk bakacağın yer düşüncendir yani bir nevi imanındır. Düşüncen-imanın bozuk olduğu müddetçe, hiçbir şeyin doğru olmayacaktır. Amelin-eylemin yoksa imanın- düşüncen seni kurtarmayacaktır ve insan kılmayacaktır. Ha bu demek değildir ki, imanı olmayanın her şeyi bozuktur. Ne iman etmeyenler vardır ki, amel-eylem boyutunda, iman ettiğini söyleyen nicelerinden daha kalitelidir. Yalansa buyurun işte meydan! Namusluca söyleyin, karşılaşmıyor muyuz bu örneklerle hayatın içinde? Yani sadece imanın var diye ahlaksızca yaşayacaksın ama kaliteli olacaksın, imanı yok diye imanı varmış gibi yaşayan biri pislik olacak öyle mi? Hayır bu durumu sorgulamayayım mı? Düşüncen-imanın itici gücün değilse ne ifade eder? Eğer bir insanın hakkını gasp ederken ya da bir insanı aldatırken yahut bir insana iftira atarken veyahut bir insanın iyiliğini örtüpte küçük bir hatasını şehvetle açık etmek derdine düşerken, var dediğin imanın, seni, bu adi ve aşağılık eylemlerden alıkoymuyorsa, sana: -"ben ne yapıyorum?" dedirtmiyorsa, o iman nasıl bir imandır ve ben, burada susayım mı? Adalet, ahlak, hürriyet olgularını insanca olaylaştırmadıktan sonra, bilmen, istersen sonsuz iyi bil, ne ifade eder Allah ve insanlık aşkına? Şerefli halk edildik, şerefli yaşayalım! Samimi ve dürüst olalım. Adiliğe lüzum yok!

 

Şu söz söylenmiş. Fazla söze ne hacet? Hakikate kızamazsın. Kızıyorsan, önce kızarmasını bileceksin. Ama kızarmaya da yüz gerek değil mi!?!

 

''''Sen sofusun, hep dinden bahseder dem vurursun.

Bana da dinsiz, imansız der durursun.

Peki, ben ne görünüyorsam oyum.

Ya sen, ne görünüyorsan o musun?''''

 

Ömer Hayyam

 

SÖZLER:

 

Yalnızlık, cahil kişilerle oturmaktan daha hayırlıdır.



Hz. Ömer

 

‘’’’Sizi rahatsız etmeye geldim!’’’’

 

Ali Şeriati

 

Rahatsız olmazsan uyanamazsın, uyanamazsan dirilemezsin. Bunu asla unutma ey insançocuğu! Tek bir şey lazım sana: Rahatsızlık. Diken gibi batmalı vücuduna hakikat ve her türlü manevi ya da maddi hastalıklarının yaralarını acıtmalı ve uyuduğun ağır uykuyu haram etmeli sana, ki uyanasın, ki hakikate uyanasın ve hakikatle dirilesin. Bilakis perişansın, sersefilsin. Gayrısı hikâyedir!

 

Bendeniz



İnsanlara dinin ne? Namazın var mı? Oruç tutuyor musun? Gibi Allah’ın kula soracağı sorular sormayın. İnsanlara, aç mısın? Ne ihtiyacın var? Bir sorunun var mı? Gibi kulun kula soracağı sorular sorun. 



Fatih Sultan Mehmet 



Bir insanın doğruluğunu, güç ile olan ilişkisi belirler.



Akif Emre



Alçak insanlar yükseldikçe, alçaklıkları da o ölçüde artıyor.



Kemal Tahir



Hizmetkârlar her zaman koşulmuş hayvanlar olarak kalırlar. Altın koşumlarıyla parıl parıl parıldasalar bile.



Friedrich Nietzsche



Her şeye şahit olmaktan giderek her şeye katlanıyoruz.
Her şeye katlanmaktan giderek her şeyi kanıksıyoruz.
Her şeyi kanıksamaktan giderek her şeyi kabulleniyoruz.
Her şeyi kabullenmekten giderek her şeyi onaylıyoruz.



Augustinus



Hak bildiğiniz yolda, yalnız yürüyebilecek kadar güçlü ve cesur olun. 



Nurettin Topçu


Kendine ağır geleni bir başkasına da yapma.



Hacı Bektaşi Veli



Bırakın bu mükemmellik ayaklarını. Hepimiz aciziz, muhtacız.



Ah Muhsin Ünlü



Sorgulamayan, analiz etmeyen, sorumluluk almayan, itiraz etmeyen, hayır demeyen insan bir kadavradır. Evet, akla veda ettiğimiz gün tarihe veda ettik.


Atasoy Müftüoğlu


Yarım somunun var mı? Bir ufakta evin? Kimselerin kulu, kölesi değil misin? Kimsenin sırtından geçindiğin de yok ya? Keyfine bak! Dünyası en hoş insan sensin.


Ömer Hayyam



Ne şikâyet et, ne de kimseyi suçla. Değişmezsen değiştiremezsin.



Dücane Cündioğlu


Teslimiyet pazarlıksızdır. İhlas endişesizdir. Samimiyet gösterişsizdir.



İsmet Özel



Acılar, gece çözülür.



Ahmet Haşim



Türkiye de, ONLAR yiyeceğine BEN yiyeyim diye hareket eden insanların hepsi asaletlerini kaybetmiştir. Çünkü aslolan hiç yememektir.



İsmet Özel



Değerli olan, hayat değil, hayatın amacıdır.



Sezai Karakoç



Yeme içme orucu tutmak kolay, fakat; kibir, hased, nefret, öfke ve şiddet orucu tutmak zor.


Dücane Cündioğlu



Muhafazakârlık ‘’duruma uyum kabiliyeti’’ demektir.



Akif Emre


Bize gelmeyin, kendinize gelin diyen cemaat duyup, gördünüz mü hiç?



Atasoy Müftüoğlu



Beni eleştirebilirsin, eleştirmelisin diyen mübarek zat gördünüz mü hiç?



Atasoy Müftüoğlu



Yalnızlıktan çekinme. Yalnızlık, bu dünyanın en eski asaletidir.



Friedrich Nietzsche



Hayvanlar açken tehlikeli olurlar. İnsanlarsa tokken tehlikeli oluyorlar.



Aliya İzzetbegoviç



Şüphe etmek gerçeklere varmak için atılan İLK ADIM’dır.



Diderot


Sıradan insanlar saatin parçaları gibidirler. Kurulurlar, ondan sonra da neden işlediklerini bilmeden işler dururlar.



Arthur Schopenhauer



Yol sizi nereye götürüyorsa oraya gitmeyin. Yol olmayan yerden gidin ki iz bırakın.



Ralph Waldo Emerson

 

Allah ADALET der.

Peygamber ADALET der.

Böylece ADALET hep gökyüzünde unutturulup,

Yeryüzünde ADALET öldürülür.

 

Bendeniz

 

Allah; kalbime ve aklıma hükmeden Allah, bildiğim ve kendimin bildiğim gibi inandığım Allah, hiçbir kimsenin inandığı gibi inanmadığım Allah, putlar edinmeyi ve tüm putları reddetmemi emreden Allah, insanlık ve kulluk toprağında ki din adamlarını Rabler edinmemi reddetmemi buyuran Allah, Kendisinden başka hiçbir kimseden korkmamamı isteyen Allah, dinini; dünyaya satmamı ve dünya nimetleriyle değişmemi kesinlikle kabul etmememi isteyen Allah, ahlaklı yaşamamı ve adaleti gözetmemi buyuran Allah, ben aciz ve muhtaç kulunu, kutsal kavgalar vermem için halketmiş. Kutsal emre ve yaratılış gayeme aykırı davranamam, itaatsizlik edemem. Ve kimsede, benden, böyle bir talepte bulunamaz. Bulunana da; hadi defol! çekmem, insanlık vazifemdir. Başkasını da, başka şey de bilmem, ben buyum, böyleyim!

 

Bendeniz

 

Sahura kalktınız. Bir gün boyunca aç ve susuz kaldınız. Nihayet ilk iftarınızı yaptınız. Bu bir gün boyunca eminim, iftarlarını nasıl yapacaklar diye mazlumları, masumları, suçsuz ve günahsız insanları düşünmüşsünüzdür. İlk iftarları bayram olacağına zehir olmuştur nicelerinin muhakkak. Zira şeytanın günahı yüzünden, insanlara azap çektirilemez. İman ettiğim Allah böyle buyurur kutsal yasalarında. Bu yüzden ilk ve en acil insanlık vazifemiz; bu insanlar için adalet mekanizmasını olabildiğince hızlı ve düzgün çalıştırmalıyız. İnsanca, namusluca! Eğer bu kutsal ay, tümüyle, bu insanlara zehir olursa, iman ettiğim Allah, inandığım Önder, ittiba ettiğim Kur'an ve varlığına şahit olduğum tüm mevcudat şahit olsun ki, bu insanların, dokunduğu kimseyi iflah etmeyecek ahlarından kurtulamazsınız ve "Allah ile ah arasında perde yoktur" ve bunu bizatihi şahsım olarak inandığım Önder buyurur.

 

Bendeniz 

Tarih: 01.06.2017 Okunma: 841

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?