HER ŞEY YALAN...

Özgür DENİZ - 03.06.2017

Bu dünyada her şey yalan! Bakıyorum da, tüm bilincimle ve en derin hislerimle bakıyorum da, anlayarak, kavrayarak, düşünerek, sorarak, sorgulayarak, tahlil, tahkik ve tetkik ederek bakıyorum da, en azından böyle baktığımı sanarak ve düşünerek bakıyorum da; aşk yalan, sevgi yalan, saygı yalan, hakikati savunmak yalan, hakikat diye savunulan yalan, ahlak yalan, adalet yalan, hürriyet yalan, muhabbet yalan, eşitlik yalan, dostluk yalan, kardeşlik yalan, vefa yalan, anlayış yalan, hoşgörü yalan, merhamet yalan, umut yalan, barış yalan, paylaşmak yalan. Gerçekten yalan her şey! Gerçekliği olmayan, hayalden ibaret olan, yalanla dolu olan bir hayatın içindeyiz. Aslında insan yalan! İnsan, insan değil. Her şey de tam da bu yüzden yalan işte. Basın ve politika dediğimiz şey, sürekli yalan üretiyor ve yalan bir hayat inşa ediyor, hatta insanı yalanlaştırıyor ve yalanlaşan insanla, insansızlaştırılan bir dünya kuruyor. Bu da insan eliyle oluyor ve buna hayır diyen insan da bulunmuyor. Birileri yalan üretiyorlar, birileri de bu yalanları satarak kazanıyorlar.  Savunduğumuzu sandığımızı düşündüğümüz din bile yalan, çünkü gerçek din değil. Gerçek dinden, dini savunduğunu sananlar bile korkuyorlar. Doğru ne var ki? Hangi şeyin gerçeğini yaşıyoruz ya da gerçeğini yaşamaya cesaretimiz var mı şeylerin veya gerçeğinin yaşanmasına tahammül edebilecek gücümüz var mı veyahut gerçeği yaşamak derdinde olanları kabullenebilecek irademiz bulunuyor mu? Niye hakikati olduğu gibi haykıramıyoruz? Hakikatin, hakikat olduğu haliyle haykırılamadığı bir dünyada neyin hakikati, kimin hakikati, hangi hakikat? Hayır, hakikatten niçin korkulur? Hakikat niçin tüm berraklığı ile ifade edilmez? Hakikati en açık ve net haliyle ifade etmek tehlikeli mi? Şayet tehlikeli ise, geriye yalandan başka ne kalır ve söylediklerimizin doğruluğu ortaya çıkmaz mı? Niçin hakikati söylemek tehlikeli addedilir ve hakikati her yerde söylememek tavsiye edilir ya da hakikati en katı ve sert haliyle ortaya koyan niçin katledilir? Hakikati her yerde söylememeyi Allah mı emrediyor yoksa insanın, dünyayı başka türlü kazanamayacağını sanmasına yönelik bir algı mıdır bu? İnsan hem hakikatten korkar hem de mücadele veriyormuş görüntüsü verir? Peki, bu nasıl mümkün olabilir? İstenilen olmadığında, hakikat mi suçludur, insan mı? Peki, kendisi suçlu olan insan, niçin hiç suçu yokmuş gibi davranır? Kim bu insan denilen varlık? Gerçekten insan mı yoksa bir siluet mi? Gerçek insan niçin hep kaybeder? Çünkü yalan bir dünyada, gerçekliğiyle ortaya çıkan insan kaybetmeye mahkûmdur! Sahi insan niçin vardır ve niçin insandır? Şüphe etmek, merak etmek, sormak, sorgulamak, düşünmek tehlikeli midir? Yoksa insan bunları yaparak mı, gerçekliğine erişmektedir ve gerçekten ortaya çıkmaktadır?

 

‘’’’Ve insanlar,

Ah benim insanlarım!

Yalanla besliyorlar sizi…’’’’

 

NAZIM HİKMET

 

""Yalan; kölelerin, politikacıların ve patronların dinidir… Doğruluk; özgür insanın tanrısıdır.""

 

MAKSİM GORKİ

 

SÖZLER:

 

‘’’’Düşünün! Çünkü henüz yasaklanmadı.’’’’

 

Sigmund Freud

 

‘’’’Bağnazlar yaratmanın en bilindik yöntemi; öğretmeden inandırmaktır.’’’’

 

Voltaire

 

""Kolay yaşamak mı istiyorsun? Sürüde kal!""

 

Nietzsche

 

""Olgun bir adamı dost edinmek isterseniz, eleştirin. Basit bir adamı dost edinmek isterseniz methedin.""

 

Sadi Şirazi

 

“"Herhangi bir amaca ulaşmak için bir kez eğilen insan, yaşam boyu herkesin önünde eğilmeye mahkumdur.”"

 

Lee Kelly

 

“"Büyük düşünceler büyük bir zekadan çok, büyük bir kalpten doğar.”"

 

Dostoyevski

 

”"Hayır! Dünyayı özgürlük kurtarmayacak, herkes tek bir dine inanırsa dünya kurtulmayacak, teknolojiden çıldıracak hale gelirsek dünya kurtulmayacak. Eğer, şimdi toplanıp, dünyanın en zarar verici patlayıcısı üstünde çalışıp, küresel terör üssü Beyaz Saray’ı havaya uçurursakta dünyada hiç bir şey değişmeyecek. Çünkü dünyada eksik olan tek bir şey var: SEVGİ.""

 

John Lennon

 

""Bize

bizden yakın olanlar lazım

selamsız sabahsız geçenler değil

Bize

sevgi dolu yürekler lazım

İnsanı insandan seçenler değil.""

 

Ah Muhsin Ünlü

 

""Benimle neden uğraşıyorsunuz? Benden ne istiyorsunuz? Neden her şeyi, tam istemediğim sırada veriyorsunuz bana? Neden bu kadar bekletiyorsunuz? Neden bir şeyi elde etmenin anlamı kalmayıncaya kadar, onu vermemekte inat ediyorsunuz?""

 

Oğuz Atay

 

""Onlara bir şey anlatmak için dilinizde tüy bitene dek konuşmak, kollarınız kopana dek işaretler yapmak da yararsız; anlamazlar, anlamayacaklardır.""

 

Franz Kafka

 

""Çünkü yanlış ve yalan davalar daima parlak gözükür. Fuhşun felsefesini yapmak, namusun müdafaasını yapmaktan daha kolay olduğu gibi.""

 

Hüseyin Nihal Atsız

 

""Sistem alçaklığı alkışlıyor eğer alçaklık başarılı olursa, alçaklık başarısızlığa uğrarsa da onu cezalandırıyor. Çok çalanı ödüllendiriyor, az çalanı mahkum ediyor. Barış çağrısı yapıyor, şiddet uyguluyor. Sana komşunu sevmeni vaaz ediyor ama aynı zaman da seni; onu yiyerek hayatta kalman için zorluyor.""

 

Eduarda Galeano

 

"""Şirk dininin temeli, bir grup insanı zenginleştiren, diğerlerini ise fakir bırakan ekonomik anlayıştır."""

 

Dine Karşı Din, Ali Şeriati

Tarih: 03.06.2017 Okunma: 727

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İsmail Hakkı Cengiz

05.07.2016 - 12:47

Üstat, elinize, yüreğinize sağlık. Cuk oturmuş. Selâmlar...

İsmail Hakkı Cengiz

05.07.2016 - 12:47

Üstat, elinize, yüreğinize sağlık. Cuk oturmuş. Selâmlar...