İnsanı, insanlığı ve dünyayı, ‘’insan olmak’’
kurtaracaktır. ‘’İnsan olmak’’ en büyük suç olsa da! Bu suçu işlemek çok zor
gelse de, çok ağır olsa da, bu suçu işlemekten haz alacaksın, bedelini
ödemekten de korkmayacaksın. Çünkü hayvanlığın egemen olduğu bir dünyada
"insan olmak" en büyük suç olarak görülmektedir ve en ağır şekilde
cezalandırılmaktadır. Bu yüzden de, insan, hayvan olmaya zorlanmaktadır.
"İnsan olmak"; işte bütün mesele bu! Yeryüzünde böbürlenerek
yürümeyeceksin, gönlünü kibirle kirletmeyeceksin, gösteriş budalası
olmayacaksın, hased etmeyeceksin, iyilik yapacak ve iyiliği yayacaksın,
mazlumun yanında olacaksın, hayvanlarla kavga etmeyi göze alacaksın, adaleti
ikame etmek için en ağır bedeli ödemekten çekinmeyeceksin, diline hâkim
olacaksın ve üslubunun karakterini yansıttığını asla unutmayacaksın, ihtiyacını
gördükten ve nafakanı ayırdıktan sonra paylaşacaksın, kan-ter-yaş ve emek gasp
etmeyeceksin, namusa yan gözle bakmayacaksın, zulmetmeyecek ve üç kuruşluk
dünya için harama meyletmeyeceksin, çalmayacaksın, yetimi itip kalmayacaksın,
güçsüzü ezmeyeceksin, güçlüye yüzsuyu dökmeyeceksin, servet sahibi
kompradorların önünde eğilmeyeceksin, kalabalığa karışmak için taviz vermek
yerine gerekirse dimdik duracak ve yalnızlığı göze alacaksın, hakikati
haykıracaksın, hür olmadan insan olmanın mümkün olmadığını fark edeceksin,
ahlakilik temelinde isyan etmeyi bileceksin, olguların ancak olaylaştıklarında
anlamlı olabileceklerini bilakis hiçbir işe yaramayacaklarını anlayacaksın,
şüphe edeceksin ve sorgulayacaksın ve her şeyi sorgulayacaksın,
koşullandırılmış olarak kayıtsız şartsız itaat etmeyeceksin, dalkavukluk ve
düzenbazlık yapmayacaksın, iftira atmayacaksın, insanların zora düşmelerinden
zevk almayacaksın, iyiliklerin açık olmasından ve başkalarının ışığının ortaya
çıkmasından korkmayacak ve endişeye kapılmayacaksın ve bunları yaşayacaksın,
nutkunu çekmeyeceksin. Varoluşunu da ancak bu şekilde gerçekleştirebilirsin,
bilakis bir asalak gibi yaşar ve tükenir gidersin. Cenneti de ‘’insan olmak’’
sunacaktır çünkü, bilakis cehennem seni yakmaktan zevk alacaktır!
SÖZLER:
""Safları sıklaştırın çocuklar, bu kavga
zorbalığa karşı, bu kavga hürriyet kavgasıdır.""
Nazım
Hikmet
""Yoksullarla eşitliği oruçta arama ey talib,
sahur ve iftarda yoksullarla eşit misin, sen önce ona bak.""
Dücane
Cündioğlu
""Yasaklanmış olana erişmektir amacımız
Çünkü şimdiye dek, kural olarak
Yalnız doğruları yasakladılar!""
Friedrich
Nietzsche
""Kardeşlerim, felâket içindesiniz.
Kardeşlerim, sizler bunu hak ettiniz.""
Albert
Camus
""Ulaşamayacağın kadar yüksekte sandığın
kişiler, aslında eğilemeyeceğin kadar alçaktadır!""
Sigmund
Freud
""Boyun eğmektense, umutsuzluğa düşün daha
iyi!""
Friedrich
Nietzsche
""Böcek olmayı kabul edenler, ayaklar altında
kalmaktan ve ezilmekten yakınmamalıdırlar.""
İmmanuel
Kant
""Diktatörler, genellikle, yalnızca direnişin
yokluğuyla tatmin olmazlar. Yüceltilmeyi ve kutsanmayı isterler, genellikle
bunu başarırlar da.""
Aliya
İzzetbegoviç
""İnsan insana nasıl hükmeder Winston? Winston,
biraz düşünüp, "Acı çektirerek," dedi. "Tamam işte. Acı
çektirerek. Boyun eğmek yetmez. Acı çekmiyorsa, kendi iradesine değil de senin
iradene boyun eğdiğinden nasıl emin olacaksın? Hükmetmek, acı çektirmekle ve
aşağılamakla olur. Hükmetmek, insanların zihinlerini darmadağın etmek, sonra da
dilediğin gibi yeniden biçimlendirerek bir araya getirmekle olur. Nasıl bir
dünya yaratmakta olduğumuzu anlamaya başladın mı şimdi?""
George
Orwell
""Ütopya ülkesini göstermeyen bir dünya
haritasına göz atmaya değmez. Çünkü orası insanlığın hep dönüp dolaşıp geldiği
yerdir. Ve insanlık oraya indiğinde, ileriye, ufka doğru bakar ve daha iyi bir
ülke görerek oraya doğru bakar ve daha iyi bir ülke görerek oraya doğru yelken
açar. Gelişme, ütopyaların gerçek olmasıdır.""
Oscar
Wilde
""-Bir kaç söz bilirim Tanrı ile ilgili mesela;
ben size şah damarınızdan daha yakınım diyor. Öyle ise Müslümanların Allah
dediği bizim ise Tanrı dediğimiz o yüce varlık sadece hislerimiz, evet 'Tanrı'
hislerimiz.! -Çok derin düşünüyorsun Andre dikkat et delirtebilir!""
Maksim
Gorki
""Girme şu alçakların hizmetine;
Konma sinek gibi pislik üstüne.
İki günde bir somun ye, ne olur!
Yüreğinin kanını içte boyun eğme.""
Ömer
Hayyam
‘’’’Eğer bir millet, egemenlerin, şereften, onurdan, ahlaktan
yoksun davranışlarını, hırsızlıklarını, adaletsizliklerini, yalnızca kendi
siyasi görüşünden olduğu için görmezden geliyorsa, o millet erdemini
yitirmiştir, orada ki insanlar şereflerini çiğnemiştir. Şerefini çiğneyip,
erdemini yitiren millet, bir gün vatanını da yitirir.’’’’
Niccolo
Machiavelli
‘’’’Cezaevi denetimine Adalet Bakanlığı'ndan bir müfettiş
gelir.
Bir kaç gün denetim yaptıktan sonra müdüre:
-Nazım (Hikmet) da buradaymış, çağır da görelim nasıl
biridir der.
Nazım'ı odaya getirirler. Müdür koltuğuna iyice kurulan
müfettiş Nazım'ı tepeden tırnağa süzer ve:
-Demek Nazım Hikmet sensin, der.
Nazım'a oturması için yer göstermez. Kısa bir konuşma
sonrası, gidebilirsiniz der.
Nazım tam kapıdan çıkarken durur ve müfettişe:
-Ömer Hayyam adını duydunuz mu? diye sorar.
Müfettiş hemen atılır:
-Kim bilmez ki Hayyam'ı?
Nazım:
-Hayyam zamanında İran hükümdarı kimdi? diye sorar.
Müfettiş şaşırır. Nazım konuşmasını sürdürür:
-Görüyorsunuz, sanatçıyı anımsadınız ama hükümdarı
anımsamadınız. Yıllar sonra beni dünya anımsayacak, ama dönemin Adalet Bakanını
ve sizi kimse anımsamayacak der ve çıkar..’’’’
Nazım
ile Müfettiş