Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Bilumum Körfez ülkelerini ve tek adam rejimlerini kurtaracak formül “demokrasi” ve “laiklik”tir. Yoksa hepsinin sonu yıkım, hepsinin sonu hüsrandır. Demokrasi ve laiklik önlerindeki tek “çıkar” yoldur. Direnmek boşunadır. Geciktirmeye çalışmak ülkelerin aleyhinedir. Bir an evvel demokrasiye geçmek, başta krallar-emirler olmak üzere herkesin, hepsinin menfaatinedir.
Neden?
Sayısız faydaları var da en önemlisini vurgulayalım: Kanıtlanmış bir hakikat, “Demokratik ülkeler sömürülememektedir”.
Düşünün, Katar’ın yerinde nüfusu ve yüzölçümüyle onun dörtte biri kadar olan Lüksemburg olsaydı, üzerine böyle çullanabilirler miydi?
Çullanamazlardı. Çünkü en başta, demokratik bir ülkede yönetim, o çullanma bahanelerini üretmez ve kimseye yan bakma fırsatı vermezdi.
Onun için Katar, hemen, işleyen bir demokrasi için reformlara başlamalı.
Trump, Katar Emirini Beyaz Ev'e davet etti (habervaktim.com)
Tabii demokrasiye geçmek demek emirliğin yok edilmesi demek değildir. İngiltere, Belçika, İspanya’da olduğu gibi, “emirlik” sembolik bir biçimde devam edebilir. Parlamento açılır, siyasî partiler kanunu çıkarılır, adil bir seçim yapılır, kuvvetler ayrılığı tanımlanır ve uygulanır… Katar elitini, büyük oranda, şimdi iktidarda bulunan Es-Sani ailesi oluşturduğu için zaten mecliste ve hükümette de temsilcileri olur. Böylece demokrasiye yumuşak bir geçiş gerçekleşir.
Kurumları olan, işleyen bir demokrasiye de kimse hiçbir şeyi dayatamaz. Halkın seçtiği yönetimlere kimsenin söyleyeceği bir şey olamaz.
Demokrasiye geçmek konusunda Katar’ın çok önemli imkân ve fırsatları var: Bunlardan biri, “önde gelen Amerikan üniversiteleri”nin Katar’daki şubeleri… İkincisi, sadece demokratik ülkelerde izin verilen ve yaşayabilen “Sivil Toplum Kuruluşları”…
Üçüncüsü ve en önemlisi ise El-Cezire televizyonu… Dünya çapında bir yayın yapan bu Katar TV’si, son derece “demokratik” ve “laik” bir yayın çizgisine sahip…
Katar Emirliği, yıllardır dünyaya yayın yoluyla gösterdiği ilkelere kendisi de uyacak, yönetim için bu ilkelere uygun kurallar getirecek, o kadar!
Eğer bu zengin ülke demokrasiye geçer, demokrasiyi bir hayat tarzı olarak benimserse müthiş güç kazanır. Kimse ona akıl öğretmeye, bişeyleri dayatmaya kalkmaz. Sömürmeye yeltenemez ve sömüremez.
Zaten demokratik bir ülke, hiç de demokratik olmayan “Müslüman Kardeşler” gibi “siyasî İslamcı” yapılara destek vermez. Katar, demokratikleşirse, bölgede bir yıldız olur. Model ülke olur. Bütün çağdaş dünyanın desteğini arkasında bulur.
Dolayısıyla, Türkiye Katar’a iyilik etmek istiyorsa ona “demokrasi”yi ve “laikliği” tavsiye etmeli.
x x x
Günün çizgisi, Yeniçağ’dan, 06 Haziran 2017…