Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Yemen’de yıllardır süren bir iç savaş var…
Bu iç savaşa, “koalisyon” adı altında Suudi Arabistan’ın, okulları, hastaneleri, pazar yerlerini havadan bombalayarak benzin dökmesi var.
Zaten fakir olan 17 milyonluk Yemen halkının iyice sefil olması var.
Halkın üçte ikisi bir sonraki öğününden emin değil, kolera 300 bin kişiye bulaşmış, bunun 2.000 kadarı ölmüş.
Bunlar dünyanın umurunda değil!
Kimin umurunda biliyor musunuz?
El-Cezire televizyonunun!
El-Cezire, aylardır, Yemen’deki hastalıklara, açlığa, susuzluğa, sivil ölümlere, bilhassa çocuk ölümlerine dikkat çekmeye çalışıyor.
Dün (10 Temmuz 2017), gün boyunca 15 dakikada bir ekrana getirdiği görüntülerle, ülkedeki sefaleti, açlığı, salgın hastalıkları, çocuk ölümlerini dünyaya duyurmaya çalıştı.
Kuyulardan çekilen sular bulanık, lağım suyu gibi… Ülkede temiz içme suyu yok!
Bu yayını yapan, El-Cezire televizyonu kimin?
Katar’ın!
Hani şu Suudi Arabistan, Mısır, BEA, Bahreyn ve devrik Yemen hükümetinin ilişkilerini kestiği, “ültimatomlar” verdiği Katar’ın…
Bu ülkelerin ültimatomlarından biri de El-Cezire’nin kapatılmasıydı…
El-Cezire sizi neden rahatsız ediyor?
Suçlarınızı, sorumluluklarınızı hatırlattığı için mi?
Gerçi, Yemen’de böyle bir sefalet yaşanırken, Katar’ın ne yaptığı, nasıl bir yardımda bulunduğu da ayrı bir mesele!
Hiçbir yardımda bulunduğunu duymadık. En azından temiz içme suyu sağlayacak kadar bir maddî yardım yapabilir… Birleşmiş Milletler’le işbirliği içinde önemli sağlık imkânları götürülebilir.
Bununla beraber, El-Cezire’nin, Yemen’deki insanî sorunu dünyaya duyurması çok çok büyük bir hizmet… Bu yayın organını kutlamak lâzım.
Yemen, bizden bir coğrafya… Yemen’e aşinayız… Yemen bizim bir toprağımız gibi…
Meşhur türkü sık sık dillerimize pelesenk olur: “Ora Yemen’dir/Gülü Çemendir, Giden gelmiyor/Acep nedendir?”
Bütün dünya gözlerini kapasa bile, sadece bu türkünün hatırına, Yemen bizim umurumuzda olmalı…
Bu kardeş ülkeye, bu kardeş halka ilgi göstermeliyiz.
Bişeyler yapmalıyız!