Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
17 Temmuz 2017 tarihli Millî Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisinde, YPG’ye verilen silahların PKK’da
ele geçirildiği açıklanıyor. Dolayısıyla bu iki örgütün, aslında aynı
olduğu bir kere daha dünyaya ilân, ona silah yağdıranlar da tekrar ikaz
ediliyor.
MGK bildirisinde şaşırtıcı olan başka bir “uyarı” ve bir de “destek” var:
Barzani’ye uyarı, Irak merkezî hükümetine ise destek…
Bildirinin ilgili bölümü şöyle: “Irak Kuzeyi Bölgesel yönetiminin aldığı referandum kararının, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir. Irak'ın toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin muhafaza edilmesinin bölgede kalıcı istikrar, barış, güvenlik ve refah tesis edilebilmesine bağlı olduğu değerlendirilmiştir.”
Barzani’nin Şubat ayı sonundaki Türkiye ziyaretinde gördüğü iltifat ve ağırlamayı, bölgesel sembollerinin devlet bayrağı gibi göndere çekilmesini hatırladığımızda, Türkiye’nin ciddi bir politika değişikliğine gittiği anlaşılıyor.
“Referandum kararının UYGULANAMAYACAĞI”nı vurgulamak, bence, Barzani’ye karşı çok sert bir uyarı… “Bu teşebbüsün istenmeyen sonuçlar doğuracağı” cümlesi ise, işin “savaş sebebi” sayılacağına kadar gidebileceğini şimdiden ilân ediyor.
Bildirideki, “Irak’ın toprak bütünlüğü”ne yapılan atıf ise, Irak merkezî hükümetine açık bir destek anlamı taşıyor.
Bu, Irak politikasındaki çok önemli bir değişiklik! Bu değişiklikle, Irak’taki sorunların, öncelikle Irak Merkezî yönetimiyle çözülmeye çalışılacağı, Barzani’nin ikinci planda kalacağı anlaşılıyor.
Yapılması gereken, doğru olan da buydu.
Kerkük Türkmen’ini yok etmeye, Kerkük’ü yutmaya çalışan bir Barzani’yle neyi çözebilirsin?
Böyle bir Barzani’nin dost ve müttefikliğine nasıl güvenebilirsin?
Hele, biz aynı bölgede PKK/PYD ile mücadele ederken, onlara kol-kanat geren bir Barzani’yle ne kadar ilerleyebilirsin?
MGK’nın uyarısı, referandum konusunda daha önce yapılan “yanlış buluyoruz”, “hata olur” gibi sıradan mesajlara benzemiyor… Açıkça, “referandumun uygulanamaz” olduğunu vurguluyor. Umarız, Erbil’deki “bölgesel yönetim” Türkiye’nin kararlılığını anlamıştır. Umarız, “bağımsızlık referandumu”ndan vazgeçer.
Bu tarihî dış siyaset değişikliğiyle, Kerkük Türklerinin ellerinden alınan haklarının da iade edilmesini, soydaşlarımıza, insanca yaşayabilecekleri şartların sağlanmasını bekliyoruz.
x x x
GÜNÜN SÖZÜ