Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Kerkük için her bir Türk savaşa hazır mı?
Kulağıma, “Kekük de neresi?”, “Kerkük için niye savaşacakmışız ki?” sorularının geldiğini hisseder gibiyim?
Bu suali, savaş yanlısı olduğum, savaşı pek istediğim için sormadım…
Suali, Barzani’nin, “Kerkük için her bir Kürt savaşa hazır” meydan okuması üzerine kıyaslama olsun diye sordum!
Türklerin de Kürtler kadar Kerkük hassasiyeti, hatta bilgisi var mı, acaba diye sordum!
Kerkük en az bin yıllık Türk-Türkmen yurdudur. Referandumla bir Kürt şehrine dönüştürülmek, Barzanistan’ın bir parçası yapılmak üzeredir.
Nitekim Barzani meydan okuyor… BBC Türkçe’ye verdiği mülakatta, “Kerkük için her bir Kürt savaşa hazır” diyor. (08 Eylül 2017)
Çok uzun bir mülakat hazırlamışlar. Pek çok konuya değinmişler ama başlık olarak Kerkük seçilmiş ve “savaşa hazır oldukları” cümle-âleme ilan edilmiş.
Mülakatta, gazeteci, Nafiseh Kohnavard, “Türkiye-İran ve ABD’nin referanduma karşı oldukları”nı hatırlatıyor. Barzani buna karşılık, Bu ülkelerin, bilhassa Amerika’nın referanduma karşı olmadığını, sadece biraz ertelenmesini istediği cevabını veriyor. İran ve Türkiye’nin Barzanistan’a karşı yaptırım uygulayamayacaklarını, meselâ, sınırları kapatamayacaklarını söylüyor. Çünkü sınır kapılarının açık kalmasının bu ülkelerin de menfaatine olduğunu savunuyor.
Hele İran’dan Barzani son derece emin!
Referandum sonrası, Bağdat yönetimiyle sınırları konuşacaklarını, buna da İran’ın arabuluculuk edebileceğini söylüyor.
Görüldüğü gibi, Barzani’nin niyeti gayet açık, kendinden gayet emin, Kerkük için ise her bir Kürt için, “savaşa hazır” taahhüdü verebiliyor.
Öyledir… Millî menfaatleri kazanmak, hatta elindekileri korumak için “savaşı göze alman” gerekir.
Savaşı göze alan kazanır… Göze alamayan kaybeder!
x x x
KERKÜK İÇİN, ŞİMDİ NE YAPACAĞIZ?
Aşağıdaki bölüm 4 Nisan 2017 tarihli yazımdan alıntı:
Hiçbir iktidarın, hiçbir dönem, hiçbir şey yapamadığı ata yadigârı bir vatan parçası var: Kerkük! Bakın, şu mısralar en az yarım asırlık… Bugün söylenmiş gibi değil mi?
Geçerken kapılarından, kemerlerinden
Zaman denilen sarayın,
Arayın kuşlar, arayın;
Arayın bulutlar arayın:
Perdeleri örtük,
Lâmbaları sönük,
Sırtında yıllar yük,
Hatıraları kırık dökük
Bir yer olacak orada…
Adı, “Kerkük”!
Arif Nihat ASYA (1904-1975)
x x x
Artık tren tamamen kaçmak üzereyken, Kerkük için yine hiçbir şey yapmayacak mıyız?
x x x
GÜNÜN FOTOĞRAFI, TARİH ARŞİVİ'NDEN…
Kerkük'teki Osmanlı Subayları Mezarlığı'ndaki abide...Üzerinde, "İslam bayrağını yükseltme ve bulundıkları yere hizmet götürme mücadelesi verenlerin bağrında yattıkları toprak gurbet değil vatandır. Tüm ölümsüz kahramanlara selâm olsun." yazıyor.
