Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Irak kuzeyindeki bölgesel yönetimin yapmakta inat ettiği, hukuksuz referandum hem bir “iç savaş” hem de bölgeyi ateşe verecek bir “dış çatışma” potansiyeli taşıyor.
Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Erşat Salihi, “Referandum gerçekleşirse, iç çatışma çıkacak, hem Kürtler kendi arasında –KDP ve KYB petrol kuyuları yüzünden birbirine girer- hem de Irak içinde mezhep çatışması doruk noktasına ulaşacak. Türk, Türkmen-Kürt savaşı önlenemez boyutlara varır. Bu, tüm bölgede çatışmayı tetikler” uyarısında bulundu.
Türkiye, Barzani’yi, 17 Temmuz 2017 tarihli MGK bildirisiyle şöyle uyarmıştı: “Irak Kuzeyi Bölgesel yönetiminin aldığı referandum kararının, hukuken ve fiilen uygulanamayacağı, bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağı belirtilmiştir.” Biz de, 18 Temmuz tarihli, “Irak Kuzeyi ve Kerkük’te yeni dönem mi?” başlıklı yazıda, buradaki, “istenmeyen sonuçlar” ibaresinin “savaş sebebi” olarak okunması gerektiğine dikkat çekmiştik.
Bu uyarılara, hatta BM’nin ikazına rağmen, Barzani, 25 Eylül referandumunda ısrar ediyor.
Irak kuzeyiyle aynı dönemde, 1 Ekim 2017’de, İspanya’nın Katalonya bölgesinde de bir “bağımsızlık” referandumu var. Buna da hem İspanyol hükümeti hem de bütün dünya karşı. Devletlerin bölünmesine niye bütün dünya karşı? Çünkü BM, 1945’te, devletlerin o tarihteki sınırlarının bir daha değişmeyeceği prensibiyle kuruldu.
Tabii bunun, “toplumların kendi kaderini tayin hakkı” gibi istisnaları var. Fakat onu da şartları var: Söz konusu toplum, merkezî hükümet tarafından dışlanırsa, yönetimde ve seçimlerde söz ve temsil hakkı verilmezse, “kendi kaderini tayin hakkı” doğuyor. Şimdi yapılması düşünülen her iki referandumda da bu şartlar oluşmuş değil. Dolayısıyla, her ikisi de hukuksuz. Onun için, Barzani’nin arkasındaki İsrail hariç bütün ülkeler bölünmeye karşı.
PEKİ, NE YAPMAK LÂZIM?
Bugüne kadar söylenenler caydırmadığına göre, Barzani, Türkiye’yi pek kararlı bulmadı, anlaşılan! O vakit, daha kararlı olduğumuzu gösterelim!
Nasıl?
Misal, Vatan Partisi’nin, 15 Eylül tarihli Aydınlık’ta yayımlanan şu önerileri hayata geçirilebilir:
1 – Ankara’daki Erbil temsilciliği derhal kapatılmalı ve temsilciler sınır dışı edilmelidir.
2 - Barzani yönetiminin nefes borusu olan Habur Sınır Kapısı’nın, referandumdan vazgeçilmediği takdirde 3 gün içinde kapatılacağı Hükümet tarafından ilan edilmelidir.
3 – Barzani yönetiminin Türkiye üzerinden yaptığı petrol sevkiyatının 3 gün içinde durdurulacağı ilan edilmelidir.
4 – Hükümet, TBMM’yi acilen toplantıya çağırmalı, TBMM söz konusu referandumu tanımayacağını ve Türkiye’nin milli güvenliği için her türlü tedbiri alacağını ilan etmelidir.
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’DAN…