Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Kerkük’te, zaman zaman dile getirdiğimiz, soydaşlarımızı canından bezdiren asırlık “kuşatma” vardı. Devam eden o kuşatma ayrı bir fasıl… Bu yazıda söz ettiğimiz kuşatma, hukuksuz “Barzani referandumu” meselesiyle ilgili olan kuşatma!
Bir kale veya şehir, onu fethetmek isteyen gücün dışarıdan sarılmasıyla kuşatılır. Kuşatan güç, genelde tek bir devletin veya papalık gibi dinî bir otoritenin (Haçlılar) askerî gücü olur.
2003-2017 arasında Kerkük’e uygulanan kuşatma ise bambaşka bir şey!
Kerkük, en az bin yıllık Türk şehri… Yukarıda söz ettiğim yüz yıllık kuşatma uygulanmasına rağmen, oranın Türk-Türkmen şehri olma özelliği değişmedi… Ta ki 2003’te ABD’nin Irak’ı işgaline kadar!
2003’TE NE OLDU?
Irak’ı işgal eden Amerika, bu ülkeye “demokratik” bir Anayasa hediye etti! Bu Anayasa’da Kerkük, “özel bölge” statüsüne alındı. Yani ne Kürt bölgesi, ne Arap bölgesi… Kerkük’ün durumu 2007’de yapılacak bir “halkoylaması”yla belirlenecekti. Lâkin o “halkoylaması” asla gerçekleşmedi.
Ne gerçekleşti?
Kerkük Türklerini yıldırma, öldürme, şehirden kaçmaya zorlama… Bunlar yapıldı… Buna rağmen Türk nüfus, çoğunluğunu korumaya devam ediyordu. Baktılar, bu yetmiyor, akın akın Kürt nüfus yerleştirilmeye başlandı. 2003’te ezici çoğunluğu Türk olmak üzere şehrin nüfusu 800 bin idi. Kürt göçleri sebebiyle Kerkük’ün nüfusu bugün 1 milyon 700 binlere ulaştı. Öldürme-yıldırma siyasetiyle de Türk nüfus eskiye oranla azalınca, Kürtler çoğunluk haline geldi. 14 yıl süren ilk kuşatmanın sonucu buydu.
İÇTEN VE DIŞTAN KUŞATMA
25 Eylül’de yapılacak referandum öncesinde ise, Kerkük’e Peşmerge ve PKK’lılar sevk edildi. Türkmenlere saldırılar, öldürülenler oldu. Şehirde gerilim gittikçe yükseldi. Kerkük, âdeta bir “barut fıçısı” haline geldi.
Kerkük’ün kalesine dev bir Barzani-Peşmerge flaması asıldı. Bu içten kuşatmanın en kışkırtıcı görüntü ve göstergesiydi.
Ayrıca, Peşmerge şehrin kuzeyindeki yerleşim yerlerini de kontrol ettiğinden, şehri kuzeyden de kuşatmış vaziyette…
Şehri güneyden ise, İran destekli Haşti Şabi güçleri kuşatıyor.
Son gelen haberlere göre, Amerika da Kerkük yakınlarına asker sevk etti. Şimdilik, bin kadar olan asker sayısının 3 bine kadar çıkarabileceği dile getiriliyor. (Fox TV, 22 Eylül)
Böylesine acayip ve azgın bir kuşatma! Kuşatma değil, çullanma!
Bu acayip çullanma neden?
Çünkü Kerkük’te acayip petrol var!
Bir şey daha acayip!
Herkes var Kerkük’te ama en fazla söz sahibi olması gereken iki ülke; Irak ve Türkiye yok!
Musul yakınlarındaki Başika kampında askerimiz, tankımız vardı. Hani, tepkilere rağmen çekmemiştik. Ne oldu onlara? Duruyorlar mı orada?
x x x
GÜNÜN SÖZÜ, YUNUS’TAN…