“”Biz, insanı şerefli halkettik!””
Allah
“”İnsan, şerefini bir kere
kaybeder ve bir daha asla kazanamaz. Binaenaleyh, şerefimizi korumak için
olabildiğince titiz olmalıyız, sonsuz bir çaba sarfetmeliyiz. Nefsimizin ve
şeytanın oyununa gelmemek için inatla direnmeliyiz. Tüm gövdemizi ortaya
koymalıyız. Şerefsizlik lekesi alnımıza bir yapıştı mı, hiçbir kuvvet onu
oradan çıkaramaz.””
Bendeniz
‘’’’Naparsın bebeğim! Yalan
ve kahpe bir dünyada yaşıyoruz. Hile-hurda, ihanet, namussuzluk, bencillik,
çıkar, sahte tebessümler, dalkavukluklar, riyakâr bakışlar, üç kuruşluk maddeye
satışlar, yalan sözler, samimiyetsiz dostluklar, muhabbet saydığımız
lafazanlıklar. Gel de yaşa bu bataklıkta! Nasıl yaşayacaksın?’’’’
Bendeniz
‘’’’Hiç kimsenin seni tanımadığı bir şehirde,
bir ülkede olmak ne güzeldir.’’’’
Ali Şeriati
‘’’’Pişmemiş, yanmamış,
olmamış, olgunlaşmamış, boş yaşamış, hayatı-insanı-doğayı-evreni-kendini bile
anlamaktan yana behre sahibi olmamış, ter-yaş-kan döküp ve emek sarf edip bir
şeye ulaşmamış kişi; çok basit şeylerle tatmin olma yoluna gider, insanlara baskı
yapmayı, insanların boş şeyler yüzünden (bu şeyler onun için çok önemli
şeylerdir ve bunlar garip şeylerdir) kendisine ihtiyaç duymalarından haz
almayı, boş şeylerle insanların işini zorlaştırmaktan zevk duymayı marifet
telakki eder ve kendisini bu şekilde bir yere koymaya ve herkese kabul
ettirmeye çalışır. Çünkü kendisini kabul ettirecek hiçbir şeyi yoktur.
Karşısında farklı bir şey gördü mü, ona düşman olur ve düşmanlığını da absürt,
alelade ve sekterce yollarla gösterir. Misal; güç sahibi mi, çok aptalca tavır
ve hareketlerle karşısındakinin işini zorlaştırma yoluna gider, hiç olmayacak
şeyi oldurmaya çalışır, çok garip isteklerde bulunur, acınası ve komik duruma
düşer ama bilmez bunu, çünkü bilecek kapasiteden yoksundur, cahildir,
müptedidir. Pişmiş, yanmış, olmuş, olgunlaşmış kişi çok farklıdır ve kesinlikle
hissedilir. Bizim hayatımız, hikâyemiz budur maateessüf!’’’’
Bendeniz
‘’’’İnsan bir bütünün
parçası ama bir şekilde ayrılmış, parçası olduğu bütünden. Ayrılık acısıyla
yanıyor. Kavuşmak, birleşmek istiyor. Tüm acıları buradan doğuyor. Sürekli
yükselmek istiyor, çünkü düşmüş durumda ve ayrılık yakıyor tüm gövdesini.
Yalnızlığının özü de burada. Ayrılık yalnızlığı besliyor; yalnızlık bütünü
hatırlatıyor sürekli. Bir de kötü ve kirli bir dünyaya düşmüş olması insanı
sarsıyor ve bu düşüşten kurtulmak istiyor insan. İnsan böyle bir dünyada ve
böyle bir yaşamın içinde ancak sevgiyle acılarından kurtulabilir ve insanın bu
ayrılık içinde kendisini bütünle birlikteymiş gibi hissederek yaşaması ancak sevgiyle
mümkün. Yoksa buranın cehennemden bir farkı yok.’’’’
Bendeniz
“”Bir Tanrı’n olduğunu sanıyorsun. Oysa bir
Tanrı’n yok, aldanıyorsun. Çünkü sen putlara tapınıyorsun. Putlarınla yaşarken,
Tanrı’nla yaşadığına inanıyorsun.””
Bendeniz
“”İnsanlık suçu olan hiçbir
suçu örtmeyin. İnsanlık suçu işleyen hiçbir suçluyu affetmeyin. İnsanlık suçu
işlememiş hiçbir suçsuz insana da zulmetmeyin. Bu, insanlığın ve adaletin
gereğidir ve insan olan, gereken neyse onu yapar. Güçlü diye suçluyu affeder,
güçsüz diye suçsuza zulmederseniz insanlık ve Allah affetmez! Yemin ediyorum
affedilmezsiniz. Vicdanlarınızın sesini dinleyin. İnsanlık suçu nedir? Misal;
bir cana kasten kıymak, bir çocuğa alçakça cinsel istismarda bulunmak, masum
bir insanın elinden ekmeğini zorla almak, bir insana durduk yere işkence yapmak
gibi şeyler. Bu durum; her yargıç için, her emniyet amiri için, her yetkili
komutan için ve her şeyden önemlisi her politikacı için geçerlidir. Ve son bir
şey; bu gerçeği ifade ettiğim için, İnsanlık Suçu’mu işliyorum acaba?””
Bendeniz
“”Eğer ki, her birimizin
gayesi; yarınlara, aydınlık, bilinçli, sorumlu, aklını kullanmasını bilen,
düşünmeyi öğrenmiş, yüreği tertemiz, ilim ve irfanla donanmış nesiller
yetiştirmek istiyorsak yapacağımız şey bellidir ve her birimiz yapmamız
gerekeni namusluca yapacağız. Yeter ki samimi ve dürüst olalım, ne yapacağımız
bellidir ama önce içimiz temiz olmalı. İnsanın içi kirli olmadıktan sonra geri
kalan her şey talidir, angaryadır. Dünyayı düzeltmek imkansızdır ama dünyaya
güzel çocuklar bırakmak zor değildir. Tertemiz yürekleri kirletmeyelim!””
Bendeniz
‘’’’Mazlumun, zalimden öcünü alacağı gün,
şüphesiz ki; zalimin zulmettiği günden daha çetin olacaktır.’’’’
Hz. Ali
""Bir zulme engel olamıyorsanız onu
herkese duyurun!""
Hz. Ali
""Mazlumun dostu, zalimlerin düşmanı
olunuz.""
Hz. AIi
""Senin gerçek kardeşin, seninIe
beraber oIan, sana faydaIı oImak için kendini zarara sokan, zamanın musibetIeri
sana dokunduğunda, seni kurtarmak için, kendi işIerini bırakabiIendir.""
Hz Ali
""BiImeyenin
konuşması kadar, biIenin susması da çirkindir.""
Hz Ali
""İnsanlara ne kadar acı ve rahatsız
edici gelse bile her zaman hakikati söyleyin.""
Tolstoy
""İnsan, icat
ettiği canavarın esiri olmuş ve ruhunu zevk, refah, konfor, haz karşılığı ona
satmıştır.""
İlhami Güler-Derin Ahlak
""İş paraya geldi mi, herkesin dini
aynıdır.""
Woltaire
""-Herhalde
İncil’i de okudun?
-Evet, okudum.
-İncil de edebiyat yönü olan
bir kitap. Hangisi daha etkileyici?
-Kur’an.
-Niçin?
-Çünkü Kur’an, doğru
söylüyor.""
Cahit Zarifoğlu
“”Bu muydu, uğruna annemin karnını tekmeleyip
durduğum hayat?””
Halil Cibran
“”O, senin şarkının, aslında, evrenin en güzel
melodisi olduğunu, sen gidince görecek...””
Halil Cibran
“”İyilik içten olmalı, yoksa
sırıtıp durur insan da.””
Halil Cibran
“”Geride hep ölüm
bırakıyoruz.””
İsmet Özel
“”Kafa karışıklığı iyidir, insan bir kafası
olduğunu anlar.””
İsmet Özel
“”Her evde kutsal kitaplar
asılıydı
Okuyan kimseyi görmedim
Okusa da anlayanı hiç
görmedim.””
Sezai Karakoç
“”Bir daha hiç “incinmememin” yolunu bulmuştum.
Eğer kimsenin benim için “önemli olmasına” izin vermezsem; bir daha asla “böyle
bir kayıp” yaşamazdım.””
Nietzche
“”Dinleme ve anlama yeteneği
çok değerlidir. Bir kez olsun aynı şeyleri hissetmeyi başarabilen iki insan
birbirini hep anlayacaktır. Bunlardan biri buzul, diğeri isterse atom çağında
yaşamış olsun fark etmez.””
Andrey Tarkovski
“”Yalnızlığın en büyük
etkeni kendini bilmektir, bilinçtir. İnsanın kendisine yönelerek varlıksal ve
içsel bir bilinç elde etmesi ölçüsünde dışsal ilişkileri azalır; içe yöneldiği
oranda dışa eğilimi azalır; metafizik bir ilişki kurduğu ölçüde de günübirlik
ilişkiler ağından kurtulmaya başla. Bunlar, insanı yüce bir yalnızlığa, kendi
içine yönelerek düşünmeye çeken etkenlerdir.””
Ali Şeriati
“”Kültür, insan hayatını
süsler. İslâm, süslü hayatın değil; doğru hayatın tercihe şayan olduğunu
söyler. İslâm düşmanları, doğrunun, hayatımızı yönlendirmesine düşmandır. İslâm
dairesine girmek, doğruya düşmanlık gösterenlerden uzaklaşmayı sağlar. Allah,
senin için ne seçtiyse ona rıza göstermek, onu öne geçirmek ve insan
seçmelerinin anlamlandırılmasını Allah'ın seçtiklerine bırakmak suretiyle İslâm
dairesinde kalırsın.””
İsmet ÖZEL
""Kimi zaman böyle
olur; sözler hiçbir işe yaramaz.""
Dostoyevski
“"En güçlü iki savaşçı
sabır ve zamandır.”"
Tolstoy
"”Aklını kullanmaktan vazgeçmiş bir
insanla tartışmaya çalışmak; bir ölüye ilaç vermeye benzer."”
Thomas Paine