Bendenizin kusurlu olmam,
bazı yönlerde eksik olmam, bazen yanlışlar yapmam, hakikati izhar etmeme engel
midir? Yani; sen kendi eksiğini hallet, hakikati söylemek senin işin değil
denilebilir mi? Haddini, hududunu ve yerini bil denilebilir mi? Ki,
bildiklerinizi bizatihi müşahhas olarak müşahede ettikten sonra. Ki, haddini,
hududunu, yerini bilen biri olduğumdan zerre kuşkum yok. Bendeniz kusurluyum, o
zaman susayım bari mi diyeyim? Yani kusuru olan bir insanın hakikati izah ve
izhar etme hakkı ve hürriyeti yok mudur? Kafamı ve kalbimi ağrıtan hakikati
yutayım mı? Söylemeyeyim mi hastalığı ve ortaya koymayayım mı tedavi yöntemleri
mi? Asıl o zaman suçlu olmaz mıyım? Sormak yasaksa o yasağı ayaklarımın altına
alıp çiğniyorum, suçsa da o suçu işliyorum ve suçumu kabul ediyorum. Şimdi
soruyorum Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak sana; eğitim, eğitim gibi olsun
istiyor musun? Vereceğin cevabı bilmiyorum ama inanıp inanmama konusunda da
tereddütlüyüm. Eğer istiyorsan konuşalım. Fikir teatisi yapalım. Düşüncelerime
katılmayabilirsin. Katılmakta zorunda değilsin. Ama dinleyebilirsin. Hatta
dinlemek zorundasın icap ediyorsa. Bir söz vardır; ummadık taş baş yarar diye.
Küçümsemek tehlikelidir! Duy, dinle, anla, bil, kavra, hisset ilk önce. Eğer
söylediklerim, eğitime mesafe kat ettirmezse, her türlü sorumluluğu deruhte
ediyorum. Her türlü cezaya da boynum kıldan incedir. Üstelik cezayı,
söylediklerim uygulandığı takdirde eğitime mesafe kat ettirmezse bile kabul
ediyorum. Yani söylediklerim yapıldığı takdirde başarı elde edilmezse ve başarı
müşahhas olarak hissedilmezse. Ama herkesle konuşmam, onu da bilmeni isterim.
Eğer eğitim işinde samimi ve ciddi isen, ki kalbim hiç mutmain değil, bendeniz
fikirlerimi aktarmaya hazırım. Zira eğitimin durumu o kadar aşikâr ki, örtmek
ne mümkün, kundakta ki çocuk bile biliyor, anlıyor. Münhasıran kutsal insanlık
davası adına fikrilerimi aktarmaya hazırım, tabi istersen!
SÖZLER:
“”Dostum! Güneşe bak,
toprağa bak, suya bak, buluta bak; fakat ardına bakma. Kimin geldiği önemli
değil, kimin gelmediği de.””
Halil Cibran
‘’’’Akşam akşam aklıma
düştü, nerden düştüyse ve kendi kendime sordum: Bu topraklara, bu millete ve
insanlığa namusluca hizmet etmek gayretinde olmak kötü bir şey mi? Öyleyse iyi
bir şey olduğu hissedilebilmeli.’’’’
Bendeniz