Şimdi bendeniz İslam’ın
müntesibiyim değil mi? Öyleyse Allah’a inanıyorum değil mi? Öyleyse O’nun
gönderdiği Peygambere ve O Peygamberin getirdiği Kitaba da inanıyorum değil mi?
Öyleyse bendenizin bir sorumluluğum var değil mi? Zulme ve adaletsizliğe hayır
deme yükümlülüğüm var değil mi? Aldatılmaya çendan manevi boyutta direnme
hakkım var değil mi? İşte bu yüzden nereden geldiyse aklıma, akşam akşam geldi
işte. Senin isteğine bağlı olmuyor ki aklına bir şey gelmesi. Aklıma gelen şeyi
Kitap ile olumsuzlayabilirseniz sözüm yok, boynum kıldan incedir.
Yalanlayamıyorsanız, olumsuzlayamıyorsanız elhak doğru demekten başka çareniz
yok. Yalanlayamıyor ama zırvalıyorsun, söylediklerin saçma sapan şeyler ve tümü
yanlış diyorsanız, size diyeceğim hiçbir şey ama hiçbir şey yok. O zaman bu
milletin aklı var mı diye sorarım ve tüm samimiyetimle de olduğundan yana şüphe
duyarım. Öyleyse inandığım Kitabın emrine uymakla sorumluyum değil mi?
Susarsam, Kitabıma ihanet etmiş olurum ama susmazsam sorumluluğumu ifa etmiş
ama ihanette etmemiş olurum değil mi? Şimdi; Ücretli Öğretmen diye ne menem bir
şey olduğu belli olmayan bir şey var değil mi? Var. Şimdi; bu insanları bir ana
doğurdu değil mi? Doğurdu. Süt emzirdi, besledi, ağlayınca ağladı, gülünce
güldü, başarınca sevindi, kaybedince üzüldü, düşünce kaldırdı, hastalandığı
zaman korktu, elini hiç bırakmadı, büyüttü, okuttu, nice okullara gönderdi
değil mi? En son dört yıl üniversite okuttu, yemedi yedirdi, giymedi giydirdi,
adeta varlığını varlığına armağan etti değil mi? Dört yıl üniversite okudular,
nice zorluklarla okudular, gece gündüz çalıştılar, tıpkı benzerleri gibi aynı
süreçten geçtiler değil mi? Görevlendirildikleri yerlerde benzerlerinden farklı
bir iş yapmıyorlar, aynı teri, aynı yaşı akıtıyorlar, aynı emeği sarfediyorlar,
aynı duyguyla ve düşünceyle çalışıyorlar değil mi? Aynı sorumluluğu taşıyorlar,
gündüz kalkıp gidiyorlar, görevleri bitmeden dönemiyorlar değil mi? Askerlik
yapıyorlar, vergi veriyorlar, ülkelerine ve milletlerine hizmet ediyorlar ve
sadıklar değil mi? Ve bunlar da insan değil mi? Peki, bunlar niçin
benzerlerinden çok çok çok az ücret alıyorlar? Fark nedir? Farkı izah edebilir
misiniz? Adalet nedir? Ahlak nedir? Vicdan nedir? İnsan nedir? Bizim görevimiz
nedir? Vicdanımı sızlatan bir durumdur bu, hatırladıkça ve düşündükçe! Sadece
içimde kalmasın, insanlık vazifemi ifa etmiş olayım istedim. İnsanların
aldanmaktan derin bir haz aldıklarını ve adam yerine konmamaktan tahminsiz bir
mutluluk duyduklarını düşünüyorum naçizane, maateessüf. Zira ezilmekten,
aldatılmaktan, adam yerine konmamaktan hazzetmeyen bir insanı, hiçbir kimse ne
ezebilir, ne aldatabilir ve ne de adam yerine koymamazlık edebilir. Yeter ki,
ben insanım desin, aklını kullansın.
ÜCRETLİ ÖĞRETMEN...
Özgür DENİZ - 22.11.2017
Tarih: 22.11.2017
Okunma: 784
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.