Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
“Yeni Amerikan Yüzyılı Projesi (YAYP), Washington’da, 1997’de kurulan bir düşünce örgütü. Bu örgütün mensupları, Başkan Reagan ve Baba Bush yönetiminde görev yapan Cumhuriyetçi siyasetçi ve bürokratlarla, medya ve akademi dünyasının ünlü kişileridir.
Bu kişilerin çoğu Oğul Bush döneminde etkili konumlara gelmişlerdir. Bush’un Yardımcısı Dick Cheney ve Savunma Bakan Yardımcısı Wofowitz bunlardan sadece ikisidir. ABD’nin dünya liderliği rolünü oynayabilmesi için, bunların dayandığı altı varsayım vardır:
1. ABD, tehlikeli bir dünyada yaşamaktadır.
2. Dünya politikasının aktörleri şahsi çıkarları olan ulus-devletlerdir.
3. Askerî güç, temel güç unsurudur ve ABD, sahip olduğu askeri gücü gerekirse tek yanlı olarak kullanarak diğer ülkelere liderlik etmelidir.
4. Uluslararası kurumlar ve anlaşmalar, ABD’nin çıkarlarına uyduğu müddetçe iyidir
5. ABD, eşsiz bir süper güçtür ve diğer ülkeler de onu öyle görmektedirler. ABD, bilardo masasındaki en büyük toptur, istediği yer ve zamanda diğer topları harekete geçirebilir.
6. ABD, demokrasinin gelişmesi için müdahalelerle dünyayı yeniden düzenlemelidir.
YAYP’ın ideolojisini açıklayan önemli bir başka belge, Eylül 2000 tarihli ‘Amerikan
Savunmasını Yeniden inşa: Yeni bir Yüzyıl için Stratejiler, Kuvvetler ve Kaynaklar’ başlıklı rapordur. Bu rapora göre, dünyanın tek süper gücü olan ABD’nin ana stratejisi, bu avantajlı gücü ve pozisyonu korumak ve bunu ileri bir düzeye taşımak olmalıdır. Bu amaçla:
1. ABD silahlı kuvvetleri yeni misyonlar yürütmelidir. Aynı anda birden fazla büyük savaş yapabilecek ve kazanabilecek yeterlilikte vurucu güce sahip olmalıdır.
2. ABD’nin süper güç statüsünün anlaşılır hâle gelebilmesi için ABD ordusu dünyanın kritik bölgelerinde ‘konuşlandırmalı’ ve ‘ileri harekât üsleri ağı kurulmalıdır.
3. ABD, Basra Körfezi bölgesinde sürekli bir varlığa ve role sahip olmalıdır. Bu bağlamda, Irak’a karşı bir savaşın yapılması gerekir. İran da bir tehdit oluşturabilir.
4. Yarının tehditlerine karşı hazırlık yapmamak, bugün mevcut olan Pax Americana (Amerikan Barışı) düzeninin sona ermesine yol açacaktır.”
Bu bilgiler, Anadolu Üniversitesi, AÖF, Amerikan Dış Politikası Kitabı’ndan alındı.
Haddizatında, bu bilgiler, Amerika’daki Cumhuriyetçilerin, Yeni Muhafazakârların, bize pek de şaşırtıcı gelmeyen hedefleri-görüşleri!
Asıl bomba bilgiler ve Başkanlarını nasıl “ikna” ettikleri, yine aynı kitabın şu satırlarında:
“Raporda, böylesine büyük bir harcama ve dış politikanın maliyetlerini, gerek Başkan’a gerek Kongre’ye ve gerekse topluma anlatabilme ve onları İKNA edebilmenin kolay olmayacağı itiraf ediliyor. Gerçekten hem Clinton hem de Bush (ilk dokuz ayında) bu yöndeki baskı ve isteklere karşı durmuşlardır. Bunun farkında olan YAYP raporu, böyle bir projenin uygulamaya geçebilmesi için kamuoyunu ve yöneticileri şok edecek büyük bir trajik olayın olması gerektiğini yazmıştır: Öyle bir olay ki ‘felaket içeren ve katalizör rolü oynayacak bir facia- yeni Pearl Harbor gibi’.
11 Eylül 2001’de Washington ve New York’taki hedeflere yap›lan terör saldırıları, YAYP üyeleri için ‘yeni Pearl Harbour’ olmuştur. Her ne kadar Bush ve YAYP mensupları, bu raporda belirtilen hedefleri gerçekleştirmek yönünde daha önceden bazı adımlar atmaya çalışmışlarsa da bu adımlar 11 Eylül olayından sonra hızlanmıştır. Bu hedeflerin başında da Afganistan ve Irak’a karşı askerî operasyon geliyordu.”
x x x
Tesadüfün iğne deliğine hiç şahit olmuş muydunuz?
İşte, şimdi oldunuz!
YAYP mensuplarının Başkan Bush’u ikna etmek için, “Pearl Harbor” baskını gibi “trajik ve katalizör rolü oynayacak bir felaket”e ihtiyaçları oluyor… Allah’ın işine bakın ki “facia”, çok kısa bir süre içinde, aralarında 5-6 saatlik zaman dilimi olan Washington ve dünyanın ticaret merkezi New York’ta, çifte “lütuf” şeklinde ortaya çıkıveriyor!
x x x
GÜNÜN FOTOĞRAFI, TWITTER'DAN...