Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür
Ortada bir “fiilî durum” var, bir de toplantılar, imzalar, hatta isyanlar…
“Fiilî durum”, yani gerçeklik, İsrail’in Kudüs’ü, Filistin’i işgali ve sürekli genişlemesi…
İmza, Washington’daki Beyaz Ev’de “kuleler dikilerek” karalanan sayfalar… Toplantılar, İstanbul’daki İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve New York’taki BM oturumları…
Şimdi, terazinin bir kefesine fiilî durumu koyun, diğer kefesine toplantı kararlarını koyun!
Hangisi ağır gelir?
Kefenin birine kocaman bir demir, ötekine bir tutam pamuk koymuş gibi… Fiilî durumun ağırlığından, terazinin öteki kefesi havaya uçuverir!
Ne yazık ki katı gerçek tam da budur.
Tablo, “imza” öncesi halden daha vahimdir!
Nasıl yani?
Şöyle:
İsrail, şu anda üzerinde oturduğu toprakları ve Kudüs’ü 1967’ye kadar işgal etti. Yarım asırdır İslam âlemi, hatta BM kararları İsrail’i “işgalci” olarak görüyor(du). Ayrıca, büyük bir Müslüman çoğunluğu ne İsrail devletini kabul ediyordu, ne de Kudüs’teki İsrail varlığını!
Dikkat edin, başkenti olarak değil, İsrail’i, hele Kudüs’teki varlığını toptan reddediyorduk.
Yani eğer bir çözüm olacaksa, pazarlık Kudüs’ün dışından, “Kudüs Müslümanlarındır” noktasından başlıyordu.
Oysa geldiğimiz noktada, ne konuşuluyor?
İstanbul’da 13/12/2017’de toplanan İİT, “Doğu Kudüs Filistin’in başkenti olmalıdır” dedi.
23 Aralık Cumartesi akşamı, Kanal42, Kudüs ve Filistin davasının en samimi savunucusu, Saadet Partisi’nin bir konferansını verdi. Prof. Dr. Oya Akgönenç, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na da yaptığı hitapla başladığı konuşmasında, “Doğu Kudüs’ün kurtarılması”ndan bahsetti…
Yani Batı Kudüs’ün gittiği, bir İsrail kenti olduğu kabul ediliyor. Daha baştan, Kudüs’ün yarısı İsrail’in derseniz, pazarlığa buradan başlarsanız, Doğu Kudüs’ü kurtarabilir misiniz?
İsrail yayılmasını durdurabilir, misal, Suriye’nin su zengini Golan Tepeleri’nden çıkarabilir misiniz?
Gelelim, Trump’ın Kudüs’ü “İsrail’in başkenti olarak” tanıdığı imzaya…
Dünya, imza meselesiyle çalkalanırken, İsrail, Suudî Veliaht Prensi’ni ülkesine davet etti. Davet’in ayrıntısını, 24/12/ 2017 günü, El-Cezire haber sitesinde, Bill Law yazdı. Okuyalım:
“İsrailli Bakan Kats, 32 yaşındaki Suudî veliaht Prensini Arap dünyasının lideri olarak nitelendirerek İsrail üst düzey yetkilileriyle görüşmek üzere İsrail’i ziyaret etmeye davet etti. Böyle bir toplantı, muhtemelen, İsrail Parlamentosu (Knesset), hükûmet ve bakanlıkların bulunduğu Kudüs’te gerçekleşecekti.”
Demek ki neymiş?
İsrail parlamentosu ve hükûmeti Kudüs’teymiş!
Yahu, İsrail zaten, Kudüs’ü fiilî başkent yapmış! Müslümanlardan etkili bir ses çıkmamış! Trump kabul etse ne olur, etmese ne olur?
x x x
GÜNÜN FOTOĞRAFI
