KONUŞUN EY İNSANLAR!...

Özgür DENİZ - 02.03.2018

Konuşabilsek çözülmeyecek bir şey kalmayacak. Çünkü farklı çözüm yollarını deneme fırsatı bulacağız. Çünkü bir fikir değil, bin fikir ortaya çıkacak. Konuşabilsek haddizatında kimsenin haince şeyler düşünmediğini de göreceğiz. Konuşabilsek kardeş olduğumuzu öğreneceğiz. Konuşamadığımız için herkes birbirine düşmanmış gibi bir algı oluşuyor. Konuşabilsek aslında sorun olacak hiçbir şeyin olmadığını anlayacağız. Konuşabilsek aslında birbirimize çokta uzak olmadığımızı fark edeceğiz. Konuşabilsek aslında konuşamadığımız için hep geride kaldığımızın, bir türlü ilerleyemediğimizin, sadece sevgisizlik ve düşmanlık biriktirdiğimizin idrakine varacağız. Konuşamadığımız için anlayamıyoruz, anlaşamıyoruz. Çünkü konuşma hürriyeti yok. Farklı fikir heyula gibi görülüyor. Bu yüzden de zımnen yasaklanıyor, tecrit ediliyor. Böylece de farklı çözüm yolları tıkanmış olur. Bu da ilerlemeye darbe vuruyor. Konuşabilsek aslında birbirimizle konuşmaya ne kadarda özlem duyuyormuşuz açık etmiş olacağız. Konuşabilsek aslında sorunlarımızı yok etmek için bir türlü göremediğimiz ama önümüzde apaçık duran farklı çözüm yöntemlerini göreceğiz. Konuşamıyoruz, çünkü sorunlara çözüm bulmak gibi samimi ve namuslu bir derdimiz yok. Böyle rahat olduğumuzu düşünüyoruz. Zira keyfimiz gıcır, milletin canı çıksın! Konuşabilsek konuşamadığımız için aramızda vücut bulan mesafenin fitneci ve fesatçılarla doldurulmasının önüne geçeceğiz. Konuşabilsek konuştuğumuz için daha bir güçlü olduğumuzu göreceğiz. Konuşabilsek birbirimizi birileriyle değil bizatihi kendimiz tanıma fırsatı bulacağız. Konuşabilsek her türlü meselemizi kendi kendimizle çözüme kavuşturacağız. Velakin konuşamıyoruz. Dinlemeyi bilmiyoruz. Anlama yetimiz yok. Önyargının esiriyiz. Kesin inançlılığın tutsağıyız. Sevmiyoruz. Kıskançlık ateşi ve kompleks illeti ruhumuzu ve beynimizi mütemadiyen kemiriyor. Konuştuğumuzda dost olabilme ihtimali bizi korkutuyor. Münhasıran tanımlıyoruz, yargılıyoruz, karar veriyoruz ve ceza kesiyoruz. Hiç kimse birbiriyle açıkça konuşamadığı için, herkes birbirini başkalarından öğreniyor ve ona göre konum belirliyor. Beyan ettiğin bir fikir kafalarda ki şablona uydurulmaya çalışılıyor, uydurulamadığı zaman bitiyorsun. Çünkü insanlar bize göre düşünsün, konuşsun, yaşasın istiyoruz, üstelikte böyle bir şeyin muhal ender muhal olduğunu az buçukta olsa bilmemize rağmen. İstendik şekilde tanımlanıyor, yargılanıyor ve tecziye ediliyorsunuz konuştuğunuzda. Ah bir konuşabilsek, nice ruh ve beyin hastalıklarımızdan kurtulmuş olacağız. Bizim insançocukları olarak tek bir sorunumuz var; konuşmayı becerememek.  Her şeyi beceriyoruz da konuşmayı bir türlü beceremiyoruz. Oysa becerebileceğimiz en kolay ve becermemiz gereken en hayati iştir konuşabilmek. Ah bir konuşabilsek! Ama dinlemek ve anlamak için konuşabilsek, tanımlamak ve yargılamak için değil! Yargılayıp tecziye etmek için değil! Bırakın insanlar konuşsunlar kardeşim. Bir sorun varsa bir yerde düşünsünler, çözümleme yapsınlar, fikirlerini serdetsinler. Bunun ne zararı var Allah aşkına? Misal; şu alan, o alan, bu alan kötü mü? Konuşmaya bile gerek yok kötü olan bir alanı. Eee o zaman bırakın insanlar o alanlar üzerine fikir üretsinler, sorun nerede bulsunlar, çözüm yolları sunsunlar ve uygulamaya geçilip sorun bitirilsin. Ama hayır, her şey mükemmel ama ne gariptir ki, biz mükemmellik adına zerre bir şey görmüyoruz. Bilakis tam bir fecaatle karşı karşıya kalıyoruz. Çünkü konuşmuyoruz. Çünkü fikir serdedilmesine eyvallah edemiyoruz. Oysa herkesin bir fikri vardır ve o fikri tüm çıplaklığı ile ortaya koyma hürriyeti de olmalıdır. Bilakis olan herkese olmaktadır. Bu vatana, bu millete, bu devlete yazık! Bence insanın en büyük düşmanı yine insan!

 

EKSTRA:

 

‘’’’Fatıma ol; bu asrın gidişine uyma ki, kucağında bir Hüseyin yetişsin.’’’’

 

Muhammed İkbal

 

‘’’’Rabbim! Senden, özgürlük, bilgi, uygarlık, adalet ve şeref istiyoruz. Bize bunları bağışla! Çok muhtacız ve her zamandan daha dertliyiz ve alçaklık, esaret ve cehaletin kurbanı olmuşuz.’’’’

 

Ali Şeriati

 

‘’’’Dünya çapında katliamlar, evrensel yalanlar, tüm halkın sefilleştirilmesi, hayvanlaştırılması, işte budur sizin kültürünüz! Ve biz bu kültüre düşmanız!’’’’

 

Maksim Gorki

Tarih: 02.03.2018 Okunma: 834

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?