İnsana beyin lazım. Vallahi,
billahi, tallahi beyin lazım. Güya kafa var. Ama beyin yok. Vallahi, billahi,
tallahi biz insanlarda beyin yok. Yok kardeşim işte, yok. Beyin olsa, vallahi,
billahi, tallahi ihsas edilir bu. Bilmiyorlar değil kardeşim, biliniyor ama
yapılmıyor denir ya; vallahi, billahi, tallahi bilinmiyor da. Bilinmediği için
yapılmıyor yapılması gereken şey yoksa biliniyor da yapılmıyor değil.
Kalıplaşmış bir yaşam var. Kalıplaşmış duygular var. Kalıplaşmış düşünceler
var. İnsanlar olarak küçüğüz kardeşim. Henüz büyümemişiz ve büyüyecekmişiz gibi
bir izlenim de yok. Konuşmayı beceremeyen, birbirini anlamayı beceremeyen,
birbirine saygı göstermeyen, olguyu ve olayı anlayamayan insanlar nasıl
büyümüşlerdir, büyüyeceklerdir? Yemin ediyorum o kadar basit, sığ, dar kafalı,
yoz, sekter, küçücük insanlarız ki; yaşamayı bu yüzden bilmiyoruz,
beceremiyoruz. Yaşamımız bile zavallıca ve bundan haz alıyoruz. Bakış açımız
sonsuz basit, görüşümüz sonsuz dar ama herkesin bizim gibi bakıp, görmesini
isteriz. Üst düzey bir yaşamımız yok. Üst insan olabilmemiz zaten muhal ender
muhal. Üst düzey yaşamayı, üst insan olmayı; daha çok dünyalığın kendimizde olmasıyla
aynı görüyoruz. İşte bu kadar küçüğüz, basitiz, zavallıyız. Dünya bizde ama
beyin yok; ne büyük marifet! Biliyormuşuz gibi, anlıyormuşuz gibi yaşıyoruz.
Bilmediğimiz, anlamadığımız belli oluverecekmiş gibi her an diken üstünde
duruyormuşuz gibiyiz. Bu yüzden de aklımızı, beynimizi kullanıp, hiçbir olguyu
ve olayı dip derinliğine değin tahlil, tetkik, tahkik etmiyoruz, analitik ve
senkronize düşünemiyoruz, gerçi bunu becerecek beyin lazım önce. Çürüyüp
gidiyoruz; bakamadan, göremeden, anlayamadan, bilemeden, yaşayamadan, pislikle
lebalep lanet dünyada!
EKSTRA:
“”Sen doğruyu söyle! Bırak
dostun gücensin gücenecekse. Allah’ın gücenmesi mi, dostun gücenmesi mi?””
Bendeniz
‘’’’Şeytan sizi Allah ile
aldatmasın.’’’’
ALLAH
‘’’’Her şeyi sorgulayın.’’’’
Karl Marks
“”Peygamberi, tüm
boyutlarıyla anlarsak, ama anlarsak, gerçekten anlarsak; aydınlanmış, sağlam ve
sağlıklı kafayla ve derin bilinçle anlarsak; kim olduğunu da anlarsak; çok şeyi
de anlarız. Sorunun nerede olduğunu ve çözümün ne olduğunu da anlarız.
Kendisini merkez alarak toplum boyutunu da düşünürsek, bağlantıyı gerçekçi ve
namuslu kurarsak, neyin ne olduğunu, sırrın ne olduğunu, olanın nasıl olduğunu
ve olmayanın nasıl olması gerektiğini de anlarız. Bilakis, her şeyi bozarız,
çürütürüz, kokuturuz ve bataklığın içinde geberir gideriz. Geçelim! Bu konuya
tüm boyutlarıyla en dibine kadar tafsilatlı olarak değineceğim inşaAllah.””
Bendeniz
‘’’’Türkler, mülteci olarak
başka ülkelere göç etmeyen tek millettir. Türkler, savaş çıkarsa ya olduğu yerde
kalıp can verir ya da sancağı dikip yeni bir devlet kurar.’’’’
Prof. Dr. İlber Ortaylı
‘’’’Ey tüm evrenin gerçek
egemenliğinin Kendisine ait olduğu yüce Rabbim! Bu vatanın kutsal zırhı
delinmesin, bu milletin namusu payimal olmasın, mazlumlar gülsün, çocuklar
ağlamasın, Albayrak göklerde ilanihaye dalgalansın diye çelikten birer kale
gibi dimdik ve sapasağlam duran, ansızın hiç olmadık yerde bitiveren ve Küresel
Emperyalizme ve paralı maşalarına karşı vuruşan Yüce Türk Ordusunun
neferlerini, bu toprağın kınalı Mehmetlerini koru. Meleklerin onlara kalkan
olsun, dualar onlara zırh olsun. Tarih boyunca emperyalizme karşı vuruşmuş ve
her vuruşmadan muzaffer olarak çıkıp Tam Bağımsız Türkiye’nin harcını atmış
olan bu orduyu, bundan böyle de emperyalizme ve paralı maşalarına karşı
muzaffer eyle. Tek bir Mehmed’imi düşmana esir kılma, tek bir Mehmed’imin
zırhını düşman kurşununa deldirme. Her bir Mehmed’imin kurşununa isabet ver
Âmin.’’’’
Bendeniz
“”Çünkü yeryüzünde dolaşan
canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla
dilsizlerdir.””
Enfal-22
“”Akıllarını güzelce
kullanmayanları Allah pislik içinde bırakır!””
Yunus-100
‘’’’Üstün akıllardan başkası
da derin düşünemez.’’’’
Âli İmran-7
“”Çünkü yeryüzünde dolaşan
canlıların Allah katında en kötüsü anlamayan ve düşünmeyen sağırlarla
dilsizlerdir.””
KUR’AN
‘’’’Onlar ki, dinlerini
parça parça edip gruplara ayrıldılar. Her biri kendi grubuyla böbürlenip, kendi
gurubuna güvenip duruyor.’’’’
Rum-32
‘’’’İnanmak isteyen insan
için; yeryüzü ve kendi iç âlemi hüccetlerle doludur.’’’’
KUR’AN
‘’’’İnsan; çok cahil, çok
zalim, çok nankördür.’’’’
KUR’AN
‘’’’Biz, ezilenleri,
yeryüzüne, önderler ve mirasçılar yapmak istiyoruz.’’’’
KUR’AN
‘’’’Mal ve servet sadece
zenginler arasında dönüp duran bir kudret ve ayrıcalık vesilesi olmasın.’’’’
KUR’AN
‘’’’Hiç akletmiyor
musunuz?’’’’
KUR’AN
‘’’’Önce derinden iyice bir
hisset, sonra yaşlar gözlerinden yağmur gibi yağıyormuşçasına ağla, en sonunda
da anla evlat! Hissetmeden ağlayamaz, ağlamadan anlayamaz, anlamadan
yaşayamazsın çünkü. Sen insansın evlat! İnsan ol, insan kal, insan yaşa, insan
öl evlat! Bu toprakları düşün, insanları düşün, ülkeni düşün, çocukları düşün,
yeryüzünde ki tüm çocukları düşün, soydaşlarını ve dindaşlarını düşün. Uyuma ve
unutma evlat! Sen uyur ve unutursan, insanlık uyanamaz ve asla hatırlayamaz.
Yaşa evlat! Yaşadım demek için değil, ben yaşadığım için yaşadılar diyebilmek
için yaşa evlat! Yaşarlarsa yaşayacaksın çünkü. Bilinmek için değil, bildirmek
için yaşa. Sen hiçliği seç ki, hiç olanlar hep olsunlar. Ülkeni sev ve koru
evlat! Dilin özgür olsun ama kalbinden sevgi eksik olmasın. İnsan sevdiği için
acı verirmiş, sevdiği yüreklere, iyileşsinler diye! Yüreğini sağlam tut. Kafan
bilgiyle aydınlansın. Kalbin sevgiyle ısınsın. Ellerin umarsızca uzansın. Aklın
özgür olsun. Başın asla eğilmesin evlat! İnsanların özgürce yaşadığı ve
çocukların ağız dolusu güldüğü bir dünya için, kuşların özgürce uçuştuğu berrak
bir gökyüzü için, bayrakların nazlı nazlı dalgalandığı bağımsız topraklar için,
çiçeklerin özgürce yetiştiği uçsuz bucaksız kırlar için yaşa ve yaşat evlat!
Söylenmeyi bekleyen şarkılarımız var bizim ve mutlaka söyleyeceğiz!’’’’
Bendeniz
‘’’’Bu alemde, aklınıza ne
gelirse ama ne gelirse, global zamanların konjonktürüne mütenasip olarak
yapılan her şey, siz merak etmeyin, okumayın, düşünmeyin, sormayın ve
sorgulamayın, bilakis sadece tolere edin, tadını çıkarın, keyfinize bakın,
gününüzü gün edin, başkasını umursamayın, bitevi tüketin ve kör, sağır, dilsiz,
akılsız olarak yaşayıp gidin diyedir. Bunu asla ve kata hafızalarınızdan
çıkarıp atmayın. Tezgâha gelmeyin. Vahşi, adi, aşağılık kapitalizmin oltasına
takılmayın, lanet kapitalizmin teşrih masasına yatıp ruhunuzu aldırmayın.
Mesela; şu üzerinde dolaştığım, oynadığım, gezip eğlendiğim, kanımı, terimi ve
yaşımı karıştırdığım, emek sarfedip ürettiğim, ekip biçtiğim toprak kimin
deyin. Şu dağlar, ormanlar, denizler kimin deyin. Şu gürül gürül akan nehirler
kimin deyin. Bana ateş olan güneş kimin deyin, bana nefes olan hava kimin
deyin, bana ekmek olan toprak kimin deyin, bana hayat olan su kimin deyin.
İnanın ki, cevabı bulduğunuzda, aklınızın tıkalı damarları açılacak, beyninizin
göklerinde güneş doğacak, kalbinizde çiçekler açacak ve uyanacaksınız.
Uyandığınız zaman çok şey değişecek. Ve Allah şahit ki; her şey daha başka ve
daha güzel olacak. Soran asla uyumaz. Uyuduğu zaman, sorusu onu uyandırır. Zira
ancak beyin öldüğünde uyur insan ve sonsuza uyur, daha da uyanamaz zaten.
Sorusu olanı hiçbir kimse de uyutamaz.
Bendeniz
‘’’’Gerçek hürriyete sahip
insanoğlunun yanına gidiyorsunuz ve ona, bir başka insanı gösteriyorsunuz. Bu
ikincinin elleri, kolları bağlanmıştır. Hür insana diyorsunuz ki: Bu kolları
bağlı hemcinsine vur, onu döv, onu ez, ona karşı istediğin gibi davran! Hür
insan geriliyor; Ben bunu yapamam, hürriyetim manidir diyor. İnsanlığın
cevherinde bir şeyler var ki, dediklerinizi yapmak isterken bana karşı geliyor.
Ben zalim olamıyorum. Yine hür insana, bir başkasının mülkü olan toprağı
gösteriyorsunuz ve: Bu toprağın sahibi kuvvetsizdir diyorsunuz, burasını sen
kullan, bu mülk senin olsun. Hür insan bu teklifi şiddetle reddediyor: Ben bunu
yapamam diyor, zira bu mülk benim değil, hürriyetim onu işgal etmeme müsaade
etmiyor. Aynı hür insana: Sen hür değil misin? Şu fikre hakaret et. Bu mazlumu
tehdit et diyorsunuz. Onun cevabı şöyle oluyor: İçimde bir ilahi güç, bir ilahi
kuvvet var ki, yine ilahi cevher olan ruh meyvesine hakaretime izin vermiyor;
mazlumu tehdit etmek isterken ağzımı kapatıyor. Hür insanın şaşırtıcı hali
karşısında son bir ümide bağlanan gerçek esir ona şu dilekle yaklaşıyor: Yalan
söyle bari, aldat, iftira et, izzetinefisler çiğne, namussuzu olsun teşhir et,
nasıl olsa namuslu da ona karıştırılacaktır. Şu bedbaht ömrün intikamını
insanlardan böyle al! Hür insan, bu yeryüzünde kendisini inim inim inleten esir
ve zalim fitnenin mutlaka kahretmek isteyen, insanlığı mutlaka çökertmek
isteyen sesi karşısında: Sefil diyor, hür olmasaydım belki sana uyardım.
Tavsiye ettiğin zilletler ne seni, ne de insanlığı kurtaracak. Sen kendinle
beraber her şeyi batırmak istiyorsun. Ben kendimle beraber herkesi kurtarmak
istiyorum. Zira hürüm. Hürriyetim bana bunu emrediyor. Her türlü hesaplar,
kurnazlıklar bu emrin karşısında aciz kalıyor. Senin yıkmak, devirmek
istediğini ben kurtarmak isterken bu halime sen aciz diyeceksin. Evet, hür
olduğum için senin istediklerini yapmaktan acizim, yıkamam, iftira edemem,
yalan söyleyemem, zulmedemem. İşte bende ki bu muhteşem aczin ilâhi adı:
Hürriyettir!’’’’
Nurettin Topçu
‘’’’İçinde yaşadığı toplum
için fikir üretip de söylemeyen; ya tembel, ya bencil, ya da korkaktır.’’’’
Seneca
‘’’’Yüce düşünceleri
seviyorum. Varsın yanlış olsunlar; ama özleri kutsaldır.’’’’
Dostoyevski
‘’’’Ne var sende be çirkin
dünya, çukur dünya, kahpe dünya? Nasılda esir ediyorsun kendine. Nasılda diz
çöküyorlar önünde ve ne böbürleniyorsun bu haline! Paramparça ediyorsun
istediğin zaman, istediğin gibi, istediğin şekilde. Nasıl zincirleyebiliyorsun
böyle? Ne saklı pislik dolu gövdende de böyle cezbediyorsun? Kirletiyorsun ama
tapılıyorsun. Çözülemiyorsun ama çözüyorsun. Bağlıyorsun ama aldatıyorsun.
Boğuyorsun ama doyulmuyorsun. Gülümsüyorsun ama acıyla dolduruyorsun. Ne biçim
şeysin sen? Zincirlerin niçin kırılmaz? Ya sen yutacaksın ya da bir gün
zincirlerimi, senin vurduğun zincirleri, paramparça edip medyan okuyacağım
sana!’’’’
Bendeniz
‘’’’Okumuş cahil, okumamış
cahilden daha zararlıdır.’’’’
Muhyiddin Şekur
‘’’’Her şeyini kaybetsen de
merhametini kaybetme. 'Merhamet' insanı insan yapan en önemli duygudur.’’’’
Muhyiddin Şekur
‘’’’Herkesin yolculuğu
kendine göredir ve herkes layık olduğu yere yolculuk eder.’’’’
Muhyiddin Şekur
‘’’’Bizi düşmanın attığı taş
değil, dostun attığı gül yaralar.’’’’
Hallacı Mansur
‘’’’Tarihteki en mazlum
gerçeğin ve en aziz şehidin adı; dindir.’’’’
Ali Şeriati
Tüm kalbimle, bilincimle, şuurumla,
samimiyetimle, içtenliğimle ifade ediyorum ki; CUMHURİYETİN AYDINLIĞI VE
AYDINLIK BİLİNCİ ile kalınız. Zamanın, Sağlığın ve Gençliğin
değeri elden gitmeden bilinir.