KİTABA DOKUNMAYIN!...

Özgür DENİZ - 14.03.2018

Merak etmiyorsanız zaten okumazsınız, okuyamazsınız. Geçelim!

Gerçekten okumayacaksanız, dip derinliğine inmeyecekseniz kitaba dokunmayın.

Eğer niçin okuyacağınızı ve okuduğunuzu bilmiyorsanız okumayın.

Eğer düşünmeyecekseniz okumayın.

Eğer sormayacaksanız ve sorgulamayacaksanız okumayın.

Eğer kaliteli bir hayat arzunuz yoksa okumayın.

Eğer kendinizi adayacağınız kutsal ülküler belirlemeyecekseniz okumayın.

Eğer toplumda üst düzey ilişkiler ve kaliteli iletişim kurma gibi bir gayeniz yoksa okumayın.

Eğer dilinizi güzelleştirmeyecekseniz okumayın.

Eğer dinlemeyecekseniz, anlamayacaksanız, münhasıran yargılayacaksanız okumayın.

Eğer aramıyorsanız okumayın.

Eğer adanmayacaksanız okumayın.

Eğer bir yol bulmayacaksanız ya da bir yol açmayacaksanız okumayın.

Eğer savaşmayacaksanız okumayın.

Eğer aklınızı kiraya verecekseniz okumayın.

Eğer kula kulluk edecekseniz okumayın.

Eğer sürüye katılacaksanız okumayın.

Eğer dalkavukluk, soytarılık, yaltaklık edecekseniz okumayın.

Eğer okumanın yüceliğini aşağılatacaksanız okumayın.

Eğer namussuz ve şerefsiz yaşayacaksanız okumayın.

Eğer sevmeyecekseniz okumayın.

Eğer bilgiye ihtiyaç hissetmiyorsanız okumayın.

Eğer esareti özgürlüğe tercih ediyorsanız okumayın.

Eğer çocukların gülmesini ve çocuklara güzel bir dünya bırakmayı umursamıyorsanız okumayın.

Eğer küresel emperyalizmden memnunsanız okumayın.

Eğer yaşamak sevincini çoğaltmayacaksanız okumayın.

Eğer ahlakı ve adaleti yaşamınızın temeli yapmayacaksanız okumayın.

Eğer adalet için savaşmayacaksanız okumayın.

Eğer zihniyet ve insanlık devrimi yapmayacaksanız okumayın.

Eğer dünyanın insansızlaştırılmasına eyvallah ediyorsanız okumayın.

Eğer birbirinizin cenneti değil de cehennemi olacaksanız okumayın.

Eğer okuyup, öğrenip, bilipte, bildiklerinizi yaşamayacaksanız okumayın.

Eğer insan kalmak için direnmeyecekseniz okumayın.

 

EKSTRA:

 

‘’’’Doğrusu, (daha önce de) elçilerimizi (bu) hakikatin bütün kanıtları ile gönderdik; ve onlar aracılığıyla vahyi bağışladık (ve böylece, doğru ile eğriyi tartabilmeniz için size) bir terazi (verdik) ki insanlar adaletle davranabilsinler; ve (size) içinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri (kullanma yeteneği) bağışladık. (Bütün bunlar size verildi ki) Allah, O'nun ve Elçisi'nin yolunda yürüyenleri ayırabilsin, (Kendisi) insan kavrayışının ötesinde olsa bile. Şüphesiz Allah güçlüdür, kudret sahibidir.’’’’

 

Allah

 

‘’’’Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.’’’’

 

Hz. Muhammed

 

‘’’’Tüm âlemler, yer ve gök ve devletler, adalet üzerine kaimdir.’’’’

 

Hz. Muhammed

 

‘’’’Bir haksızlık gördüğünüzde önce elinizle, gücünüz yetmiyorsa dilinizle engel olmaya çalışın, o da olmuyorsa kalbinizle (içinizden) buğzedin, bu imanın en zayıf noktasıdır.’’’’

 

Hz. Muhammed

 

‘’’’Allah’ın rahmeti, merhamet edenleri, nerede olurlarsa olsunlar takip eder, yerin kat kat altında bile olsalar onların arasına sızar.’’’’

 

Muhiddin İbn-İ Arabi

 

‘’’’İnsan feleğin kutbudur. Direktir insan. Bilmiyor musunuz; insan dünyadan ayrıldığında dünya harap olur, dağlar yerinden ayrılıp dağılır, gökler parçalanır ve yıldızlar sönüp gider.’’’’

 

Muhiddin İbn-İ Arabi

 

“”İnsan, ancak yine kendi kendisini insan kılabilir ve insanlaştırabilir. İnsan kendi kendine bu uğurda mücadele etmezse, emek vermezse, kendi hayatını ince işçilikle nakış nakış dokumazsa insanlaşamaz. Çünkü hariçten insanlaştırılamaz. İnsanlık alınıp satılan bir meta değildir. Ne siz satabilirsiniz, ne de size satılabilir. Ancak olabilirsiniz! İnsan bir ürün elde etmek ve biraz para kazanmak uğruna nasıl kendinden bile vazgeçebiliyorsa, her şeyini feda edebiliyorsa, kendini kazanmak için niçin bunu yapmasın? Bir getirisi olmadığı gibi bir düşünceye sahip değilse tabi. İnsan kendi yapmadığı şeyi başkasından bekleyebilir mi? Başkasıyla geleni elinde tutabilir mi? Başkasıyla gelen başkasıyla gitmez mi? Seni sana başkası vermişse, verilen şey geri alındığında geriye kalan şey nedir? İnsan, insan olamamışsa kim suçludur bunda? Ya da insan, insan olmak istiyor mu? İnsan, insan olmayı istemiyor ama insan gibi muamele görmek istiyor. Peki bedelsiz ödül olur mu? İnsan olmak istiyor muyuz ve istiyorsak, istemekte samimi miyiz? Ve ben insan olmayandan nefret ediyorum, başka ne olursa olsun. Ve insan olana büyük ve derin bir saygı duyuyorum, her kim olursa olsun. Çünkü insan olanda aynı zamanda büyük bir emek ve çetin bir mücadele görüyorum. Bu dünyada insan olmak ve insan olarak kalmak yürek ister. Biz insançocuklarının bundan başka ya da bundan öncelikli bir ödevimiz var mı?””

 

Bendeniz

 

“”Beynim ve ruhum kaldırmıyor bu dünyayı. Çelişkiler cehenneminde yanıyor ruhum. Her yer dikenli. Kan ve dönüş! Beynim zifiri karanlık. Neyi arıyorum ben? Niye soruyum ben? Ben mi? Ben değilim! İnsan nedir diyorum, var mı diyorum. Kaos nedir diyorum, kozmos nasıl diyorum. Dehşetli bir paradoks! İçerde mi, dışarda mı insan? İnsan, insan olamayacaksa, insan olmak çabası gerçekçi bir çaba mıdır? İnsan bir yalan mıdır? Doğru insan mı yoktur? Doğru olamayan insan mı vardır? Oldurulmamakta mıdır? Nedir yani, niyedir? İnsan maskeyi niye takar? Kirli olmayan gizlenir mi? Gizlenmeyen ve yaşamak! Nasıl? Beyin ve ruh kusuyor. Çıkış yok!””

 

Bendeniz

 

‘’’’Her şeyi sorgulayın!’’’’

 

Karl Marks

 

‘’’’Şeytan, sizi Allah ile aldatmasın.’’’’

 

Allah

 

NOT:

 

Tüm kalbimle, bilincimle, şuurumla, samimiyetimle, içtenliğimle ifade ediyorum ki; CUMHURİYETİN AYDINLIĞI VE AYDINLIK BİLİNCİ ile kalınız. Zamanın, Sağlığın ve Gençliğin değeri elden gitmeden bilinir. Bir şeyin değerini varken bilebilirsiniz. Yokken bilmek ne işe yarar ya da yok olduğunda biliyorum demek, yokluğundan nedamet duyuyormuş gibi yapmak, rezil bir sahtekârlıktan ve aşağılık bir cehaletten başka nedir?

Tarih: 14.03.2018 Okunma: 877

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?