SUÇSUZ O!...

Özgür DENİZ - 23.03.2018

Minicik bir bebeği düşündünüz mü hiç? Onun, bu koca dünya içindeki minicik halini hissetmeye çalıştınız mı? Hissederek, düşünerek, derinden derine, minicik bedene sahip bir bebeğe baktınız mı hiç hüzünle? Derin bir merhametle gözlemlediniz mi onu? Beyniniz ezildi, yüreğiniz üzüldü, ruhunuzda derin bir sızı duyumsadınız mı? Titredi mi vicdanınız? Gökler çöker gibi, yer sarsılır gibi oldu mu? Tam göğsünüzün üzerinde, aha tam şurada, adı her neyse garip bir iç çekiş hissettiniz mi? Derinden derine soluk alıp verdiniz mi? Masum, tertemiz, kirlere batıp bulanmamış, günahsız. Adeta bir melektir o. O eşsiz gözleri öylesine görür, minnacık kulakları öylesine duyar. Minicik ellerinde derman yok, minicik ayakları üstünde yürüyemez ve koşamaz. Giyinemez, yiyemez, içemez. Niye ağladığını bilmez. Düşünemez, duygulanamaz. Kimseyi tanıyamaz. Ekmeğini kazanamaz. Kuvveti, kudreti yok. Gülüşüne binler can feda! Vicdanınız da bir titreşim oluyor mu? İçiniz cız ediyor mu, yüreğinizde garip şeyler oluyor mu ona bakarken? Suçsuz o, suçsuz! Tüm masumlar, günahsızlar gibi! Tüm masumlar, günahsızlar; bebek gibi! Mutlak hürriyete sahip ama iradesi yok, aklı işlemez, kalbinde duygulanımlar hâsıl olmaz. Merhamet edin bana diye haykırır gibidir sanki. Beni kirletmeyin, beni dünyanızın pisliklerine bulaştırmayın der gibidir. Belki de büyütmeyin beni diye haykırıyordur duyamadığımız dünyasından. Bırakın melek gibi kalayım der gibidir. Kendiniz kirlenmiş, pisliklere bulanmış, aşağılık yaratıklar olmuş, insanlığa dair neyiniz varsa yitirmiş ve yanmaya hazır odunlar haline gelmişsiniz, nolur beni de yakmayın diye direnmektedir. Baksanıza, bana istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz ama ben hiçbir şey yapamam ki, canımı bile alabilirsiniz ama ben el bile kaldıramam, belki ağlarım sadece der gibidir. Gülüşüm de mi merhamete getirmez sizi diye soruyor gibidir. Benim suçum ne, ne yaptım size ben? Diye, hissedemeyen kalbiyle, düşünemeyen aklıyla, mutlak suçsuz ve tertemiz dünyasından sorguluyordur bizi. Niye onların masumiyetlerini muhafaza edemeyiz ki? Niye büyüdükleriyle kirlere bulandıkları bir olur? Ne dünyayı bilir o, ne de büyüdüğünde kendini demir ağlar gibi sarıp kuşatacağı rezil kanunlarını dünyanın. Bu dünyanın kanunlarını insanlaştırmayı ve vicdan terazisinde tartmayı düşündünüz mü hiç, o bebeğe bakıpta? Peki, dini bile artık filmlere bıraktığımız bir zamanda, vicdan mı kalmıştır, terazi mi, tartacak? İnsanlığın ortak vicdanı diye bir şeye inanıyor muyuz? Hiç hayatımızı, yapıp ettiklerimizi, ortak vicdanın eşit terazisinde tartıyor muyuz? Biz insan mıyız? Bizim vicdanımız var mı? Bizim merhametimiz var mı? Biz hakikatin adaletine, adaletin hakikatine inanıyor muyuz? Filmlerde adaleti uyguluyoruz ya, o yetiyor değil mi bize? Adalet bizim neyimize gere, vicdan bizim neyimize gerek. Nasıl olsa ceddin rolünü kapıp sahneye atılan en yüce adalet timsali olup gönüllerimizi okşuyor. Biz neyle doğduk, ne üzerine doğduk sahi? Anlamayı, ağlamayı hangi vakit unuttuk biz? Yüreğimiz ne zaman kömür karasına dönüştü? Vicdanlarımız ne zaman kurudu, çatladı, çürüdü gitti? Tiksiniyorum bu dünyadan da, bu leş kokan dünyaya tapanlardan da, para için köpekleşenlerden de, kuvvetliye kedi, zayıfa aslan kesilen zavallı ve iğrenç yaratıklardan da. Yemin ediyorum tiksiniyorum, iğreniyorum. İnsanlığımdan utanıyorum. Reddediyorum, insanı ve insanlığı öldüren kanunlarını bu dünyanın. Kötümü oldum ben masum gerçekleri haykırdığım için, değersiz mi oldum? Oysa kişinin gerçek kalitesini, değerini, niteliğini Allah belirler, Aliya İzzetbegoviç’in sarih beyanıyla! Ve vicdanı ölmüş kim yargılayabilir beni, kim? Ve hangi kanun yargılayabilir beni? Nasıl yargılayabilir, ne kadar yargılayabilir? En azından birazcıkta olsa duygusu kalmış bir insanım ben, tüm ölmüş insan yanlarıma nazaran. Eyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyyy insanlık neredesin! Rabbim lütfen yüreğimi diri tut, zayıf bırakma, düşerim bırakma, düşüyorum düşürme!

Tarih: 23.03.2018 Okunma: 786

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?