EĞİTİMCİLERE HİTABEN!...

Özgür DENİZ - 04.04.2018

Saygıdeğer arkadaşlar, değerli dostlar, kıymetli güzelinsanlar ve büyük insanlığın ışığı, aydınlığın uşağı öğretmenler!

Öncelikle her birinize tüm kalbimle ve derin samimiyetimle merhabalar, varlığınız için Allah’a sonsuz teşekkürler. İlk başta şunu ifade edeyim; sizin, size saygınız olmazsa, hiçbir kimsenin size saygısı olmaz. Saygı birazda kazanılan ve hak edilen bir şeydir. Ve bilinci de gerektiren bir şeydir. Sizler birbirinize saygı duyacaksınız ki, size saygısı olmayanlarda saygı duymak zorunda kalsınlar. Her biriniz birer eğitim neferlerisiniz. Büyük ve vicdani bir sorumluluğunuz var. Ufka uzanan kutsal ve meşakkatli bir yolun yolcularısınız. Hem annesiniz, hem babasınız, hem ablasınız, hem abisiniz, hem de ruhları ve beyinleri şekillendiren birer mimarsınız. Büyük insanlığın sanatkârlarısınız. Duygudan ve düşünceden müteşekkil büyük eserlerin yaratıcısı olmaya namzet abidevi insanlarsınız. Çünkü tabir caizse insan üreten bir fabrikanın çarklarını döndüren asıl elemanlarsınız. Her şey sizlerin o temiz ellerinizde, ışık dağıtan gözlerinizde, sevgi dolu kalplerinizde, aydınlanmış ve aydınlatmaya hazır hale gelmiş kafalarınızda bitiyor. Ama siz de bitiyorsunuz! Ve karşınızda sizlere sonsuz ihtiyaçları olan masum, tertemiz ama bilime, ilime, bilgiye, sevgiye, ahlaka muhtaç çocuklar var. Küçük dokunuşlarınızla kaderlerine etki edeceğiniz çocuklar. Aydınlatacağınız, insanlığı öğreteceğiniz, cehaletlerini öldüreceğiniz çocuklar. Ne kadarda kızsanız da, çıldırsanız da onlar çocuk ve algıları, anlamaları çok dar ve bu çok normal. Ki, algılayamayan, anlayamayan, handiyse beyni bile olmayan nice büyüklerin yanında bu çokta normal bir durum. Işığın ve umudun değerli mümessilleri! Sevginin ve aydınlığın taşıyıcıları! Özgürlüğün çocukları! Hariçten biri olarak inanın çok düşünüyorum neler yapabilirim, yapabiliriz diye, sürekli yalvarıyorum Rabbime bir ışık yak bizim için, yolumuzu aydınlat, gözlerimizde ki örtüyü kaldır ve öğretmenlerimiz kutsal yollarında ve kavgalarında sağlam dursunlar, ellerini ve gönüllerini bir kılsınlar ve çocuklarımızı başarıdan başarıya koştursunlar diye, velakin ne yapılabilir ki? Disiplinli ve planlı olarak çalışmaları gerekiyor masum çocuklarımızın ve ailelerinin desteklerini almaları gerekiyor. Sadece ama sadece çalışmaları gerekiyor. Planlı ve sürekli çalışmaları gerekiyor, bunun içinde motive edilmeleri gerekiyor. Çünkü her şey varıp bilgiye dayanıyor. Sınava yani son kozları kullanmaya gelince, iş gelip bilgide düğümleniyor. Bu durumda sadece sizinle ve sizde bitmiyor. Hem kendisi hem de ailesi devreye giriyor. Tabi ilk başta sistemde bitiyor her şey ama oraya girmeyeceğim bu yazımda. Yani ne bileyim işte, dürüstçe, belli bir disiplin ve plan dâhilinde çalışmalarından başka da yapacak hiçbir şey yok gibi geliyor. Ayrıca maalesef imkânlarınız da kısıtlı. Ancak sizlere gelen yönetmelikler, tüzükler, emirler çerçevesinde hareket etme gibi bir durumunuz da var maalesef. Bazen bir kukla gibisiniz, bazen bir robot gibi tabir caizse, lütfen tabirimi mazur görünüz. Keşke anlaşılabilseniz! Eğitimi aksatan harici etkenler de var kuşkusuz. Kendi başınıza kalıpta sağlıklı düşünme gibi bir imkândan ve kabiliyetten mahrumsunuz. Çoğu zaman eğitime hiçbir katkısı olmayan malayani işlerden başınızı kaldıramıyorsunuz. Keşke eğitim, münhasıran eğitimcilere yani sizlere bırakılabilse. Tüm bu zorluklar ve sınırlar dâhilinde yapabileceğinizin en iyisini yapmaktan başka çareniz yok gibi. Yetkinizde olan birer sınıfınız ve sizlerin gözlerinize bakan, gönüllerinize sığınan küçücük çocuklarınız var. Muhtaçlar, acizler, çaresizler ve sizlere ihtiyaçları var. 40 dakikanız var. Bu 40 dakikada hem kalplerine hem kafalarına dokunuşlar yapmanız iktiza ediyor. Bu minvalde farklı yöntem ve teknikler deneyebilirsiniz elbette. Anlamadıkları yerleri fark edip anlayasıya kadar anlatmanız gerekiyor. Kuşkusuz sorumluluğunuzu bihakkın ifa ve icra ediyorsunuz. Bunu söylemeye bile gerek yok, insanlığın çocukları olarak emeklerinize şahidiz. Malum her yıl muhakkak bir SINAV olmaktadır. Bu yüzden de SON SINIFLAR özel bir önem arz etmektedir. Elinizde öğrencileriniz var. Her biri beyaz bir sayfa ve doldurulmayı beklemektedir. Duygu ve düşünce ülkesinin insanları her biri ve siz onlarla bir ülke kuracaksınız. Kafaları bilgiye, kalpleri ahlaka aç. Her birinin kendine göre bir potansiyeli ve keşfedilmeyi bekleyen bir yetenekleri var. Ve eğitimde, çocukta ki yeteneği ortaya çıkarmaktır malumunuz olduğu üzre. Evet, ciddi zorluklar içinde mesleğinizi icra etmeye gayret ediyorsunuz. Her biriniz bir branşı icra ediyorsunuz. O branş üzerine uzmansınız kuşkusuz. Bu sebeple mesleğinizin nasıl yapılacağını elbette ki sizler daha iyi bilirsiniz. Öğrencinin tanınması, eksik yönünün tespit edilmesi, ailevi durumu, sosyal çevresi, sosyopsikolojik durumları kuşkusuz eğitime etki eden önemli faktörlerdir. Ailesinin çocuğuyla ilgilenmesi, çocuğun seviyesi ve kapasitesi, öğretmenin öğrencinin seviyesine inmesi gibi sıkıntılarda eğitime etki etmektedir. Ailenin eğitim ve ekonomik durumuda çok önemli bir etkendir. Belki de birincil mesabede bir etkendir. Dile getirilmese de, getirilmekten korkulsa da. Çocuğun her boyuttan tanınması, kişilik tahlili elzemdir. Fakat bu durumlardan bazılarına müdahale etme gibi bir durumumuz da bulunmamaktadır maateessüf. Sizlere münhasıran gereken bilgiyi aktarmak ve anlamalarını sağlamak için gayret etmek, emek sarf etmek kalıyor. Nihayetinde naçizane tekrar edeceğim ki; iş varıp çalışmaya ve verilen bilgiyi kafaya koymaya dayanıyor. Önce KARAKTER sonra KARİYER mottosuyla ilk evvelde ahlaken eğitilmiş sonra da gerekli bilgiyi almış nitelikli öğrenciler yetiştirmek idealiniz olmalıdır. Elbette her birinin kişiliği farklıdır, zekâsı farklıdır, anlama gücü farklıdır. Sizler için mühim olan; tüm bu farklılıklar içerisinde en farklı olanları daha ileriye taşıyabilmektir. Diğerlerini ise ahlaken güçlendirmekten başka yapacak bir şeyiniz yoktur. Nice çağlar ve çağımız göstermiştir ki KARAKTER insanlığın en önemli ve öncelikli meselesidir. Karaktersiz bir insanın kariyer sahibi olması bir anlam ifade etmemektedir. Zira karaktersiz olduğu zaman kariyeri onu mütemadiyen kötülüğe hizmete yönlendirmektedir. Buna matuf binlerce hüccet sunmaktadır hayat bize. Bilakis karakterli çocuk kariyerin de önemini anlayacak ve kendisini yetiştirmek için hedefe odaklanacaktır. Görevi ne ise onu yapmak derdinde olacaktır. Kuşkusuz EKONOMİNİN de eğitime ciddi etkileri vardır. Ekonomik yetersizlikler içerisinde olan bir ailede doğru düzgün beslenme olmayacak, farklı sıkıntılar baş gösterecek, muhtelif huzursuzluklar sadır olacaktır. Bu da çocuğa olumsuz yönde tesir edecektir. Bu sebeple öğretmenlik mesleği çok kolay bir şeymiş gibi algılansa da haddizatında çok sancılı, sıkıntılı ve çok zor bir meslektir. Öğretmen adeta sabır taşı olup çıkmıştır, gerek kendi yaşadığı sıkıntılar, gerekse eğitimle ilgili yaşadığı sıkıntılar yüzünden. İyi insanlar yetiştireceksiniz, meslek sahibi insanlar yetiştireceksiniz ve büyük insanlığın doğuşuna tanıklık edeceksiniz ve bizlerde sizlerin öncülüğünde aynı tanıklığı yapacağız inşaAllah. Devletin işlevi de çok büyük önem arz etmektedir. Zira devlet her işte olduğu gibi eğitim işinde de en büyük organizatördür. Dominoda ilk taşa dokunduğunuzda diğer taşların kaderi tayin edilmektedir. Devlette böyle bir şeydir. Zira onun kurduğu müesses nizam üzerinde gerçekleşmektedir tüm faaliyetler. Alt yapı bozuk olduğu zaman üst yapının bozuk olması kaçınılmazdır. Devlet alt yapıdır, sair kurumlar ve kurumsal işleyişler ise üst yapıdır. Tıpkı ekonominin hayatın bir altyapısı konumunda olduğu gibi, devlette kurumsal işleyişlerin altyapısı mahiyetindedir. Aydın ve namuslu insanların işlevi de yadsınamaz bir hakikattir eğitim işinde. Zira toplumu bir lokomotif gibi ileriye götüren, yönlendiren, bilinçlendiren ve bir hedef belirleyenler aydın ve namuslu insanlardır. Aydınların yönlendiremediği bir toplum iflah olmaz, bunun yanında cahil ve namussuz bir insan ve toplum da asla iflah olmaz. Tüm içtenliğimle, samimiyetimle, tüm kalbimle ve benliğimle her birinize sonsuzcasına teşekkürlerimi sunarım. Derin ve kalbi muhabbetle selamlarım aziz ve saygıdeğer varlıklarınızı, umudun, aydınlığın, sevginin, güzelliğin adı ve cehaletin, karanlığın, sekterliğin amansız muhalifi olan büyük insanlığın mümessilleri olan güzelinsanlar sizleri. Lütfen değerinizi ve öneminizi biliniz ve asla unutmayınız!

Tarih: 04.04.2018 Okunma: 746

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?