Tanrı’yı bulanlar, Tanrı’ya
yakın olanlar, Tanrı’ya inananlar; ancak HİSSEDENLERDİR
derler nice filozoflar ve bu gerçek, dinin özü olarakta böyledir. Zira
HİSSETMEK, insanın, insanlığa ilk adımı atmasını sağlar. HİSSETMEK, yeniden doğuşun önkoşulu, insanlığın yeniden doğuşunun
müjdecisidir. Tabir caizse, bir kıvılcımdır HİSSETMEK, suya dönüşmek ve ateşi söndürmek için. Yağmur olup,
çatlayan toprağı diriltmektir HİSSETMEK.
Güneş olup, karanlığa doğmaktır HİSSETMEK.
Çiçek olup, baharı müjdelemektir HİSSETMEK.
Aydınlanmak, aydınlatarak cehaletin zincirlerini kırmak, uyuşmuş beyinleri,
körleşmiş vicdanları uyandırabilmek ve harekete geçirebilmektir HİSSETMEK. Umutsuz yüreklere umut
tohumu serpebilmektir HİSSETMEK.
Ancak HİSSEDEBİLİRSENİZ bir SAVAŞÇI olabilirsiniz. Eğer HİSSEDEBİLİRSENİZ, dünyayı mahveden
kötülüklerin, pisliklerin, zulümlerin farkına varabilirsiniz ve bir deniz olup,
pislikleri, kötülükleri, zulümleri boğabilirsiniz. Eğer HİSSEDEBİLİRSENİZ, asil doğup, hayatın içine atılınca adileşen
insandan sadır olan pisliklerden, kötülüklerden, zulümlerden, vicdanınız
rahatsız olur ve o rahatsızlığı gidermek için bir şeyler yapabilirsiniz,
yapamazsanız da yani yapacak kuvvetiniz yoksa da, acısını duyumsayabilirsiniz
ve işte o acıyı duyumsamak, sizi insanlaştırır ancak. Eğer HİSSEDEBİLİRSENİZ, dünya temiz olsun diye meydana atılabilirsiniz.
Eğer HİSSEDEBİLİRSENİZ, insana değer
verirsiniz. Eğer HİSSEDEBİLİRSENİZ,
dengesizliği görebilir, insanlığın aleyhine kurulan ve işleyen dengeleri
bozabilirsiniz. İnsan, HİSLERİNİ yitirdiği
için yitti ve dünya da bu yüzden batacak! Cehennem, HİSSETMEYENLERİ yakacak! HİSSETMEYENLER,
birgün elbette kurulacak olan büyük insanlık mahkemelerinde ve mutlak adaletin
tecelli edeceği büyük mahkemede yargılanacaklar. HİSSETTİĞİNİZ an her şey değişir. Yürek HİSSEDERSE, beden de sarsıntı yaşanır. İnsan HİSSEDERSE, toplumda ve dünyada sarsıntı yaşanır. HİSSEDEBİLİRSENİZ, insanlaşırsınız ve
insanlaştırabilirsiniz her şeyi ve insansızlaşmaktan kurtarabilirsiniz dünyayı.
HİSSEDEBİLİRSENİZ, sendeleyebilir ve
sendeletebilirsiniz toplumu ve tüm insanlığı. Eğer HİSSEDEBİLİRSENİZ, ancak o zaman MERHAMET edebilirsiniz. Eğer MERHAMET
edebilirseniz ADALET edebilirsiniz
ve ADALET edebilirseniz,
yaşatabilirsiniz insanı ve her şeyi. Ve şu durum yanlış telakki edilmesin
hiçbir zaman; MERHAMET bir lütuf
değildir. MERHAMET, insanlığın en
birincil kıstasıdır. MERHAMET etme
konumundaysanız ve MERHAMET etmiyorsanız,
sizin varoluşunuzun hiçbir anlamı, ayrıcalığı, maksadı yoktur ve olamaz da.
Siz, HİSLERİNİ yitirmiş ve
canavarlaşmış bir mahlûk olup çıkmışsınızdır o vakit. MERHAMET etmeyen yanacaktır! MERHAMET
etmeyenlere MERHAMET edilmeyecektir.
HİSSETMEYİ, eğer farklı bir şekilde
tabir etmeye muhtaçsak, bunu karşılayacak en güzel ve en anlamlı tabir KALP GÖZÜ olabilir ancak. KALP GÖZÜNÜN görmesi, HİSSEDEREK gerçekleşir. Bildiğimiz göz
gibi değildir o. HİSSETMEK, başlı
başına büyük bir olaydır. BEDEN coğrafyasının
YÜREK başkentinde tahakkuk eden
büyük bir MANEVİ DEVRİMDİR ya da o MANEVİ DEVRİMİN önkoşuludur HİSSETMEK. İnsanlaştırıcı, insanlığı
yükseltici ve yüceltici ve insanı ayağa kaldırıcı bir devrimdir. Hayatın içinde
insançocuklarının tek başlarına, uyanan bilinçleri ve dirilen duyguları
vesilesiyle, kendi beden coğrafyalarında gerçekleştirdikleri büyük bir manevi
devrimdir HİSSEDEBİLMEK. Zira HİSSETTİĞİNİZ an bütün dünyanız ve
yekpare dünyalar bir anda değişiverir. Bu yüzden HİSSETMEK sonsuzcasına önemlidir. Zira insanı, eyleme sevkeden en
büyük itici güç; HİSSETMEKTİR.
İnsanı, insan yapanda HİSSETMEKTİR.
Düşünmek biraz yüzeysel kaçabilir ama HİSSETMEK
derindir. Çünkü VİCDANIN dip
derinliklerinde gerçekleşen bir şeydir HİSSETMEK.
Anlamak, HİSSETMENİN çocuğudur. Ya
da HİSSETMEK, anlamanın çocuğudur da
diyebiliriz. İnsan, eğer HİSSETMEZSE
anlayamaz, anlayamazsa MERHAMET
edemez, MERHAMET edemezse de ADALET edemez yani eyleme geçemez. HİSSETMEK, Allah’ın sesinin tecessüm
etmiş hali olan VİCDAN da
gerçekleşen bir olaydır. HİSSETMEK,
vicdanı harekete geçiren ve bu kanaldan insanı eyleme sevkeden bir duygu
titreşimidir. Buz gibi yüreği eritir ve suya döndürüp hayat bahşeden bir konuma
yükseltir HİSSETMEK. Tüm azaları
beden üzerinde, bedeni de hayatın içinde eyleme zorlayan derin kuvvettir HİSSETMEK. Bir insanın yürek, beyin ve
beden acısını vicdanında HİSSEDECEKSİN.
Bir insanın her boyutuyla yaşamak hakkını vicdanında hissedeceksin. Bir insanın
ezilişini, zulme maruz kalışını ve yaşamak sevincinin zehirlenişini vicdanında HİSSEDECEKSİN. Kendi özgünlüğünü ve
özel oluşunu ve biricikliğini fark etmek ve sürüleşmemek için HİSSEDECEKSİN. Karanlığın şiddetini
vicdanında HİSSEDECEKSİN. Cehaletin
kötülüğünü, yoksulluğun kıyıcılığını vicdanında HİSSEDECEKSİN. Terin, yaşın, kanın, emeğin yüceliğini vicdanında HİSSEDECEKSİN. Okumanın, çalışmanın ve
namuslu yaşamanın değerini vicdanında HİSSEDECEKSİN.
Bir insanın nahak yere suçlanmasını ve tecziye edilmesini vicdanında HİSSEDECEKSİN. HİSSETMEK, her şeyi
vicdan terazisinde tartmaktır, kanun terazisinde değil. Vicdan, Allah’ın
içimizde ki sesidir; kanun ise, insan nefsinin dışavurumudur. Zulme maruz kalan
birinin yürek burkuntularını vicdanında HİSSEDECEKSİN.
Eğer HİSSEDEMEZSEN, bir insanın
hakkını yemekten imtina etmez, yiyenlerden tiksinemezsin. Eğer HİSSEDEMEZSEN, ezilen bir insanı ayağa
kaldıramaz, bir tekme de sen vurmaya tevessül edersin. Eğer HİSSEDEMEZSEN, karanlığın şiddetini
anlayamaz ve aydınlığın gücünü kavrayamazsın ve aydınlık uğruna kavga
veremezsin. Eğer HİSSEDEMEZSEN,
cehaleti umursamaz, insanların cahilliğinden şikâyet etmez, yoksulluğun
insanlığı kıyıma uğratmasından dolayı acı çekmez, yoksulluğun yok olması uğruna
kavga vermez, paylaşmayı bilemezsin. Eğer HİSSEDEMEZSEN,
namuslu ile namussuzu, çalışan ile yatanı, okuyan ile okumayanı tefrik edemez
ve yanlış yaparsın. Eğer HİSSEDEMEZSEN,
bir insanı suçsuz olduğu halde suçlamaktan utanmazsın, onu suçlu gösterip
kendine menfaat sağlamaktan dolayı acı duymazsın, hatta daha ağır şekilde
suçlamaya yeltenirsin, daha büyük taltiflere mazhar olmak için. Eğer HİSSEDEMEZSEN, bir çocuğun gözlerinde
ki ışık sönmesin, yüzünde ki tebessüm yok olup gitmesin diye kötülerle,
zalimlerle kavgayı göze alamazsın. Eğer HİSSEDEMEZSEN,
öldürür, zulmeder, sömürür, teri, kanı, yaşı ve emeği umarsızca gasp
edebilirsin. Eğer HİSSEDEMEZSEN,
kendini önemsemez, özgünlüğünü, özel oluşunu ve biricikliğini fark edemez ve
sürü içinde sürünün bir parçası olur ve kaybolur gidersin. Eğer HİSSEDEMEZSENİZ, çözüm üretemez ve
çözüm olamazsınız, çünkü sorunları, sıkıntıları umursamaz, kendi keyfinizin
sahte rahatlığı içinde boğulursunuz. Bilakis bitevi çözümsüzlük ve acı
üretirsiniz. Allah’ın mülkünde, Allah’ın kulunun aç kalmasının nasıl bir şey
olduğunu ve nasıl olduğunu anlamaktır HİSSETMEK.
HİSSETMEK demek, vahşi ve adi Emperyalizmin çizmesi altında ezilen bir
mazlumun yerine kendini koyabilmek ve o anda ki yaşanabilecek tüm duyguları
vicdanın derinliklerinde duyumsayabilmek, çekilebilecek tüm acıları ruhen,
beynen, bedenen çekebilmektir ve tüm bunlardan sonra vahşi ve adi Emperyalizme
karşı daha bileylenmiş bir şekilde medyan okuyabilmektir. HİSSETMEK demek, gücü olmayan birinin elinden ekmeğini aldığınızda,
ekmeği alınan insanın yerine kendinizi koyup, o insanın evine dönerken hangi
duyguları yaşadığını ve evine gittiğinde kapıyı bekleyenlerin o geliş sonucunda
neler düşündüklerini ve nasıl bir burukluk duyumsadıklarını anlayabilmektir ve
ekmeğini sahibine iade edebilmektir. HİSSEDEBİLMEK,
güçsüze aslan kesilip, güçlünün önünde kedi gibi olmamaktır. HİSSEDEBİLMEK, kaosun içinde kozmos
yaratabilmek ve o kozmos içinde tüm paradoksları çözümleyebilmek ve
anlayabilmektir neler olup bittiğini. HİSSEDEBİLMEK,
şayet bir öğretmenseniz, karşınızda durmuş ve sizden iyilik bekleyen masum ve
tertemiz çocukları kendi çocuklarınız gibi görüp, kendi çocuklarınızı
önemsediğiniz ve kendi çocuklarınız üzerine titrediğiniz gibi onları da
önemsemeniz ve onlarında üzerlerine titremeniz demektir. HİSSEDEBİLMEK, idealleri koruyup, putları devirebilmektir. HİSSEDEBİLMEK, bu topraklar üzerinde en
çok hakkı olanların çalışıp ürettikleri halde sefaleti yaşamalarına isyan
edebilmektir. HİSSEDEBİLMEK,
insanların cehaletinden menfaatlenecek kadar ucuzlaşmayı reddedip, insanları
aydınlatıp, menfaatlerini kaybetmeyi göze alacak kadar soylu olabilmektir. HİSSEDEBİLMEK, bu vatan uğruna canını
verenlerin ailelerinin sefalet içinde yaşadığını görüp tahminsiz ıstıraplara
gark olmak ve utanmaktır, bu örtülü adaletsizliğe isyan etmektir. HİSSEDEBİLMEK, kula kulluk yaparak
alçalmayı reddetmektir. HİSSEDEBİLMEK,
birgün öleceğini bilerek ve anlayarak, tek bir kulun hakkına el uzatmaktan
çıldırırcasına korkmaktır. HİSSEDEBİLMEK,
mütemadiyen sormak, sorgulamak, bulunan cevapları kabullenip gereğini
yapabilecek kadar cesur ve yürekli olmaktır. HİSSEDEBİLMEK, pazarda ki köylü kızının da hayalleri olduğunu,
hayallerini yaşayanlar kadar, onunda hayallerini yaşamaya hakkı olduğunu idrak
edebilmek ve bu paradoksa isyan edebilmektir. HİSSEDEBİLMEK, Allah’ın mülkünde, hakkı olduğu halde hakkından
mahrum kalan insanların çocuklarının ayakkabısız, üstsüz başsız en çetin
şartlarda yaşadıklarını görüp anlayabilmektir ve bunun nasıl olduğunu
sorgulayabilmektir. Onlarında yaşamak sevincini duyumsayabilmeleri adına kavga
verebilmektir. Yanmaktır HİSSEDEBİLMEK,
yanarak aydınlatmaktır. Acıdan kavrulan yürekleri serinletebilmektir HİSSEDEBİLMEK. Bana, boşver HİSSETME, HİSSEDİNCE ne oluyor, acıyla
dolmaktan başka eline ne geçiyor, ahmak mısın kardeşim sen diyemez hiçbir
kimse, diyorsa şayet, diyebiliyorsa, İNSAN
olmanın ŞEREFİNİ taşıyamayan o adi
ve aşağılık yaratığın suratına tükürürüm. Ben İNSANIM ve HİSSEDERİM!
Ben, ayaklarına taş değdiğinde dünyayı yıkan insanların yanında çıplak ayaklı
çocuklar gördüğümde çıldırırım. Ben, kurduğu hayallerin her birine tek tek
ulaştıklarını gördüğüm insanların yanında, hayal bile kuramayacak derecede
hayattan mahrum olan insanların varlığını duyumsadığımda çıldırırım, yüreğim
yanar kavrulur, vicdanım dile gelir ve başkaldırır. Çünkü ancak HİSSETTİĞİM zaman sorumlu olduğumu
bilir ve sorumluluğumun icabını yapma, yapabilme derdine düşerim. Ancak HİSSEDEBİLİRSEM, hakkım olan YAŞAMAK SEVİNCİME kavuşabilirim ve YAŞAMAK SEVİNCİNİ hak edenlere bu
haklarının teslim edilmesi için kavga verebilirim. HİSSEDENİZ, dünyanız değişecek, dünyalar değişecek!
HİSSEDEN OĞULLAR, HİSSEDEN KIZLAR BÜYÜTMELİSİNİZ!