Seçim, Geçim ve ADALET

Osman YILDIZ - 21.04.2018

Seçim,Geçim ve Adalet
16 Nisan 2017 de EVET diyenler sayesinde başlatılan sürecin en heyecanlı bölümüne girmiş bulunuyoruz.

İlk oyun kullanılacağı zamanı saniye cinsinden haber sitemizin başında takip edebilirsiniz.

Gerçek projeleri ile halkın desteğini alacak bir kişinin tüm halkı yöneteceği harika bir sitem yürürlüğe girecek. Halkımız gerçek taleplerinin muhatabını seçecek ve geçim derdi için ana sorumlu ortaya çıkacaktır. Kuvvetler ayrılığı yutturmacası ile kandırılan büyük kitleler uğradıkları her tür haksızlık karşısında gerçek bir muhatap bulacaklardır.

Seçilen kişi kim olursa olsun doğrudan halka karşı sorumlu olacağı için yetkilendireceği hiçbir kişinin görevini savsaklaması veya suiistimal etmesi mümkün değil.

Basit örnekler vereyim. 17-25 Aralık döneminde yaşanan süreçte Başbakan olan Sayın Cumhurbaşkanımızın eli kolu siyasi olarak bağlı idi. 

ANAP’ı %21,25 e indiren, Merhum Cumhurbaşkanımız Sayın ÖZAL’ı zayıflatan süreç; Sayın İsmail ÖZDAĞLAR’ın sünnet düğünü gerekçesi ile aldığı rüşvetin hoş görülmemesi ile başlamıştı.

Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal durumu gerçeklerin ortaya çıkmasının önünde en büyük engeldi. Artık değil.

Bu harika yönetim sistemini düşünüp tüm olumsuz propagandalara rağmen savunup 24 Haziran 2018 gününde finale taşımak için mücadele eden herkese Ülkem ve Milletim adına öncelikle teşekkür ediyorum. Tabi ki bu işin mimarı Cumhurbaşkanımız.

Cumhurbaşkanımızın aday gösterileceği ve benim tahminim halkımızın ezici çoğunluğunun takdiri ile bu sistemi uygulamaya sokacağını tahmin ediyorum.

Sayın Cumhurbaşkanımız mucidi olduğu sistemin ilk uygumlasın da halkımız tarafından görevlendirilirse gerçek devrimler başlayacaktır.
Ülkemiz gerçek demokrasi yolunda önemli bir dönemeçte.
Her devrin yiyicileri için gerçek anlamda yıkıcı bir süreç ortaya çıkacağı için; kalan günlerde bunların yapmayacağı şey kalmayacaktır.
Fakat asıl sorun her devrin yiyicilerine maşa olacak olanların bunu anlayamaması;
Şöyle ki;
Cumhurbaşkanlığı aday adaylığını açıklayan Sayın Levent GÜLTEKİN örneği ile bu konuyu anlatmak isterim.
(Adaylığımı açıklıyorum cümlesi hatalı bir cümledir. Aday adaylığı açıklanabilir. Çünkü aday olunabilmesi için ya %5 ten fazla oy almış bir partinin adayı olunması ya da en az 100000(yüzbin) kişinin aday adaylığını açıklayan kişiye benim adayımdır demesi gerekiyor.)
 
Sayın GÜLTEKİN’i Yeni şafak gazetesinde reklam müdürlüğü yaparken tanıma fırsatım olmuştu. 
Azim ve takipçiliği ile köşe yazarlığı ile beraber ONURLU ÇIKIŞ kitabıyla aslında sağ kesimin bir çok yarasını dile getirip kendince yaptığı analizlerle her devrin yiyicilerinin el altında tutacağı yedek haline geldi.

Şimdi buradan Sayın GÜLTEKİN’e açık iki soru soracağım.
Yeni Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemi olmasa siz her hangi bir şekilde Ülkemizi yönetmeyi hayal edebilir miydiniz? Hayal ettiğinizi icraata sokmaya kalktığınızda size izin verirler miydi?
Bu sorularıma samimi cevap bekliyorum. Sayın GÜLTEKİN sorularımı kitabında öngördüğü mantıkla samimi olarak yanıtlarsa yazdığı kitabın ismini çok daha iyi anlayacaktır.
Her devrin yiyicileri ile gerçek AKPARTİ’lileri karıştırmaktan vaaz geçip ben varımı anlatmaya çalışacaktır.
Yoksa her devrin yiyicilerinin Sayın Cumhurbaşkanımıza olan desteği azaltabilmek için maşası olacaktır.

Sayın GÜLTEKİN! Şimdi onurlu çıkış yapma zamanı. Sizi böl, parçala, yut için maşa olarak kullanmak isteyenlerin gemisinden inip ONURLU ÇIKIŞ yapıp gerçek projelerinizle ile aday adayı olabilecek misiniz? 
 
Yeni sistemle artık hiçbir noktada torpil geçerli olmayacaktır.

Her görevlendirmede siyasi endişeler değil liyakat esas alınacaktır. Çünkü artık halka sorumlu olan tek kişidir. Ve yürütmede halk tek kişiden hesap soracaktır. Bu gerçekle Cumhurbaşkanı kim olursa olsun her devrin yiyicilerinden devleti koruyabilir.

Tabi aksi bir durumda seçilen kişi her devrin yiyicilerini tanıyana kadar Ülkemiz gerçek bir fakirlik yaşayacaktır.

Nasıl böyle bir fikre sahip olduğumu anlatayım.
Sizleri Sayın Bakanımız FAKIBABA’yı düşünmeye davet ediyorum.
Bugün FAKIBABA bakansa bunu tamamen liyakatı ile elde etmiştir.
Sayın Cumhurbaşkanımıza bayrak açıp AKPARTİ’den istifa etmiş, tek başına her devrin yiyicileri ile mücadele ederek ŞANLIURFA belediye başkanlığını AKPARTİ’ye rakip olarak kazanmıştır.

Bu süreci unutanlar Sayın Cumhurbaşkanımızın liyakata ne kadar çok önem verdiğini anlayamazlar.

Halk adına Devletimizi yönetme yetkisi alacak Cumhurbaşkanımızın tüm atamalarda ana unsurunun LİYAKAT olacağına bu nedenle eminim.

Bu nedenle her devrin yiyicilerinin gemisine bindirilmeye çalışılan partileri halkımız uyarmalı.

Gerçek demokrasi şöleni için lafı bırakıp aday olacakların niye aday olduklarını,geçim için, adalet için ne yapacaklarını anlatmaları sağlanmalıdır.

Halkımız eline geçen bu fırsatı tam anlamı ile gerçek mutlak çoğunluğu düşünen adayı seçmek için kullanmalıdır.

Artık dinazorlaşan her devrin yiyicilerinden kurtulma zamanı. Kolay olmayacak. Fakat halkımız uyanık olursa hep beraber biz geleceğimizi kazanmış olacağız.

Saygılarımla
Tarih: 21.04.2018 Okunma: 922

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?