Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Çarşamba akşamı (2 Mayıs), saat 9’da açık oturumları seyretmek için televizyonun karşısına geçtim. Yanal-muhalif 10 kadar kanal gezdim. Hiçbiri ilgimi çekmedi. TV5’e geldiğimde gülümseyen bir yüz beni karşıladı. Bir sunucu ve dört gazetecinin sorularını cevaplıyordu. Orada takıldım!
Çay ikramlı, hoş sohbet programı sonuna kadar seyrettim.
Saadet Lideri, çayını yudumlarken, bir anda karşımda “Temel Reis”i görür gibi oldum!
Çizgi film kahramanı, güçlü-kuvvetli ama çok sevimli Temel Reis’i…
İki yıldır Türk siyasetinin yükselen değeri Temel Karamollaoğlu, gözümde, daha bir sempatik hale geldi.
Saadet mensupları kendisine “bilge lider” diyorlar.
Tutum ve davranışlarıyla, nazik üslubuyla, isabetli görüş ve yorumlarıyla bu hitabı bütünüyle hak ediyor…
Karamollaoğlu, saldırgan, kırıcı, itici bir dil kullanmıyor. Hatta kendisine hücum edenlere bile gayet yumuşak, sakin bir dille cevap veriyor.
“İlkeler” diyor… “Kuvvetler ayrılığı” diyor. Ki ben her iki söylemini de çok değerli ve önemli buluyorum.
Bence, Temel Karamollaoğlu siyasete renk, zenginlik ve seviye getirdi. Bunun halk nezdinde karşılığı olacağı kanaatindeyim. Saadet lideri, beklenenin çok ötesinde bir teveccüh görebilir.
Bir gazeteci, “hazineden yardım almadıklarını, seçim çalışmalarını nasıl götüreceklerini” sordu… Karamollaoğlu, bütçelerinin çok kısıtlı olduğunu bildirdikten sonra, “bereket” kavramını kullandı: “Az olan kaynaklarımızın bereketli olduğuna inanıyoruz” dedi.
Berekete ben de bütün kalbimle inanırım. Aynı şartlarda, misal, 3 bin lirayla geçinemeyenleri ama sadece bin liralık gelirlerine, “Allah bereket versin” diyenleri çok gördüm.
İsraf etmeyene, kaynakları yerinde kullanana, Allah, “bereket”ini rahmet gibi yağdırıyor.
Doğrusu, Temel Karamollaoğlu bana moral ve güven veriyor.
Biliyorsunuz, eskiler, “cumhurbaşkanı”a “reis-i cumhur” derler.
Reis-i cumhur…
Temel reis…
Temel Karamollaoğlu…
Haydi, hayırlısı!
x x x
GÜNÜN FOTOĞRAFI, Partilere hazine yardımı