İNSANLIK MANİFESTOSU
Dostum, arkadaşım ya da
değil hiç fark etmez, herkese son sözümdür;
Eğer ki, bir insanın
namusuna söz etmiyorsam, yan gözle bakmıyorsam,
Eğer ki, bir insana ihanet
emiyorsam,
Eğer ki, bir insana iftira
atmıyorsam,
Eğer ki, bir insanı
jurnallemiyor, gammazlamıyor, satmıyor, sırtından vurmuyorsam,
Eğer ki, bir insanı kahpece
aldatmıyorsam,
Eğer ki, bir insanın hakkını
ahlaksızca gasp etmiyorsam,
Eğer ki, bir insana
zulmetmiyorsam,
Eğer ki, bir insanın yaşamak
sevincini çalmıyorsam,
Eğer ki, bir insanı kıskanıp
bunu kötülüğe vardırmıyorsam,
Eğer ki, bir insanın aklına
ve ruhuna zincir vurmuyorsam,
Eğer ki, bir insanı benimle
konuşurken özgür bırakıyorsam,
Eğer ki, bir inanın
iyiliğini gizleyip, kötülüğünü ifşa etmiyorsam,
Eğer ki, bir insana verdiğim
sözü tutuyorsam,
Eğer ki, bir insanın
emanetine ihanet etmiyorsam,
Eğer ki, bir insana adil
davranıyorsam,
Eğer ki, bir insanı küçük
düşürmüyor, onunla alay etmiyorsam,
Eğer ki, bir insana kibirli
davranmıyorsam,
Eğer ki, bir insanı
seviyorsam,
Eğer ki, bir insanın
saygınlığını her yerde koruyorsam,
Eğer ki, bir insanın
hayatına müdahale etmiyorsam,
Eğer ki, yukarıda ki gibi
yaşıyor ve karşımdakine yukarıdaki gibi davranıyorsam şayet, karşımda ki insanı
yani dostumu, arkadaşımı ya da herhangi birini, benim neyi okuyup okumadığım,
nasıl düşünüp düşünmediğim, neyi dinleyip dinlemediğim, ne yapıp ne yapmadığım,
kimle oturup kalktığım, kimle muhabbet ettiğim, ne yiyip içtiğim, velhasıl
nasıl yaşadığım zerre miskal ilgilendirmez. Haddi de değildir, hududunu da
bilmelidir. Zira karşımda ki kişi, benim düşüncemle vs. yaşamayacak, yukarıdaki
özelliklerimle hemhal olacak her daim. Ha yukarı da ki gibi yaşamıyorsam zaten
o insan benimle ilgilenmez, yanıma yaklaşmaz, ilgileniyor, yaklaşıyorsa da
şahsen bendeniz ondan kaçarım, çünkü korkarım. Eğer ki, karşımdaki insan
yukarıdaki gibi yaşıyorsa, onun sair hayatı da bendenizi zerre miskal
ilgilendirmez. Yukarı da ki gibi yaşamıyorsa, o isterse ben şuyum, buyum,
şöyleyim, böyleyim desin, yüksek perdeden ahkâm kessin istediği kadar yüzüne
bile bakılmaz. Yukarıda ki gibiyse, nasıl yaşarsa yaşasın umurumda bile olmaz.
Zira herkesin hayatı kendi seçimidir. Hiçbir kimsenin aklı ve iradesi
başkalarının boyunduruğunda değildir ve olamaz, bunu kabul eden de zaten insan
değil, köledir. Bendenize ise sonsuzcasına ters bir durumdur böyle bir şey,
zira bendeniz aklına inanan, varolduğu kadar aklını kullanma gayretinde olan,
mütemadiyen düşünen ve bitevi sorgulayan, kolay inanmayan septik bir insan
olarak zincir vurulacak, boyunduruk altına alınacak bir insan değilim. Bendeniz
işin ahlaki boyutuyla ilgilenirim. Selam veririm alırsa alır, almazsa eyvallah
olsun. Selam verirse muhakkak alırım. Benim yaşamım beni ilgilendirir. Sana
kötülük yapacak kadar alçalmıyor, soysuzlaşmıyor, hayvanlaşmıyorsam, benim
dünyamın hiçbir boyutu seni ilgilendirmez. Ya insan olup duracaksın ve insanca
yaşayacaksın ya da haddini, hududunu bilecek defolup gideceksin ve
alçalmayacaksın. Bendeniz sana kötülük yapıyor muyum, yapmıyor muyum sen ona
bak, benim kafama ve kalbime bakmak ve tanımlama yapıp yargılamak senin işin de
değildir, haddin de değildir alçak.
İNSANSAN ANLARSIN
İslamcı biriyle konuşan,
arkadaşlık kuran İslamcı olacak ya da İslamcıdır diye bir kanun yoktur ve
olamaz. Milliyetçi biriyle konuşan, arkadaşlık kuran Milliyetçi olacak ya da
Milliyetçidir diye bir kanun yoktur ve olamaz. Solcu biriyle konuşan, arkadaşlık
kuran Solcu olacak ya da Solcudur diye bir kanun yoktur ve olamaz. Kemalist
biriyle konuşan, arkadaşlık kuran Kemalist olacak ya da Kemalisttir diye bir
kanun yoktur ve olamaz. Anarşist biriyle konuşan, arkadaşlık kuran Anarşist
olacak ya da Anarşisttir diye bir kanun yoktur ve olamaz. Faşist biriyle
konuşan, arkadaşlık kuran Faşist olacak ya da Faşisttir diye bir kanun yoktur
ve olamaz. Komünist biriyle konuşan, arkadaşlık kuran Komünist olacak ya da
Komünisttir diye bir kanun yoktur ve olamaz. Cemaatçi biriyle konuşan,
arkadaşlık kuran Cemaatçi olacak ya da Cemaatçidir diye bir kanun yoktur ve
olamaz. Böyle biri, ancak ve ancak, kadim insanlık yasalarına tabidir ve kadim
insanlık yasalarına göre yaşıyordur. Ve böyle biri hürdür, seçimleri de
hürriyetiyle mütenasiptir. İnsan akıl ve irade sahibi bir varlıktır, başka
akılların ve iradelerin boyunduruğunda hareket eden bir köle değildir. Ve
hiçbir kimse, başka bir kimsenin istek ve arzularına göre yaşam çizgisini,
seçimlerini belirleyecek değildir. Bir insan, karşısında ki kişi eğer anlayışlı
biriyse ve konuşmaktan korkmuyorsa, sabit fikirli değilse, kendinden olmayana
da açıksa, ille fikrini dikte etmek niyetinde değilse ve fikrini dikte
edemeyince konuşmayı da bırakırım gibi alelade bir fikre sahip değilse, her
insanla konuşabilir, oturup kalkabilir, muhabbetin dibine vurabilir ve elveda
diyerek dostça ayrılabilir. Birisiyle oturup konuşmak, ille oturup konuşulan
insana fikir dikte etmek anlamına gelmemelidir, fikrini kabul ettiremeyince de
çekip gitmek hiç değildir. İnsanlar düşüncelerini birbirlerine münhasıran izah
edebilirler, metazori kabullendirmeye tevessül edemezler ve kabullendiremeyince
de tüm bağları kesip atamazlar, aksi cehalete ve mallığa dalalettir. Oturursun,
konuşursun, gerekirse nezaket temelinde en ağır müzakereleri, tartışmaları
yaparsın ama yeniden buluşup konuşabilecek şekilde dostça da ayrılabilirsin,
ille fikrini kabul ettirmek, ettiremeyince de kesip atmak küçüklüktür,
sığlıktır, basitliktir, zavallılıktır. Çağı yakalamak ve yüksek düşünmek kolay
değildir! Tıpkı insan olmanın kolay olmadığı gibi.