Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İkisinin de aynı görüşte olduğu bir konu daha var; erkeklerin hepsi değil de çoğunluğu küçük kız düşkünü, diyorlar.
İlginç olan, her konuda kalem oynatan “erkek” yazarların, ülke bu konuyla yatıp, bu konuyla kalkarken işin bu tarafına hiç eğilmemeleri.
“Sükut, ikrardan gelir” de ondan mı dersiniz?
Yani, “erkeklerin çoğu” bunun doğru olduğunu kabul ettikleri için mi, hiçbir şey söylemiyorlar.
* * *
Bizce, evet.
“Düşkünlük” ağır bir itham ama şu çok açık; hadi “küçük” de demiyelim, sağlıklı bütün erkeler “genç kızlar”dan hoşlanır.
Tabii “hoşlanma” çok masum bir kavram!
Zararsız!
Şenlikoğlu ve Suda'nın söylemek istedikleri; kızların cinsel yönden istismarı ve onlardan yararlanma... Dul yaşlı erkeklerin, evlenmek için genç kızları tercih etmesi...
Yaşadıklarımıza, medyadaki haberlere baktığımız zaman Şenlikoğlu ve Suda'ya hak vermemek mümkün değil.
Hemen her gün, küçük kızların istismarına ve kullanıldıklarına dair haberler manşet oluyor.
Daha dün, 12 yaşında bir kız çocuğunun kaçırılıp, çok sayıda erkekle yatmaya zorlandığı haberi vardı.
Kaldı ki, bu haberler, meydana gelen hadiselerin çok az bir bölümünü gösteriyor. Yüzlerce olay korkudan, utanma duygusundan veya medyaya ulaşamamaktan kapatılıyor.
* * *
Genç erkeğin geç kızdan hoşlanması tabii bulunuyor da yaşlı erkeğin genç kızdan hoşlanması “hoş karşılanmıyor.”
Halbuki “gönül kocamıyor!”
Erkekler yaşlarını saklamaz belki ama hangi erkeğe doğum tarihini söylemek, yaşını söylemekten daha kolay gelmez?
Doğum tarihi sabit, “yaş”sa her yıl değişiyor. Uyum sağlamak zor oluyor!
* * *
Genç kızlardan hoşlanmak, “içgüdüyle ilgili” bir şey olabilir. Ama insan sadece içgüdüsüyle yönlenen bir canlı değil ki!
İnsan, içgüdüsüyle birlikte aklıyla, insaf ve vicdanıyla da hareket eden bir varlık. Akıl, insaf, izan; içgüdüleri bile terbiye edebilir. Hizaya getirebilir.
İnsanı, “insan” yapan en önemli özelliği ecnebilerin “empati” dediği kendisini diğerinin yerine koyabilme yeteneği!
İnsan, bu yeteneği sayesinde ötekinin duygu, düşünce ve hâlini anlayabiliyor. Bu “anlayış” ise onu yanlış yoldan ve fenalıklardan alıkoyuyor.
Daha, genç bile denilemiyecek 12 yaşında bir çocuktan yararlanmaya kalkan bir kişi elbette, kendini onun yerine koyabilme kabiliyetinden yoksundur.
Bu konuda, “empati kurmaya” ne yardımcı olabilir?
Kız çocuğunuzun olması!
Kız çocuğu olan babalar, hele kızları yetişkin bir yaşa da gelmişse, büyük bir ihtimalle genç kızlara ilgi duyma içgüdüsünden uzaklaşır.
Bir küçük kız, bir genç kız gördüğü zaman mutlaka kendi kızı aklına gelecek, hem diğer genç kızın duygularını, hem de o kızın babasının duygularını anlayabilecektir.
Bu konularda sosyal araştırmalarımız çok eksik!
Erkekler, bu bahse Emine Şenlikoğlu ve Pakize Suda kadar ilgi duymuyorlar.
Bu konuda çok kapsamlı, çok ayrıntılı araştırmalara ihtiyaç var.
Bizim söylediklerimiz de teyit edilmeye muhtaç.
Şenlikoğlu ve Suda ne kadar haklı? “Şu azgın teke”lerden genç kızlarımızı nasıl koruyabiliriz?
Sapıklar için ne yapmak lâzım?
Hastaların tedavisi nedir?
Sıra bunlara hiç gelmiyor!
* * *
Üstatlardan
Cemiyeti felakete sürükleyen ferdin bencilliği…
Cemil Meriç
* * *
Müslümanlar Neden Perişan? (Dünden devam)
Esiri
olmuşuz malın, servetin,
Zinanın, şehvetin, kovu, gıybetin
Vatanın, milletin, dinin, devletin,
En ufak işine yarıyor
muyuz?
Kitabımız
Kur-an, ilim kokuyor,
Kaç Müslüman günde açıp bakıyor?
Okuyan da işte öyle okuyor...
Manasına kafa yoruyor
muyuz?
Ozan Arif
Önceki Yazılar