Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İran’ın nükleer silah üreteceğinden endişe etmenin,
Nükleer silahı tartışmanın hiçbir anlamı yok!
İran nükleer silah yapamaz, yapmaz, yapsa da kullanamaz! Elinde nükleer silah olan hiçbir devlet bunu kullanamaz… Çünkü bu silah, bundan 73 sene önce ilk ve son olarak kullanıldı. Etkilerinin 50-60 yıl sürdüğü, sadece atılan bölgeyi değil, çok çok çok geniş bir coğrafyayı, hatta dünyanın bütününü etkilediği anlaşıldı.
Biliyorsunuz, bir de 1986’da, Ukrayna’daki nükleer santral patladı… Nükleer sızıntı bütün Avrupa’ya yayıldı… Sızan radyasyonun, 500 kilometre genişliğindeki Karadeniz’i geçip Türkiye’yi etkisi altına aldığı da ortaya çıktı.
Kısaca, nükleer silahı kullanan ülke, o silahı sadece “düşman” ülkeye atmış olmuyor, kendisine de atmış oluyor. Misal, İran İsrail’e karşı kullanmış olsa, nükleer serpinti bütün Ortadoğu’yu, Afrika’nın kuzeyini ve hatta İran’ı da etkisi altına alacak. İsrail, İran’a karşı kullanacak olsa, Rusya ve Orta Asya Cumhuriyetlerine kadar geniş bir alan etkileneceği gibi, bizzat İsrail de etki altında kalacaktır. Sonuç, nükleer silahlar kullanılamaz. Bunu bildikleri için, ABD dışındaki bütün büyük güçler İran’la yapılan anlaşmaya sadık kaldılar ve İran’ı desteklediler.
Nükleer değilse, ABD’nin derdi ne?
Dünyadaki hemen her mal ve hizmetin fiyat ve ücreti dolarla belirleniyor. Bu hâl ülke ekonomilerini dolara bağımlı kılarken, ABD’ye “rant” sağlıyor. Havadan gelen bu paranın ABD ekonomisine, Amerikan halkının zenginliğine, yıllık %40 katkı yaptığı hesaplanıyor. Dolarla alış-verişteki en büyük kalem ise petrol ticaretindeki kullanımı. Petrolün dolarla alınıp satılması Amerika için hayatî önemde… İran ise, bu dolar sarmalından kurtulmak istiyor. Petrolünü başka para cinsleriyle, misal, Çin’e Yuan’la satmak istiyor.
İşte kıyamet de burada kopuyor… Tıpkı, aynı şeyi istediklerinden dolayı, Saddam Irak’ında ve Kaddafi Libya’sında koptuğu gibi!
Tabii ABD, “İran doları bıraktığı için üzerine çullanacağım” diyemediği için, “nükleer silah üretme niyeti var” diye bahane üretiyor! Elbette İran’ın başka ülkelere, bilhassa petrol üreten ülkelere “kötü” örnek olacağından ve dolardan kaçılabileceğinden korkuyor.
Korkunun ecele faydası yok ama dünyanın önünde gayet çetin bir mücadele var!
x x x
BİZİ DOLARA BAĞLAYAN KİM ve NE?
Büyük şehirlerin kalabalık semtlerindeki dükkânlardan, AVM’lerdeki mağaza kiralarına, kimi gayrimenkul satışlarından gazete-TV kanalı satışlarına kadar pek çok alış-verişimiz dövizle yapılıyor.
Geçen yılki döviz krizinde, bunlara son verileceği söylendiği halde, dövizle alış-veriş sürüyor.
Neden?
Neden son bulmadı?
Daha önemlisi, kim
ve ne bizi dolara-dövize bağladı? Biz döviz bulmak için kıvranırken, ABD’ye
%40 rant akışını kim(ler) bize dayattı ve bu kadar kazık yediğimiz halde niçin,
nasıl, kimler bunun sürmesini sağlıyor?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 23 Mayıs 2018