ZİHİN VE YÜREK...

Özgür DENİZ - 02.06.2018

İnsan var, devasa bir dünya içinde, dünya karanlık ve bu dünya, gerek maddi, gerekse manevi olgular ve olaylarla lebalep. Bu olgular ve olaylarda, direkt olarak, insanı etkileyici, vurucu şeyler. Ya uyutucu, ya da uyandırıcı! İnsan, böyle bir dünyada, kalbini ve kafasını her gün temizlemeli, arındırmalı ve yenilemelidir. Kendini arındırmayan ve yenilemeyen insan, dünyayı arındırıp, yenileyemez. Zira böyle bir dünyada, insan, ancak, temiz bir kafa ve sağlıklı bir kalp ile zincirlerinden kurtulabilir ve varolabilir, varlık sahnesinde. Bilakis, insanın düşünme ve hissetme yetisi tedricen kaybolur gider ve ardından insan yiter. Kimi olgu manevi boyutlu, kimi olgu maddidir. Olaylarda buna göre gelişme seyri gösterir.  Manevi olgular, kahir ekseriyetle maddi olaylara temel teşkil ederler. Ya da maddi olgular, manevi olgularda zımni bir değişim yaratabilir. İnsanlar olguları idrak etmek, olayları anlamak zorunda. Kolay mı? Sonsuz zor. Önce aklını ve kalbini yenilemeli, sonra uyanmalı, daha sonra da maddi, manevi korkularından kurtulmalıdır. Korkularını yenemeyen insan bitiktir! Çünkü korkular zamanla öldürür ve bir et yığınına ve kurumuş ota döndürür insanı. Aklını, düşünmeye zorlaması; kalbini de, sevmeye zorlaması gerekir insanın. Düşünmek aklın ışığı ise, sevgi kalbin ışığıdır. Yerin karanlık bataklığından, göğün mavi ufuklarına ve aydınlatıcı güneşine yüzünü dönmelidir insan. Gövde, iki ışığın mezcolunmasıyla aydınlığa erer; düşünmek ve sevgi. Bendeniz, karanlık kuyuların adamı değilim, etim de, kemiğim de, ruhum da, gövdem de özgürlükle doludur ve özgürlüğün türküsünü terennüm ederler mütemadiyen. Bendeniz, tüm kuyulara yükseklerden bakma yolunu seçmişim, kuyuların içine girmeyi değil. Kuyuların içine girmek kirlenmektir ve günahlara ortak olmaktır. Ben günahlara ortak olamam. Dünyada mebzul miktarda kuyu gibi karanlık cephe var. Açılmış olanlar var, açılmakta olanlar var. Cepheler de, madde gibidirler, çoğaldıkları vakit, insan muhakkak kaybediyordur. Çünkü şeyler çoğalırken insan muhakkak azalır. İnsanın kayboluşu bununla alakalıdır. İnsan arınmalıdır ve kendini aramalıdır. Peki, insan nasıl arınır ve aranır? İnsan büyük mikyasta, dünyada varolsa da, dünyanın dışına çıkmalıdır. Kalabalıklardan kaçıp yalnızlık limanına sığınmalı ve dünyaya oradan bakmalıdır, işte o zaman pisliği daha net görecek ve temizlemek için aklını, iradesini, ihtiyarını tereddütsüz ortaya koyacaktır. Dünyaya dışarıdan bakmayı denemelidir ve becermelidir insan. Her cephe insanları uyutur, yalnızca hakikat cephesi uyandırır insanlığı ve insanlık hakikatle uyandığı vakit, her cephe tek tek yıkılacak, insan kazanacaktır. Çünkü o zaman her şey önemsizleşecek ve sadece yürek önemli olacaktır. Geriye münhasıran insanın kendisi kalacaktır. Buna tüm kalbimle, bilincimle inanıyorum. Düşünmezseniz, sormazsanız, sorgulamazsanız uyutulursunuz, aldanırsınız. Acımasızca, hesapsız, umarsız soracak, sorgulayacaksınız. Asla korkmayacaksınız. Cesur olacaksınız. Bildikleriniz yanlış olabilir. Bildiklerinizi sizden bildikleriniz de size söylemiş olabilir, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Sizden bildikleriniz bile söylese bir şeyi, sormaktan, sorgulamaktan imtina etmeyeceksiniz. Günümüz dünyasında herkes herkesi aldatmaktadır, işin ucunda menfaat vardır ve insan, menfaatinin meftunudur. Olaya din sahibi ya da din sahibi değil boyutundan bakarsanız kesinlikle aldanırsınız ve bunu sizlerde çok iyi bilirsiniz. Bugün yalanın, menfaatin, aldatmanın, maalesef dini imanı yok. Din sahibi olduğunu sandıklarımızda aldatmaktadırlar, din sahibi olmadığını bildiklerimizde aldatmaktadırlar. Öyleyse asla aldanmayacak ve aldatmayacaksınız. Aldatanın ne olduğu, kim olduğu önemsizdir ve öyle de olmalıdır. Zira aldatmak, yaşamak sevincini çalmaktır ve yaşamak sevincimiz çalınmaktadır. İnsan uyanmadığı müddetçe de çalınacaktır. Zira yaşam sizin yaşamınız, kader sizin kaderiniz, öyleyse kaderinizi kendiniz çizecek, yaşamı kendiniz çağıracaksınız. Vahşi emperyalizm ihtiyacınızı beliremiyor, sizlere yeni ihtiyaçlar yaratıyor ve siz, yeni ihtiyaçlarınıza (!) ulaşmak için düşünmüyor, sormuyor, sorgulamıyor, sadece inanıyorsunuz ve sadece koşuyorsunuz, size gösterilen şeylere ulaşmak için. Çünkü gösterilen şeye ulaştığınız vakit insan olacağınız ve varolacağınız fısıldanmış tıkanmış kulaklarınıza, ölmüş vicdanlarınıza, olmayan aklınıza. Kendinizi önemsemiyor hatta önemsizleştiriyorsunuz. Her cephe, birbirine, nefisten doğan hırslarla, ihtiraslarla, menfaat meftunluğuyla bakar ama hakikat cephesinden her cepheye bakan sadece büyük insanlık için bakar. Bu da insanı güzel olana götürür. İnsan, zihnini her gün yenilemelidir, yüreğini her gün sevgiyle yıkamalı ve temizlemelidir. Bilinmelidir ki; zihin ve yürek her gün yenilenmez ve tazelenmezse, ilk evvelde alışkanlıkların, giderekte tutsaklığın kucağına düşer ve artık o zihin ve yürek çürümeye terkedilmiştir. Nihayet, acı bir kaybediş ve son! İnsan, kazanmak istiyorsa uyanmak zorundadır!

Tarih: 02.06.2018 Okunma: 891

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

ANKARALI

09.01.2018 - 14:46

ANS, hakkında yorum yapan arkadaş. ANS partili değildi doğrudur ama hapisteki dhkp-c militanlarını affetti o teröristler askere polise kurşun sıkmıştı, ecevitin kafasına anayasa kitapçığı fırlattı ülkeyi ekonomik krize soktu esnaflar iflas etti intihar edenler oldu. Halkı tanımadı, tutturdu bir türban yasak, laiklik kamusal alan diye milli iradeyi hiçe saydı darbeci cuntacıları korudu kolladı, halkın seçtiği Rahmetli Erbakana başbakanlık yaptırmadı hayatını zehir etti. DAHA YAZAYIMMI??

ANKARALI

09.01.2018 - 14:46

ANS, hakkında yorum yapan arkadaş. ANS partili değildi doğrudur ama hapisteki dhkp-c militanlarını affetti o teröristler askere polise kurşun sıkmıştı, ecevitin kafasına anayasa kitapçığı fırlattı ülkeyi ekonomik krize soktu esnaflar iflas etti intihar edenler oldu. Halkı tanımadı, tutturdu bir türban yasak, laiklik kamusal alan diye milli iradeyi hiçe saydı darbeci cuntacıları korudu kolladı, halkın seçtiği Rahmetli Erbakana başbakanlık yaptırmadı hayatını zehir etti. DAHA YAZAYIMMI??