AÇ YÜREĞİNİ DİNLE EY HALKIM

Özgür DENİZ - 16.11.2008

Çok sevgili halkım!

            Ben senin hizmetkârınım. Hayatım senin için. Senin umudun, huzurun, saadetin için bitmeyen kavgam. Duam sana ve sana hasretim. Doğacak güneşlerin müştakıyım. Özgür meydanlarda vuruşmak istemem çalınan umutlarına ve emilen alın terine tekrar kavuşman için. Ama sen çok umursamazsın.

            Uyuma ey halkım!

            Unutma ey halkım!

            Uyumak ve unutmak pusudur. Zulüm uyumanın ve unutmanın çocuğudur. Aynı şekilde uyumanın ve unutmanın çocuğudur sömürü. Güneşin doğuşunu ertelemektir uyumak ve unutmak. Yeryüzü ortak toprağınız ve ortak örtünüz gökyüzü. Hiçbir kişinin inhisarında değildir ve verilemez, alınamaz inhisarına. İçindeki her şey size Tanrı’nın emaneti. Emanete ihanet etme. Söze sadık ol. Çobanlığını iyi yap. Kurtlara kaptırma emaneti. Çok uyanık ol. Dikkatli, sabırlı, dürüst, adil, bilgili, temiz ve iyi ol.

            Bil ey halkım!

            Cahilsen öğretemez, ahlaksızsan örnek olamaz, kirliysen temiz kılamazsın. Hainlerin yurdu acılarla örülmüş cehennemdir. Sadıkların yurdu sevinçlerle dolu cennettir. Düzelin ki düzeltesiniz. Arının ki arındırasınız. Öğrenin ki öğretesiniz. Tanrı’nın işine karışacak kadar küstahlaşmayın. Haddinizi ve hududunuzu iyi bilin. Tanrı’nın uyarılarını dikkatlice dinleyin ve koşulsuz tabi olun. İşinizi yapın ve bekleyin.

            Yine bil ey halkım!

            Esir alan suçludur. Soyan suçludur. Döven suçludur. Söven suçludur. Ve suçludur hain. Ortak hazineyi mülkiyet kılan cehennemliktir ve onun cehenneme açılan kapılarını açmalısın.

            Ey bu toprağın öz çocukları!

            Göreviniz zor. Şartlar çetin. Düşman sinsi ve kavi. Yol uzun. Bütün bunlara mukabil ömrün ise kısa. Zamanın önemini idrak et ve iyi kullan zamanı. Hesapsız iş yapmak ahmaklıktır. Ama her halükarda görev ertelenmez ve bekler. Sorumluluğunuzu bilin ve gereğini yapmaktan imtina etmeyin. Sorumluluğun gereğini yapmayı geciktirenler zulmün katmerleşmesinden sorumludurlar ve affedilmezler. Güneşin bölüşülme ve nimetin paylaşılma anında nasipsiz kalacak olanlarda onlardır.

            Çok sevgili halkım!

            Topraklarınız asırlardır talan edilmekte. Ortak malınız yağmalanmakta ve mülk edinilmekte. Hazineleriniz çalınmakta. Değerleriniz çiğnenmekte. Ve sizler sessizce beklemektesiniz. Zillet içinde bir kurtarıcı gözetlemektesiniz. Gözleriniz ufukların boşluğunda asılı. Ama beyhudedir bütün bunlar. Senin mesihin yine sensin. Seni içinde ki küflenmiş cesaretin kurtaracaktır.

            Yüreğini aç ve dinle ey halkım!

            Sen kalkmazsan kimse kaldırmaz. Beli kırmayan her darbe güçlendirir. Ve belin sağlam. Onu kıramadılar. Evlatların zincirlendi ve katledildi. Sen sustun. Ortak malın mülk kılındı. Sen sustun. Kardeşlik köprülerin hava uçuruldu. Sen sustun. Şimdi konuşma sırası sende. Kalk ve konuş. Tarihe tanıklığın var. İçindekileri dök. İnsanlık suçlularını yargıla. Böyle bırakırsanız, yeni, fasılasız ve dehşetli acılara gövdenizi hazır ediniz. Ağır ve acı dağlanmalara gebe yorgun gövdeniz. Kalkmaz ve konuşmazsan buna layıksın. Bu derinliklerden yayılarak gelen sesleniş insanlığın bütün tabakalarınadır. Bu kavga ortaktır. Bu kavga hak kavgasıdır. Bu kavga insanca yaşam kavgasıdır. Adalet ve hürriyet kavgasıdır bu kavga. Bu yüce emir, Tanrı’nın gölgesi ve emanetçisi olan kendinizden kendinizedir. Artık bu kadim kavga bitirilmeli. Acılar bitmeli. Bitmeli zulümler. Kırılmalı zincirler. Duvarlar yıkılmalı. Bir şenlik başlamalıdır, sonsuzluğa değin sürecek. Yüzleri güldürecek, yürekleri serinletecek.

            Dinliyorsun değil mi sevgili halkım!?

            Yurtlarınızı düşmanın kanıyla sulayın. Kardeşinizinkiyle değil. Sizde acı, açlık, sefalet ve cehennem. Karşıda zevk, sefa, zenginlik, şenlik, cennet. Bu onursuz tenakuza son verin. Bu alçakça oyunu bitirin. Duruma el koyun. Bu bilinçli ve denetimli kaosu sonlandırın artık. Bitevi kaybedişler ve kadim acılar, zaferlerle, sevinçlerle ve mutlak kazanımlarla yer değiştirsin. Bu ebedi ihanetin bedelini en ağır şekilde ödeyen sana değilse kime düşer intikam.

            Öcünü unutma canım halkım!

            Haklarını al. El konulan hazinelerini geri al. Topraklarına ve değerlerine sahip çık. Ortak kaynaklarını mülkleştiren haydutlara haddini bildir. Sahip olduklarınız yüreğinize korku yaymasın. Evlatlarınız, atlarınız, sevgilileriniz, oğullarınız, başaklarınız esareti gözünüzde tatlılaştırmasın. Çalınan umutlarınızı, yıkılan hayallerinizi cesaretiniz geri getirecektir.

            Bakınız ve düşününüz çok aziz halkım!

            Nüfusunuz çoğalmakta ama topraklarınız azalmakta. Kaynaklarınız kurumakta, hazineleriniz eksilmekte. Kimliğiniz çalınmakta, değerleriniz çiğnenmekte. Bu yüzden de birbirinizi yemektesiniz. Soyunuz tükeniyor. Düşmanlarınız kanlanıyor. Artık içinizdeki nefreti düşmana teksif edin. Kavganızı düşmanla yapın. Enerjinizi birbirinizle mücadele ederek heba etmeyin. Aranıza duvarlar örmeyin. Kardeşliği hançerlemeyin. Köprüleri dinamitlemeyin. Sevin ki sevgi kinin panzehiridir. Gülümseyin ki gülümsemek yürekleri sakinleştirir. Merhamete gelin ki merhamet kalpleri yumuşatır.

            Çok sevgili halkım!

            Tuttuğunuz yol kuru bir kavga yolu değildir. Kadim bir mücadelenin sahiplik yoludur. Ecdadınızın yüce emanetidir. İhanetle sonlandırılan bir medeniyetin dirilişinin sübabıdır. Onurlu bir yoldur. Cesaretle yürünmesi gereken bir yoldur. Korkakların yürüyeceği bir yol değildir. Bu yolda Tanrı sonsuz yardımcınızdır unutmayın!

            Canım halkım!

            Bu yüreğimin en meçhul derinliklerinden gelen yüce ve onurlu çağrımı, din’le, bilim’le, felsefe’yle ve tarih’le anlayıp öyle yargıla ki yanılmayasın. Sevgim ve duam seninle çok sevgili halkım!

 

            OYSA BU YERYÜZÜ MESKEN EYLENECEK BİR YER DEĞİLDİ. EBEDİ YURT OLARAK GÖRÜLECEK YER DEĞİLDİR. ADALET TEMELİNDE ÖZGÜRCE VE KARDEŞÇE YAŞANIP, ORTAKÇA BÖLÜŞÜP, DERİN HAZ ALARAK DEM SÜRÜLECEK GARİP BİR DİYARDI, ACILARDAN ACILARA SÜRGÜN OLDUĞUMUZ VE AN GELİNCE İRADE DIŞI TERKEYLEYECEĞİMİZ.

 

DEVRİM ŞEHİTLERİ

Bir güneş doğar

            Dağların ardından

            Tepeleri yalayarak

            Hüzünler coşkuya bırakır yerini

            Gönülleri terkeyler kasvet

            Umudun dirilişidir bu

            Düşmanın yere serilişi

            Tahtların devrilişidir

            Kadim bir kavgadır bu

Yürüyün hep ileri

            Ve bir daha dönmemek için

            Yakın bütün gemileri

            Bakın sonsuz ufuklara

            Sizleri selamlıyor devrimin şehitleri

 

KAVGANIN ŞAFAĞINDA

Bütün direncinle yükleneceksin kavgaya

            Korkmadan yaracaksın barikatları

            Vurulup kalleşçe arkadan

            Apansız düşsede yoldaşın meydana

            Alıp devrimin sancağını yürüyeceksin

            Dikmek için yüce burçlara

            Yüreğinde yoldaşının dinmeyen hıncıyla

            Her vuruluşun yeniden dirilişin olacak

Korku salacaksın haydutların cılız yüreklerine

            Ve kazanacaksın

            Ve bir güneş doğacak o zaman

            Umudun hesabı görülecek

            Defterler dürülecek

            Güller derilecek

            Kardeşlik çiçeklenecek

Hasret acısı dinecek

            Ve

            Adil ve özgür dünya özlemi gerçekleşecek

            Kavganın şafağında

Tarih: 16.11.2008 Okunma: 727

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

15.10.2008 - 16:25

teşekürler. gayet güzeldi canım abim. zevkle okudum.saygıyla

özgür deniz

15.10.2008 - 16:25

teşekürler. gayet güzeldi canım abim. zevkle okudum.saygıyla