Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Osmanlı’nın gayet ateşli taraftarları da var, gayet amansız düşmanları da!
Bildiğim kadarıyla, Osmanlı’nın ateşli taraflılarının da, amansız düşmanlarının da itibar ettikleri bir tarihçi var: Profesör Doktor İlber Ortaylı… Ortaylı hakem olsun! Bakalım, bu tartışmaya o diyor? Uzatmadan, sözü işin uzmanına bırakalım:
“Padişah anaları Türk değildir diyorlar, siz ne dersiniz?” sorusuna karşılık Ortaylı’nın cavabı: “… Çok iyi Türkçe öğrenmesi lâzım bir cariyenin. Öyle, filmlerdeki gibi yamuk yumuk bir Türkçeyle padişahın huzuruna çıkmak mümkün değildir. …Bu padişah analarının hangi tarafları Türk değil acaba ki buradan öyle bir sonuç çıkarılabilsin. Külliyen spekülasyondur bu.” (1)
Soru: “Osmanlı’nın Türklükle ilgili bir sorunu var mıydı?”
Cevap: “Osmanlı Devleti’ni Türkçü olmamakla suçlamak… Bunun kuşkusuz hiçbir realiteyle alâkası yoktur. Osmanlı Türk’tür, ordunun dili Türkçedir, kançılaryanın (diplomasinin) dili Türkçedir. Devleti kuran hâkim unsur bir Türk aşiretidir. … Bu imparatorluk Türk’tür.
Osmanlılar bağıra çağıra Türk milliyetçiliği yapmıyorlar. ’Biz Türk’üz’ gibi şeyler söylemiyorlar gerçi ama Türkçe konuşuyorlar, ordusunun esas unsuru Türklerden meydana geliyor ve komuta kademesi de yine Türkçe konuşuyor. Osmanlı İmparatorluğunun esas unsuru Türklerdir, dili Türkçedir, ordusu Türk dilini kullanmayı ve bu karakteri benimsemeyi aralıksız sürdürmüştür. Devşirme denilen sistemle ordunun sadece çekirdek kısmına asker temin edilmiştir, o da Türkleşme sürecine girmiştir. Bürokrasi için de aynı durum geçerlidir.”(2)
“Osmanlı ordusunun millî bir ordu olmadığını öne sürenler var. Millî ordu ne demek? Yeniçeri birlikleri bu ordunun kaçta kaçını temsil ediyor? Biz burada ırkîyat yapamayız. Bu adamlar Türkçe konuşurlar, Türk eğitimi görmüşlerdir, eğitim gördükleri ordu da Türk ordusudur.”(3)
İlber Ortaylı Hoca, bu görüşlerini, “Türklerin Altın Çağı” adlı eserinde ortaya koyuyor. Kitapta, daha pek çok ayrıntı, tarihle, Osmanlı’yla ilgili pek çok soruya cevap var. Hepsini buraya taşımamız mümkün değil. Köşe yazısının hacmi, bizim daha fazla uzatmamızı önlüyor. Herhalde, bu kadarı da kâfidir.
Tarih meraklılarına adı geçen eseri okumalarını tavsiye ederim.
---------------------------------
(1) Türklerin Altın Çağı, İlber Ortaylı, Kronik yayınları, 2017, S.48
(2) S.49-50
(3) S.51
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, Leman’dan, 20 Temmuz 2018…