Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Bu hafta, altın %28,24; dolar ise 28,23 kazandırdı. (Milliyet, 11/08)
Oranların yakınlığı, neredeyse aynılığı ziyade dikkat çekici!
Deniliyor ki, “Amerika’yla sıkıntılarımız var, ABD liraya saldırıyor, onun için dolar yükseliyor, lira düşüyor.”
Peki, onu anladık… Fakat paramız diğer dövizler karşısında neden düşüyor?
11 Ağustos Cumartesi itibariyle dolar 6,42, Avro 7,29, Sterlin ise 8,17 lira. Avro ve sterlindeki haftalık yükseliş de hemen hemen dolar nispetinde…
Dövizdeki, haftalık 27-28 oranındaki düşüşün büyük bölümü 10 Ağustos Cuma günü gerçekleşti: %25 kadar. Paramız bir gün içinde dörtte bir oranında değer kaybetti. Döviz ve altının bir haftalık getirisi, faizin yıllık getirisinin iki katına yakın!
Döviz ve altındaki bu ani ve aşırı yükseliş ürkütücü!
Bununla beraber, ülkede bir kriz falan gözükmüyor…
İş dünyası da, iktidar da doların yükselişinden hiç etkilenmemiş olduğumuza dair mesajlar veriyorlar.
Nitekim etkilenmeyiz!
Yeter ki dövizle/dolarla bir işimiz olmasın!
Hele hele dolara bağımlılığımız söz konusu olmasın!
Eğer gerçekten Amerika’nın parasına bir bağımlılığımız yoksa doların yükselmesi vız gelir.
Amerikan Başkanı’nın, Başkan Yardımcısı’nın efelenmeleri, tehditleri bizi korkutamaz… Amerikan saldırıları bize boyun eğdiremez.
Tam tersine, dolara bağımlı olmayan bir ülkenin hükümeti, bizi tehdit eden kim olursa olsun ona haddini bildirir.
Böylece, bütün işlerimizde, ithalat ve ihracatımızda, silah alım ve satımlarımızda çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yaparız… Kendi kararlarımızı kendimiz alırız. Ekonominin çarkları hız kesmeden dönmeye devam eder.
Ama dolara bağımlı olsaydık, rakamlar felaketti!
Bunun sonucu da felaket olurdu.
Neyse ki iş âlemi ve hükümet dolarla işimiz olmadığı mesajlarını verip bizi rahatlattılar!
x x x
GÜNÜN FOTOĞRAFI, TWITTER’dan…