Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Haftalardır, “Türkiye İdlib’de ne yapmalı, nasıl davranmalı?” suali tartışılıyor!
Sualin cevabı gayet basit: Türkiye’nin millî menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapmalı.
Popüler kanallarda konuşan bazı “Uluslararası İlişki” Prof. veya Doç’leri, “500 bin (Bir milyona çıkaran da var) kişiyi öldüren Esad’ın yanında mı olalım” diye soruyorlar…
Bikere, hesapta bir hata yok mu?
500 bin kişiyi Esad öldürdüyse, şu kelle kesen IŞİDler, Nusralar, El-Kaideler ve daha adını sayamadığımız düzinelerce terörist örgüt, hatta PKK/YPG kimseyi öldürmemiş demektir!
Bu mu sizin profesörce hesabınız? Bu mu sizin vicdanınız?
Evet, Esad rejimi bir zulüm rejimi… Babası da bir zalimdi… Kahrolsunlar!
Gel gelelim, uluslararası hukuk nezdinde Suriye’nin meşru yönetimi de Esad yönetimi!
Bunun böyle olduğunu, herkesten daha iyi siz biliyorsunuz!
Diyorlar ki, “Esad’la yakınlaşırsak Araplar ne der, desteklediğimiz muhalefet ne der?”
Birileri ne der diye bir yaklaşım, böyle bir dış politika anlayışı olabilir mi?
Yine diyorlar ki, “Esad yerine Rusya’yla işbirliği yapalım, Rusya’yla işbirliğini daha da artıralım. Çünkü zaten Esad’ın arkasında Rusya var”.
Peki, biz de soruyoruz: Esad bir katilse, rejim bir zulüm rejimiyse, onu kayıtsız şartsız destekleyen Rusya ne oluyor?
Böyle duygusal yaklaşımlarla, takıntılarla, çelişkili tutumlarla millî menfaatler korunamaz.
Amerika, Suriye’deki çocukların, sivillerin haklarına çok duyarlı! Esad’ın “kimyasal silah” kullandığına dair “söylenti” onu vurmak için yeterli gerekçe oluyor.
Ama aynı Amerika, Suudîlerin Yemen’de katlettiği çocuklar-siviller için hiç de duyarlı değil. Suudilerin 9 Ağustos 2018’de çocuk dolu bir otobüsü vurduğu kesin olduğu, Suudiler ve Birleşik Arap Emirlikleri suçlarını kabul ettikleri halde ABD bir hassasiyet göstermiyor. Suudilerin attığı bombanın ABD kaynaklı olduğu ortaya çıktıktan sonra bile ABD ne dedi: Suudî liderliğindeki koalisyonu desteklemeye devam edeceğiz.
ABD, niye Suriye’de öyle de Yemen’de böyle?
Çünkü ulusal çıkarlarını ö yönde görüyor… Dış politikasına “duygularını” karıştırmıyor!
“Müttefiki” Türkiye’ye zarar verdiği halde, terör örgütü PKK/PYD’yi niye destekliyor?
Yine, ulusal çıkarlarını o yönde gördüğü için!
Biz ise Amerika’yı da dünyayı da “duygularımızla” yola getireceğimizi zannediyoruz!
Kim bilir? Belki gelirler!
x x x
ASRIN SÖZLERİ