Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
İktidar kanadının dış politika ve ekonomi konusundaki görüşlerini ilgi ve merakla takip ediyorum.
Muhalefet, “borçlarımızı ödeyebilmemiz için her ay en az 20 milyar dolar bulmamız gerek. Dövize çok yüksek talep var. Döviz az, bu yüzden döviz yükseliyor”,
“Dövizin yükselmesi enflasyonu artırıp pahalılık yaratıyor”,
“Enflasyon faizin yükselmesine sebep oluyor. Bu da durgunluğu ve işten çıkarmaları getirir”,
Nihayet, “büyük bir krize giriyoruz”, “batıyoruz” diyor.
Bunlara hiç inanmak istemiyorum.
Buna mukabil, yanal kanallar, “sıkıntı yok, döviz geliyor. Doların yükselmesi ABD’nin ekonomik taarruzundan kaynaklanıyor”,
“Tank, helikopter ürettik, uçağı yapmak üzereyiz. Bunları ihraç edip para kazanıyoruz”,
“Kriz falan söz konusu değil. Duble yolları, otobanları, köprüleri, havaalanlarını yaptık, gayet iyi gidiyoruz” diyor.
Bunlara da yürekten inanmak istiyorum.
Peki, hakikat ne?
Hakikat, sizin-bizim evde, sokakta, alışveriş merkezinde, trafikte, iş dünyasında yaşadıklarımız.
Gerçekler ne muhalefetin dediği gibi kapkaranlık, ne de yanalın söylediği güllük-gülistanlık.
İkisinin arasında biyerlerde…
Son günlerde işçi çıkarıldığını duymadım ama Pınarbaşı (Bornova) BMC fabrikasına işçi alındığını duydum. (Kaynak: Ceyhan Keser, Bornova Gazetesi)
Bununla beraber, enflasyonun, faizin yükselmesi endişe verici… Yanal kanallar bu iki konuya hiç girmiyorlar. Bunları yok sayıyorlar.
Yok saymakla sorunlar yok oluyor mu?
Biraz bunları da konuşun!
Açıklayın: Ülkeye yeterli para giriyorsa döviz,
İşler gayet iyi gidiyorsa enflasyon ve faiz neden füze gibi yükseliyor?
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ, YENİ ASYA’dan…
