TÜRK MİLLÎ TAKIMINA GOL ATMA YANARSIN

Nazmi HİSARLI - 20.11.2008



Millî takımımızın gelenek haline gelen özelliği akşamki maçta yine kendini gösterdi.

Türk Millî takımına gol at, onu ateşle!

Millîlerimiz, ilk golü yediğimiz 28'nci dakikaya kadar sahada silik bir takım karakteri gösterdi. Ancak, golü yedikten sonra kendine geldi.

Topu ağlarımızda bulmamızla beraber oyunculara sanki sihirli değnek değdi, takımda büyük bir canlanma oldu. Oyunda hareketlilik arttı. Her iki takım pozisyonlara girmeye başladı. Tempo çok yükseldi.

Temponun yükselmesinin faydası Türk Millî takımına oldu ve 38'nci dakikada ilk golümüzü Mehmet Ourellio ile bulduk.

Ourellio, çok çalışkan, iyi niyetli ve son derece becerikli bir futbolcu. Onun millî takıma katılması çok büyük bir kazanç. Ourellio'u Türk futboluna kazandıranları bir kere daha tebrik ediyorum.

***

İlk golümüzün ardından sahneye Tuncay çıktı. Ve o golden sadece 3 dakika sonra, takım ruhu, takipçilik ve yeteneğiyle, kendisinin ilk, takımın ikinci golünü attı.

Maçın ilk yarısı Millîlerimizin 2-1'lik üstünlüğüyle bitti.

***

Takımlar ikinci yarıya fırtına gibi başladılar.

Üstün olan taraf yine Türk Millî takımıydı ve hemen 48'nci dakikada üçüncü golümüz yine Tuncay'ın ayağından geldi.

Avusturya'nın başkenti Viyana'da oynanan maçta, tribünlerde ev sahibi ülke seyircisinden çok gurbetçilerimiz vardı ve her gol sonrası büyük sevinç yaşadılar. Gurbetçilerin desteğiyle, Millîlerimiz sanki deplasmanda değil de kendilerini evlerinde gibi hissetmişlerdir.

Tuncay'ın golüne, Avusturya Millî takımı ilk golün sahibi Holtz'la, 54'ncü dakikada cevap verdi. Durum 3-2 oldu ve Avusturya'lılar ümitlendi.

Fakat bu golden sadece 5 dakika sonra yine Tuncay'ın golüyle farkı tekrara ikiye çıkardık. Maçın da skoru olan 4-2'yi yakaladık.

***

Temaşa zevki yüksek bir maç izledik.

Savunmadaki becerileriyle, orta alandaki oyun kurmalarıyla, ortada ve ileride rakip takıma baskı kurabilmeleriyle Millîlerimiz gelecek için büyük ümit verdi.

Fatih Hoca, Sinan, Sekan, Eren gibi pek çok yeni oyuncuyu deneme fırsatı buldu.

Rakibin de eksikleri sayesinde bütün oyuncular başarılı gözüktü.

Özellikle, 90 dakika boyunca oynayan defans oyuncusu Eren kendini gösterdi ve göz doldurdu.

Tarih: 20.11.2008 Okunma: 823

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

18.10.2008 - 13:55

çok güzeldi, keyifliydi. kendimdede olmasını istediğim muhteşem bir yön. aslında var ama eylemsel değil. sadece zihinde. yada kapsamlı değil. saygıyla canım abim. kirlenmiş dünyadan temiz dünyaya yöneliş ve gerçek hayatı tanıyış sizinkisi.

Adem Şahin

18.10.2008 - 18:34

Özgür bey selam ve saygılar: Av silahı taşımak aslında bizim gibileri için bir bahane takıl bize hayatını yaşa:)))))) eylemi böylece başlatmış oluruz.Kirlenmiş dünyadan temiz dünyaya yöneliş için ve gerçek hayatı tanımayanlar için ve tanıta bilmek için elimizden geldiğince karınca kararı hep beraber bir şeyler karalamaya çalışıyoruz.İçinde yaşadıgımız soluklandığımız dünyanın önemini ancak ortadan yok oldugun da çareler aramaya başlıyoruz. Tıpkı yıllardır boşuna akıp giden akar sularımız gibi. önceleri sahiplenmiş olsaydık kızıl ırmaktan su taşımaya gerek kalmayacaktı.Bir insan yaratığı olarak Tam anlamında kavrayamadıgımız güzel dünyamız için bir şeyler yapmaya çalışıyor ve bir cümleyle katkımız olursa işte o zaman ben mutlu olurum. Teşk ederim

özgür deniz

18.10.2008 - 13:55

çok güzeldi, keyifliydi. kendimdede olmasını istediğim muhteşem bir yön. aslında var ama eylemsel değil. sadece zihinde. yada kapsamlı değil. saygıyla canım abim. kirlenmiş dünyadan temiz dünyaya yöneliş ve gerçek hayatı tanıyış sizinkisi.

Adem Şahin

18.10.2008 - 18:34

Özgür bey selam ve saygılar: Av silahı taşımak aslında bizim gibileri için bir bahane takıl bize hayatını yaşa:)))))) eylemi böylece başlatmış oluruz.Kirlenmiş dünyadan temiz dünyaya yöneliş için ve gerçek hayatı tanımayanlar için ve tanıta bilmek için elimizden geldiğince karınca kararı hep beraber bir şeyler karalamaya çalışıyoruz.İçinde yaşadıgımız soluklandığımız dünyanın önemini ancak ortadan yok oldugun da çareler aramaya başlıyoruz. Tıpkı yıllardır boşuna akıp giden akar sularımız gibi. önceleri sahiplenmiş olsaydık kızıl ırmaktan su taşımaya gerek kalmayacaktı.Bir insan yaratığı olarak Tam anlamında kavrayamadıgımız güzel dünyamız için bir şeyler yapmaya çalışıyor ve bir cümleyle katkımız olursa işte o zaman ben mutlu olurum. Teşk ederim