Başka ülkeler bendenizi ırgalamıyor. Bir ülkem var ve onun
topraklarında yaşıyorum. Ruhu olan topraklar ama ruhumun çok acı çektiği
topraklar, ölü ruhların hayalet gibi üzerinde dolaştığı topraklar. Bu yüzden de
ülkem özelinde konuşuyorum, konuşabildiğim kadarıyla, beyin göklerimde milyarlarca
düşünce bulutları dolaşıyorlar ama insanlık toprağına düşemiyorlar… Bu ülkede
kapitalizme tüm ruhuyla, bilinciyle düşman olup, gövdesinin olanca kuvvetiyle
isyan eden ve başkaldıran insanların olduğu büyük bir yalandır. Binaenaleyh,
insanlık hayrına bir şeyler yapılmaya çalışıldığı da büyük bir yalandır. Hiçbir
şeye sorgusuz, sualsiz inanmak mecburiyetim yoktur. Düşmanlıklar dildedir ve
uyutmak, aldatmak içindir. Karşı olanlar var mıdır? Haklarını yemeyiz, belki
varlardır ve varlarda ama yokturlar! Bu ülkede kahir ekseriyet kapitalizmin
payandasıdır ve bu payandalığın tek rengi, tek dili, tek biçimi, tek düşüncesi,
tek ideolojisi, tek tarafı yoktur. Her renkten, her taraftan, her dilden, her
biçimden, her düşünceden, her ideolojiden insanlar kapitalizme payandalık
yapmaktadırlar. Bir nevi, tabirimi mazur görünüz lütfen, kapitalizmin yedek
lastiğidir kahir ekseriyet ve bir gün patlayan lastik yerine monte edilmeyi
ummaktadırlar, beklemektedirler. Karşıymış gibi duruş sergilenmesi, münhasıran
monte edilememenin verdiği acının izdüşümüdür. Hülasa, kahir ekseriyet gizli
kapitalisttir. Bu acıdır ama gerçektir. Sadece cehalet, kafa karışıklığı
yaratmaktadır. Ya da bu gerçeği fark ve idrak edemeyecek kadar karanlıkta
yaşıyoruz. Yoksa gerçeğe bu kadar düşman olmazdık! Bu toprağın çocukları
maateessüf sistemli ve operasyonel bir şekilde cahilleştirilmiş çocuklardır ve
asla da aydınlanmaları, uyanmaları istenmemektedir. Bu toprağın çocukları
kapitalizme payandalık yapanlara aldanmaktadırlar. Çünkü düşünmemektedirler,
hissetmemektedirler, kendilerini hiçbir şeyden mesul tutmamaktadırlar. Bu
toprağın çocukları maalesef felsefeye soğukturlar ve felsefeden uzaktırlar. Bu
toprağın çocuklarının felsefe bilmesi varoluş adına sonsuz öneme haizdir. Fakat
varoluşta ne demektir?!? Felsefe samimiyeti doğurur, samimiyet kalbin
gerçeğidir, samimiyetsizlik kalbe ihanettir. Felsefe şahsiyet inşa edicidir,
karakter yapıcıdır. Felsefesiz, birey olmak ve terakki kaydetmek muhaldir. Felsefe,
kör düğüm haline gelmiş nice şeyleri çok kolay bir şekilde çözüme kavuşturur.
Bu ülkede ki cehaletin tek ilacı değilse de, ilaçlarından biridir felsefe.
Belki felsefesiz olduğumuz içindir samimiyetsiz oluşumuz, güvenilirlikten
yoksun bir insanlık içerisinde yaşayışımız. Bu yüzden bu dünyanın hainlerle
dolu olduğuna tüm kalbimle ve bilincimle inanıyorum. Merhamet etmek, sevmek,
adil olmak, ahlaklı olmak bile bir yerde felsefeyle ilintilidir, kim ne derse
desin, nasıl düşünürse düşünsün gerçeğin bir parçasıdır bu. Maskeler ihaneti
gizlese de öldüremez! Biz hayatta ne kaybetmişsek kendi alıklığımız ve
bönlüğümüz neticesinde kaybettik, kaybettiğimiz hiçbir şeyi hiçbir kimse
kaybettirmedi bize…
Son sözümüz de şöyle olsun: Adaleti olmayan cihan bırakalım
olsun yerle yeksan ve kalbi ölmüş insanlık yaşamasın daha iyi…
BİR PARÇA
KAĞIT
Eğer bir kâğıt parçasıyla insanlar daha iyi, daha yetkin ve
daha insan olsalardı ve hayat daha güzel olsaydı, o kâğıt parçasına sahip
olanlar insanlığı bozmazlar ve her şeyi daha berbat etmezlerdi. Marifet kâğıt
parçasında değil, ruhtadır. Ruhsuz olanlar, kâğıt parçalarından kule yapmış
olsalar da, insanlık için yapabilecekleri hiçbir şey yoktur ve yaptıkları bir
şeyde görülmemektedir. İnsanlık için sahici ve faydalı şeyler yapanlar daha çok
o kâğıt parçasına sahip olmayanlardan çıkmıştır ya da o kâğıt parçasına sahip
olmakla birlikte büyük bir yüreğe de sahip olanlardan çıkmıştır. Binaenaleyh,
kâğıt parçalarını önceleyenler ve o tek bir kâğıt parçasına sahip olmakla iyi
şeyler olacağını düşünenler ve sahip olanlarında daha yetkin olduğuna inananlar
yanılmaktadırlar ve hiçbir şeyden anlamamaktadırlar. Kuşkusuz o kâğıt parçası
önemlidir, filhakika değildir ama diyelim ki önemlidir ve bir ruhsattır ama daha
iyi, daha güzel şeyler yapabilmenin garantisi değildir, olamaz. Bu yüzden kâğıt
parçalarına odaklanmaktansa, ruhlara odaklanmalıyız. Çünkü yaratan ruhtur,
kâğıt parçası değil. Yapan ruhtur, kâğıt parçası değil. Öldüren ve bozansa
kâğıt parçasıdır, çünkü ona sahip olmakla her şey olmak aynı anlama geldiği
için, her şey olduğunu sananlarda Megolamanyak olarak insanlığı bozmaya cüret
edebilmektedirler. Mesele; kâğıt parçası değil, ruhtur! İnsanlık ruhu öldükten
sonra, dünyadaki tüm kâğıt parçalarına malik olsanız kaç yazar?
EKSTRA
‘’’’Bana öyle geliyor ki, en dehşetli, en uzlaşmaz mücadele
insanın kendi kendisiyle mücadelesidir.’’’’
Andrei
Tarkovsky
‘’’’Kendi kendini sorgulamaktan daha kutsal bir şey olabilir
mi?’’’’
Irvin Yalom
‘’’’Diploma sadece bilgiye ticari bir değer kazandırma işine
yarar.’’’’
Michel
Foucault
‘’’’İyilik yapma fırsatı olmuş da yapmamış insan kötülük
yapmıştır.’’’’
Nurettin
Topçu
‘’’’Müslümanlar olarak, İslami farkındalığa yabancılaştığımız
için, kapitalist dünya görüşünün himayesi altında, sulandırılmış, çarpıtılmış
ve işlevsiz kılınmış bir din algısı ve bu algının şekillendirdiği muhafazakâr
değerlerle hayatlarımızı sürdürüyoruz.’’’’
Atasoy
Müftüoğlu
‘’’’Felsefesi olan milletin kalbi de vardır. İmanı olan bir
cemiyetin felsefesi mutlaka vardır.’’’’
Nurettin
Topçu
‘’’’Haklara içtenlikle riayet, toplum içerisinde güveni ve
saygıyı arttırır.’’’’
Atasoy
Müftüoğlu
‘’’’İnsanlarla yüz yüze konuşarak her sorunu halledebilirsin.
Ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin!’’’’
Pablo
Neruda
‘’’’Beyefendilerin nasıl düşündüklerini anlayabilmeniz için,
önce onların nereden beslendiklerini sormanız gerekir. Nereden besleniyorlarsa
oradan düşünüyorlardır, başka türlü olması mümkün değildir.’’’’
Ali Şeriati
‘’’’Nedir peki değişmelere rağmen değişmeyen tek şey? İnsanın
insana kulluğudur.’’’’
İsmet Özel