Bu dünyada herkese yer var.
Bundan önceki yazımızda, ki yaklaşık 2 ay önce, 6 Ekim 2018’de şunları söylemiştik:
“Dövizdeki anormal yükseliş,
Bunun fiyatları ve dolayısıyla enflasyonu yükseltici etkisi,
İhracat ve ithalatta gerileme hakikaten moral bozucu…
Bu verilere bakıp ekonomistler, “borcu döndürmenin çıkmaza girebileceğini”, “durgunluk olacağını, mal ve hizmetlerin pahalanacağını”, bilhassa, “işsizliğin artacağını” öngörüyorlar.
Tabii bu kadarı bile büyük bir kriz demek!
Bunların hepsi ve daha fazlası başımıza gelir mi?
Gelmeyebilir!”
Nitekim çok şükür, çoğu başımıza gelmedi.
Hatta çoğu meselede tersi gerçekleşti:
Dövizdeki yükseliş durdu, Türk Lirası değerlendi. Bugün dolar 5,20, avro 5,90 TL civarında…
Akaryakıt fiyatlarının 6 TL civarına inmesiyle, enflasyon da düştü. Geçen ay 25,5’a çıkan TÜFE, Kasım sonunda 21,5’a indi.
İhracat %13 arttı, ithalat azaldı. Dolayısıyla, cari açık küçüldü.
Allah’a şükür, ülkede herhangi bir durgunluk işareti görülmüyor…
Trafik yoğun, işyerleri, lokantalar, pazarlar, kafeler dolu…
Turizmden çok güzel haberler, müjdeler geldi. Yılın ilk 10 ayında yurdumuzu ziyaret eden turist sayısı 41 milyonun üzerinde… Bu bütün zamanların rekoru.
Daha ne olsun!
Rahmetli Çetin Altan’ın tabiriyle, “ensenyi karatmayın”!