‘’’’İnsanların mallarını haksız şekilde yiyenleri ve
biriktirenleri acıklı bir azapla müjdele.’’’’ Tövbe-34
Biz koyun olduğumuz için onlar kurt oldular diyordu Bilge
Kral Aliya İzzetbegoviç. Çok doğru diyordu. İnsanlık koyun olmaya devam
ettikçe, emperyalist şeytanlar ve işbirlikçileri de gütmeye devam edeceklerdir.
İnsanlığın kurtlaşmasına gerek yoktur ama koyunlaşmaması da gerekir. Uyumaması
ve uyurken tüm bilincini yitirmemesi ve uyanırken de karanlığa uyanmaması
gerekir. Bilakis, kendisi kesilmeye, ölmeye ama sömürenleri beslemeye devam
edecektir, buna mukabil emperyalist şeytanlar ve işbirlikçileri de yemeye devam
edeceklerdir. Şu dünya hayatını bir temaşa edin, ne kadar yiyici varsa hepsini
besleyici koyunlaşmış bir insanlık âlemi vardır ve yiyenler yediklerini hiçbir
zaman umursamazlar, çünkü yediklerinin kendilerinin yemeleri için
varolduklarına inanırlar. Hakikat ırmağı akıp giderken, akıp giden ırmağa bakan
insanlık bir an evvel yüzünü hakikate dönmeli ve hakikat ırmağında yıkanmalıdır
ve insanlığı saran cehennem ateşini söndürmelidir. Çünkü ancak temizlenenler
temizleyebilirler! Eğer inanmıyorsanız kazanacağınız hiçbir şey yoktur ve
kazanmaktan da bahsedemezsiniz. Kazanmak için sahici kavga vermek gerekir. Önce
kazanacağınıza inanmalı, sonra kazanmaya layık olmalı ve nihayet emaneti hak
etmelisiniz. Çünkü hak ettiğiniz vakit, aradığınızı bulacağınız vakit
olacaktır. Zira emaneti size teslim etmek isteyen sizden biri ve sizin gibi
biri değildir. Buz kafeslerinizden çıkmalısınız, yaşanılan acıları duyumsamalısınız. Size
yaşatılan acıları asla unutmamalısınız! Acıları hissetmedikçe, acılara merhem
olamazsınız. Boşluğa bağırmayın ve boş bağırmayın, çıkın buzlarla kaplanmış
kafesinizden ve ruhunuzu konuşturun efendilere karşı. Ruhun konuşması ne
demektir bilir misiniz? Ruhunuzu konuşturduğunuz vakit bilirsiniz, bilmekten de
öte görürsünüz! Sadece samimi ve dürüst olun ve böyle olmanın nasıl bir şey
olduğunu hissetmeye çalışın. Hakikati sadece bilmeyin, en dip derinliklerine
kadar inin, anlayın ve hissedin, ancak o zaman göreceksiniz neyin ne olduğunu. Ve
olan şeyi gördüğünüzde olması gereken ama oldurulmayan şeyleri de göreceksiniz
ve artık yeniden başlayacaksınız. Hazine, hazine sandıklarınızın da altındadır
ama siz ulaştığınız şeyi hep hazine sanırsınız, oysa kazmaya devam etmelisiniz!
Çünkü kazdıkça yeni bir hazineye ulaşırsınız, nihayet ulaşmak istediğiniz hazineye
ulaşırsınız. Öyleyse kazamaya devam edin!